Erbakan: ‘Böyle bir mutabakata imza atmayı doğru bulmuyoruz’ dediler

Erbakan: ‘Böyle bir mutabakata imza atmayı doğru bulmuyoruz’ dediler

AK Parti ile yürütülen görüşme sürecini anlatan Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan, “Temel anlaşmazlık noktası maddelerle ilgili değil prensip olarak. ‘Biz MHP ve BBP ile beraberiz onlarla imzalamadık, dolayısıyla sizinle imzalamamız bizim açımızdan uygun olmaz’ dendi.” açıklaması yaptı.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Cumhur İttifakı’na katılma ile ilgili yapılan müzakere süreci konusunda açıklamalarda bulundu.

Habertürk’te soruları yanıtlayan Erbakan şunları söyledi:

“(Cumhurbaşkanı adaylığı imza süreci) Cuma akşamına kadar 3 gün içinde tamamlanır diye düşünüyoruz. Hedefimiz 200 binin üzerine çıkmak. İnşallah Pazartesi gerçekleştiririz. Biz en başından beri sizin programlarınızda da defalarca sizin sorularınız olmuştu, Cumhur İttifakı’ndan teklif gelirse ne dersiniz diye. Her seferinde prensiplerimizde, Milli Görüş’ün sosyal politikalarda, dış politikalarda kırmızı çizgileri var, insanlar bunun için geldiler, bunlar olmadan ittifakta yer almamız mümkün değildir; hatta biz ittifak içinde o cumhurbaşkanı adayı iktidar olduğunda ne yapacağını belirlemek lazım, mutabık kalmak lazım, kaldı ki Millet İttifakı aylarca oturdu, mutabakat metni olarak ortaya koydular.

Müzakere yapan heyetler tarafından konuşuldu. Binali Bey gelmeden önce heyetler bir araya gelmişti. Belli bir olgunluğa geldikten sonra Binali Bey, kamuoyunda resmi bir davette bulunmak üzere geldiler. Müzakere heyetleri bunu konuşmuştu. Biz kendi amblemimizle ittifak içinde yer almamış, bu maddeler de ittifak protokolü olarak bunlara MHP’nin, AK Parti’nin müdahale edecekleri olabilir’ dedik kendilerine. 1 ay müzakereleri sürdürdük. İlk başta herhangi sıkıntı olmadığı ifade edilmişti. Pazartesi en son yapılan telefon görüşmesinde bunların imzalamanın uygun olmayacağı belirtildi. Prensiplerde uzlaşma, mutabakat var diyebilecektik. ‘Bunların imzalanması uygun değil’ dendi.

“Maddelerimiz bir miktar kırpıldı”

Temel anlaşmazlık noktası maddelerle ilgili değil prensip olarak. ‘Biz MHP ve BBP ile beraberiz onlarla imzalamadık, dolayısıyla sizinle imzalamamız bizim açımızdan uygun olmaz’ dendi. Bizim bu maddelerimiz bir miktar kırpıldı, bazı cümleler yuvarlatıldı, bazı kelimeler çıkartıldı, bir metin haline getirildi. Biz ona da ‘tamam’ dedik. Bizim maksadımız 30’un 30’u olmaz da 20’si yapılır, o da bir fayda. Fakat dediğim gibi 3 madde de olsa ‘böyle bir protokolün olması uygun değil’ dendi. Telefonla Binali Bey’le görüştük tekrar. Bu imzalansa da hukuki bir karşılığı yoktu. Ancak teşkilatlarımızın ve kamuoyumuza deklare etmemiz, elimizde gerekçe ve belge olması gerekir diye bunu istedik. O süreçte ‘bu tartışılmadı’ gibisinden açıklamalar oldu. Nitekim Millet İttifakı’nda da oluyor. Sayın Mansur Yavaş ve diğer parti liderleri Cumhurbaşkanı yardımcısı olmasın, Ekrem İmamoğlu ve ben olayım demişti.

“Başta olumlu yaklaşıldı”

Biz de madem ittifak yapıyoruz böyle bir şey istedik. Onlar da ‘şifahi olarak konuştuk, anlaştık’ dediler. Şifahi olarak konuştuk, anlaştık demek bizim yetkili kurullarımızı, seçmenimizi, teşkilatımızı çok da tatmin edecek bir nokta değil. Bu
maddeler masadaydı, sorun çıkmıyordu. Taleplere başta olumlu yaklaşıldı. Aile maddesinin ıslah edilmesi, revize edilmesi, bunların ayıklanması, aile korunsun ama anne ve babaya zarar vermemesi. Aile bütünlüğünü bozulacak hükümlerin düzeltilmesi diye metne döndü. Bizimkisi hemen hemen 30 maddeydi.

Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık diye bir şey olmadı. Prensiplerimiz olmadan bize 100 milletvekili de verseler orada olmayacağımızı ifade ettik. İlk toplantıda AK Parti heyeti, ‘Ambleminizle girmenize saygı duyuyoruz ancak 23 ilde ucu ucuna milletvekili kaybetmişiz. 4 çıkaracak iken 3 çıkarmışız. Şimdi bu 23 ilde siz de logo ile girdiğinizde sizin de çıkarmanız zor. Öyleyse bu 23 ilde Yeniden Refah Partisi olarak siz girmeyin, dedi AK Parti olarak dendi bu. 23 ilde bizim girmememizde ne olacak? Bizim müzakerecilerimiz konuyu sürekli prensiplere ve logoyu getirdiler. Bunlar olduktan sonra anlaşılabilir dendi.

“6284’te sorun olmadı”

Amblem ve 6284’te sorun olmadı. Ancak onlar biz böyle mutabakata imza atmayı doğru bulmuyoruz dediler. Bu bir koalisyon protokolü değil, hükümet kurmuyoruz. Şimdiden niye böyle bir şeyi imzalayalım diye. Bunun örneği var, Millet İttifakı, mutabakat yayınlamış. Bir de koalisyonlar seçimin başında yapılıyor artık. Biz desteğimizle sayın Cumhurbaşkanını yeniden seçilmesine vesile olacaksak, bizim prensiplerimize, parti programımıza uygunluğu önemli. Esnettik ve hatta bunu diplomatik dile çevirdiler, hayati kritik kısımları çıkarttık. Buna rağmen imzalamayı prensip olarak uygun görmüyoruz dediler. Biz sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmemiz oldu. Kendisi bu konuların başında sağolsun davet ettiler bizi. Bir birliktelik yapılmasının doğru olacağını söylediler. Binali Bey gelmeden 1 ay önceydi bu davet. Biz de birlikte olunmasının faydalı olunacağını düşünüyoruz; ancak görüşülemesi gereken hususlar var dedik. Sayın Cumhurbaşkanı ‘Bu hususları bizim ve sizin arkadaşlarınız görüşürler’ dedi. Belli bir noktaya gelip, olgunlaşması üzerine resmi davetin uygun olacağını düşündük. Binali Bey resmi davet için geldi. Sonrasında maddelerin azaltılması, özetlenmesi hatta bazı arkadaşlarımız tepki gösterdiler. Bu metin kuşa dönmüş dediler.

“Teşkilatımız yüzde 60 oranında istemedi”

Böyle taleplerin gelme ihtimali var. Halen de söyleniyor. Özellikle AK Parti tarafında Erbakan hocamızı bizleri seven insanlar söylüyor. Biz kendimiz için, partimizdeki insanlar için makam istemedik, hükümete ortak olalım, Cumhurbaşkanı yardımcısı olalım demedik, şu kadar milletvekili alalım demedik, sadece 30 tane milletin menfaatine madde ortaya koyduk. En basit bir işte bile sözleşme, mukavele oluyor. Biz telefon görüşmemizde bunun gerekçelerini uzun uzun izah ettik. Teşkilatımızın bu beklentisine cevap vermemiz gerekiyor. Bu bizim için önemli dedik. Kendileri bunun uygun olmadığını söylediler. Biz de hayırlısı olsun, son kez değerlendirelim dedik ve arkasından böyle bir açıklama yapmak durumunda olduk. Aksi takdirde biz ittifaka gelsek bile, teşkilatımız bizimle gelmeyecekti. Gelmesi bu mutabakatın yapılmasına bağlıydı. Biz egoyla, hırsla bir şey yaptırmamız diye bir şey yok. Teşkilatımız yüzde 60 oranında istemedi çünkü.

HÜDAPAR’ın faydası mı, zararı mı olacak Cumhur İttifakı’na bilemiyorum. Özerklik, eyalet son derece hassas konular. Müzakere sürerken biz kendi konularımızı konuştuk. İttifak protokolü bizim için esas. Cuma günü verilecek olan. Orada bizim maddelerimizin olması. Getirip bizim içinde olacağı ittifakın protokolüne eyalet, özerklik olsaydı dert ederdik tabii ki. Tayyip Bey’in 20 sene sonra belki de en zor seçimi olacaktır diye düşünüyorum.

“Metin konusunda ısrarcıyız”

Derlerse ki, bu maddelerde mutabıkız, bunların uygulanması için gayret göstereceğiz, imzalıyoruz derlerse tekrar kurullarımızla değerlendirilip cevap verebiliriz. Böyle bir durumda adaylıktan çekilmek gerekir. Metin konusunda ısrarcıyız. Oradan geri adım atılacak olsa aday olmadan önce atılırdı. Bu kadar insanımız, gönüldaşımız, parti teşkilatımız imzalarını verdi. Böyle bir noktada prensiplerde uzlaşabiliriz, maddeleri imzalarız diye yaklaşım olursa teşkilatımızla değerlendirebiliriz. Ama şu an böyle bir şey yok. Biz bütün gücümüzle, konsantrasyonumuzu imzalara vermiş durumdayız.

“Kılıçdaroğlu’na artı oldu”

Bize de çevremizden tepkiler oldu. Muharrem Bey de aynısını yaşıyor. Bizde de mesela bize sempati duyup oy vermeyi düşünen ama Tayyip Bey’e oy verecek insanlardan tepkiler oldu. Adaylığımız daha kritik olarak görülüyor. Sayın Cumhurbaşkanının bir defa daha seçilmesi açısından. Yönetimi, yürütmeyi, Cumhurbaşkanlığını alırsa Tayyip Bey, Meclis’te düşük noktada kalırsak da çok hayati değildir diye düşünüyor. Anketlere bakıyorlar. Özellikle HDP’nin sayın Kılıçdaroğlu’na destek. Bunun arkasından İYİ Parti’den 2-3 puan gidecek, CHP’den de gidecek deniyor. Oradan oy gitse de HDP’den geliyor. HDP’nin açıklaması aslında Kılıçdaroğlu’na artı oldu. Şimdi Muharrem Bey de çekilirse. Baraj problememiz olmadığı gözüküyor. Onların anketleri bizi 2-3 puan göstermeye devam ediyor. Onların anketlerinde bile Yeniden Refah Partisi’nin oranı önemli.”