Ekonomistlerden enflasyon değerlendirmesi

Ekonomistlerden enflasyon değerlendirmesi

2022 enflasyonu, yüzde 84.39’dan yüzde 64.27’ye gerileyerek ekonomistlerin yüzde 66.5 olan tahminleri ve hükümetin yüzde 65 olan hedefinin altında gerçekleşti. ekonomim.com’dan Şebnem Turhan’ın haberine göre analistler birkaç ay daha baz etkisiyle düşüşün süreceğini belirtirken, enflasyonda katılığın ise devam ettiğini vurguladı.

Türkiye 2022 yılını yüzde 64,27 enflasyonla geride bıraktı. 2021 yılının yüksek aylık enflasyonu nedeniyle 2022 Aralık ayında yüzde 1,18 artışa rağmen yıllık enflasyonda 20.12 puanlık düşüş yaşandı. Enflasyonun aralık ayında beklentilerin altında gelmesinde en büyük etken gıda fiyatlarındaki sürpriz düşük artış oldu. Analistler birkaç ay daha baz etkisiyle düşüşün süreceğini belirtirken, enflasyonda katılığın ise devam ettiğini vurguladı.

Düşüş ocak-nisanda 25 puana ulaşabilir

İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen: Aralık ayı enflasyonu aylık yüzde 1,2 (Kasım yüzde 2,9, Ekim yüzde 3,5,) ile İş Yatırım (yüzde 2,1) ve piyasanın (yüzde 2,6) tahminlerinin çok altında geldi. Düşük aylık artış ve yüksek baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyon 20 yüzde puan düşerek yüzde 64,3 seviyesine geriledi. Yüksek baz etkisi, enerji fiyatlarındaki gerileme ve güçlü Türk lirası nedeniyle önümüzdeki aylarda enflasyondaki gerilemenin devam etmesini bekliyoruz. Verinin detayları aylık enflasyondaki sert gerilemenin ulaştırma (yüzde -4,1) ve giyim (yüzde -1,3) kaynaklı olduğunu gösteriyor. Bu iki segment aylık rakamı 0,8 yüzde puan aşağı çekiyor. Gıda enflasyonu (yüzde 1,9) tarihsel ortalamasının (yüzde 2,5) altında seyretse de aylık enflasyonu 0,5 yüzde puan yukarı çekiyor. Tarihsel eğilimlerin oldukça üzerinde seyreden ve harcama sepetinin yüzde 36’sını oluşturan konut (yüzde 2,8), ev eşyası (yüzde 4,6), lokanta-otel (yüzde 2,6), sağlık (yüzde 5,9) ve eğlence (yüzde 2,5) harcama grupları manşet enflasyonu 1,3 yüzde puan yukarı çekiyor. Mevsimsellikten arındırdığımız serilere göre C (Kasım yüzde 2,0, Ekim yüzde 3,0) ve B (Kasım yüzde 2,8, Ekim yüzde 3,1) endeksleri aylık yüzde 1,9 yükseliyor. B endeksi enerji, tütün ve işlenmemiş gıda fiyatlarını, C endeksi ise enerji, tütün ve tüm gıda fiyatlarını hariç tutuyor. Aylık fiyat artışlarının güncel eğilimini baz aldığımızda, önümüzdeki dört aylık dönemde, baz dönem etkisi sayesinde manşet ve çekirdek enflasyonda kayda değer bir gerileme göreceğiz. Yıllık enflasyondaki düşüşün Ocak-Nisan döneminde 25 puana ulaşmasını bekliyoruz. Böylelikle 2023’ün ikinci çeyreğinden itibaren enflasyonun yüzde 40’ın altına ineceğini öngörüyoruz. Ekonomideki yavaşlama, kurun öngörülerimizden yavaş gitmesi ve enerji dışı emtia ürünlerindeki aşağı yönlü eğilime paralel 2023 için yüzde 40 olan enflasyon tahminimizi yüzde 37,5 olarak güncelledik. Bu tahmin seçimlerin ardından parasal koşulların sıkılaşacağı varsayımına dayanıyor.

Gıdada yukarı yönlü baskı riski var

Coface Ekonomisti Seltem İyigün: Aylık TÜFE’de mevsimselliğin ve enerji fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle ulaştırma grubunun olumlu desteğini gördük. Diğer tüm kalemlerde aylık bazda fiyat artışları yavaşladı. Fakat bunun temel nedenlerinin arasında geçen seneki artış oranlarının yüksek olması yani baz etkisi bulunuyor. Ev eşyası tarafında mobilya ve ev aletlerinde, kurda bir artış olmamasına rağmen aylık artışların yüksek olduğunu görüyoruz. Bu da mevcut talep koşullarında firmaların hala fiyatlama kuvvetlerinin olduğunu gösteriyor. Gıda fiyatları tarafında ise merkez bankasının yıllık yüzde 75’lik artış tahminine yakın bir gerçekleşme gördük. Tarımsal girdi maliyetlerindeki artış son iki aydır hız kaybediyor. Fakat hala yüzde 130’ların üzerinde. Dolayısıyla gıda fiyatları 2023’te de enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabilir. Hizmet fiyatlarındaki katılığın azalmakla birlikte sürdüğünü görüyoruz. Önümüzdeki aylarda, asgari ücretteki artış gerekçe gösterilerek özellikle restoran ve oteller kaleminde fiyat artışları görebiliriz. ÜFE tarafında ise petrol ürünleri ile elektrik gaz dağıtım fiyatlarındaki gerileme, endeksin düşmesine yardımcı oldu. Hemen hemen tüm girdilerde geçen seneye göre fiyat düşüşü söz konusu. Ancak ilaçlarda fiyat ayarlamaları nedeniyle temel eczacılık ürünlerinde artış gördük. 2023’te ortalama enflasyon beklentimiz yüzde 50 seviyesinde bulunuyor. Ancak yeni bir kur ya da hammadde şokuna maruz kalmadığımız ve enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınabilindiği koşullarda bu beklentimizin altında bir enflasyon görebiliriz.

İyileşmenin hızını beklentiler belirleyecek

TSKB Ekonomik Araştırmalar Ekonomisti Şakir Turan: Aralıkta enflasyon piyasa beklentilerinin altında gelirken momentum göstergelerindeki iyileşme sürdü. Gelecek aylarda baz etkisine bağlı olarak enflasyonda düşüş sürebilecekken birikmiş maliyetler ve beklentiler iyileşmenin hızını belirleyecek. Aralıkta gıda enflasyonu öncü verilerin işaret ettiğinden daha yavaş artsa da genel enflasyona en yüksek katkıyı yaptı. Gıda aylık enflasyonu yüzde 1,9 ile İTO ve Türk İş verilerinin altında geldi. Ana harcama grupları itibariyle kasım ayının bir benzeri tablo aralık ayında da gözlenirken baz etkisiyle yıllık enflasyonda düşüş sert oldu. Bu sonuçta uluslararası enerji fiyatlarının ilave katkısı olurken gıdada fiyat artışları önceki aylara ve öncü açıklanan verilere göre sınırlı kaldı. Döviz kurlarının sakin olduğu bu dönemde bazı mal fiyatlarında ve hizmet kalemlerinde artışların güçlü kalması talep koşulları ve fiyatlama davranışları açısından önem taşıyor. Bu görünüm altında önümüzdeki dönemde enflasyonda iyileşmenin boyutunu yeni yılın başındaki fiyat ayarlamaları ve beklentilerin belirleyeceğini düşünüyoruz.

Seçim öncesi kamu harcaması etkileyebilir

Tera Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan: Enflasyon, bir önceki yılın olağanüstü yüksek gerçekleşmesinden kaynaklanan baz etkisiyle nispeten hızlı bir şekilde yavaşladı. Enflasyondaki yavaşlamanın çoğu, 2021’in son ayında büyük oranda liradaki değer kaybı ve artan ithalat maliyetlerinden kaynaklı olağanüstü gerçekleşmenin düzeltmesinden kaynaklanıyor. Benzer baz kaynaklı etkilerin birkaç ay daha devam ederek, seçime kadar olan süreçte enflasyonun yüzde 40’lara doğru düşürmesini bekleriz. Buna rağmen yine de dönemsel fiyat artışlarını besleyebilecek bir kamu harcaması artışından seçim öncesi bahsetmemiz gerekiyor. Bu dirençli görünüme zemin oluşturacak faktörleri ekonomide harcama, borçlanma teşviki oluşturacak geniş politikalar ile bu enjeksiyonun bütçe yükü oluşturacaktır. Kamu harcamaları ve ekonomideki talep etkisi erken emeklilik, yüzde 55’lik asgari ücret artışı, işletmelere artan maliyetler için KGF desteği, konut başta olmak üzere ucuz kredi paketleri gibi unsurlardan ileri geliyor olacaktır. Fiyatlarda yapışkanlık oluşturabilecek bu gibi faktörler nedeniyle biz bu şartlarda resmi beklenti olan yüzde 22,3’e düşmesi zor olan bir enflasyon görünümü hesap ediyor, yıl sonunda yüzde 43,3 enflasyon gerçekleşmesi öngörüyoruz. Yılın ikinci yarısında enflasyon üzerindeki baz etkisinin sona ermesinin ardından, enflasyonla mücadelede daha farklı ve normalleştirilmiş para politikalarının gerekli olacağını düşünüyoruz.

Dolar/TL kurunun hareketi önemli

Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler: Önümüzdeki dönemde özellikle hizmet sektörlerindeki ciddi fiyat ayarlamalarına karşın, enflasyon baz etkisiyle düşmeye devam edecek. Geçen yılki TL’deki dramatik değer kaybının ardından, TÜFE enflasyonu Ocak-Nisan arası dönemde %31,7’ye (aylık ortalama %7,1) ulaşmıştı. Dolayısıyla, özellikle çeşitli hizmet sektörlerinde önemli fiyat ayarlamaları devam edecek olsa da, geçen yılki enflasyon gerçekleşmelerinin seriden çıkmasıyla yıllık enflasyondaki hızlı düşüş süreci devam edebilir (benzer bir kur şoku olmayacağı varsayımıyla). Önümüzdeki aylarda TL’de sınırlı sayılabilecek bir değer kaybı (örneğin sene ortasında $/TL kurunun 20-21 seviyelerinde olacağı) varsayımıyla, yıllık TÜFE enflasyonunun ilk çeyrek sonunda %50 veya bir miktar altı, ikinci çeyrekte de %40-45 civarlarına gerileyebileceğini öngörüyoruz. Mevcut durumda, sene sonu TÜFE enflasyonu beklentimiz ise %40 seviyesinde bulunuyor. Ancak, bu tahminin $/TL kurunun seyrine göre bir dizi revizyona uğrayabileceğini de (aşağı veya yukarı yönlü) eklemek lazım.