Hedefimiz yüzde 100 sigortalılık!

Hedefimiz yüzde 100 sigortalılık!

Marmara Depremi’nin ardından, halkı deprem konusunda bilinçlendirmek, vatandaşları afete hazırlıklı hale getirmek, deprem nedeniyle oluşacak maddi zararları karşılamak ve afet bölgelerinde hayatın normale dönmesi için sistematik çalışmalar yapmak amacıyla kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), 17 Ağustos’un 23. Yıldönümünde sigortalılık bilincine vurgu yaptı ve %100 sigortalılık hedefinin detaylarını aktardı. 

%100 sigortalılık hedefimize ulaşmak amacıyla çalışmalarımız ve kampanyalarımız devam ediyor. Ülkemizin birçok bölgesinin deprem riski taşıdığını ve Zorunlu Deprem Sigortası’nın depreme karşı alınacak en etkili finansal önlemlerden biri olduğunu her fırsatta hatırlatarak herkesi Zorunlu Deprem Sigortası ile evlerini güvence altına almaya davet ediyoruz. Ülkemizdeki deprem gerçeğini tüm vatandaşlarımıza anlatmak için özveriyle çalışıyoruz. 

Marmara Bölgesi yüzde 63’lük sigortalılık oranıyla ilk sırada!

Bölgesel bazda bakıldığında Marmara Bölgesi yüzde 63’lük sigortalılık oranıyla ilk sırada yer alırken, sigortalılık oranları Ege Bölgesi’nde yüzde 55, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da yüzde 49, Akdeniz’de yüzde 47, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 48 ve Karadeniz’de yüzde 45 düzeyinde seyrediyor.

Türkiye genelinde yıllık prim ortalaması 180 TL ve depremde hasar gören Zorunlu Deprem Sigortalı evler için ödenecek en yüksek teminat bedeli ise 320 bin TL olarak hesaplanıyor.

DASK Koordinatörü Erdal Turgut, DASK’ın depremlerden sonra yaptığı ödemelerin Zorunlu Deprem Sigortası’na güveni artırdığını vurgulayarak, “Yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde %100 sigortalılık hedefine ulaşacağımıza inanıyoruz.” dedi.

DASK’ın bugüne kadarki hasar ödemesi 1.25 milyar TL’ye ulaştı!

Bugün Türkiye’de her iki evden biri sigortalı. Ülkemizde sigortalılık bilincinin artmasıyla birlikte, her geçen gün daha çok vatandaşımız geleceğini güvence altına almak için harekete geçiyor ve %100 sigortalılık hedefimize ortak oluyor. 

DASK’ın kuruluşundan bu yana sigortalılara yaptığı toplam hasar ödemesi 1.25 milyar TL’ye ulaşmış durumda. DASK, İzmir’de yaptığı ödeme ile kurum tarihinde tek bir depremde yapılan en büyük hasar ödemesi tutarına ulaştı. 30 Ekim 2020 6,6 büyüklüğündeki İzmir depreminden 31 bin hasar dosyasına 450 milyon TL ödeme gerçekleştirildi.

24 Ocak 2020 6,8 ve 27 Aralık 2020 5,3 Elazığ depremlerinde de 40 bin hasar dosyasına, 392 milyon TL ödeme gerçekleştirildi.

Teknolojik altyapı her zamankinden daha güçlü!

DASK’ın, depreme hazır olmak için bir dizi operasyonel ve finansal gücü artıracak çalışmalar yürüttüğünü de biliniyor. Yönetim Projesi kapsamında, olası bir depremde sigortalıların hasarlarını daha hızlı ve daha etkin şekilde karşılayabilmek için güçlü bir bilgi teknolojisi altyapısı kuran DASK, bu bilgi teknoloji altyapısını en etkin şekilde kullanacak insan kaynağı ve organizasyon yapısını oluşturma çalışmalarına da devam ediyor. Hasar tespitlerini teknolojinin imkânlarını kullanarak mobil cihazlar üzerinden artık çok daha hızlı ve en az hata ile gerçekleştirip, afet bölgelerindeki ödemelere çok daha hızlı şekilde başlanılıyor.

Ayrıca güçlü bir IT, afet finansmanı, operasyon ve koordinasyon yapısını kapsayan “Bütünleşik Afet Yönetimi” altyapısını kurmak için de çalışmaları sürdüren DASK, Afet Yönetimi çalışmaları kapsamında Türkiye’nin riskini ve yapı stoğunu daha doğru çözümleyen hasar tespit metodolojileri ve modelleri üzerine çalışmalar yürütüyor. 

Hedefimiz %100 sigortalılık!

Ülkemizdeki tüm konutların sigortalanması ve %100 sigortalılık hedefimiz doğrultusunda DASK’ın yürüttüğü bir diğer çalışma da teminat rakamlarının güncellenmesi konusuna odaklanıyor. İnşaat maliyetlerinde hızlı artış nedeniyle DASK tarafından verilen teminatların da arttırılması için Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) ve DASK tarafında çalışmalar başlatıldı. Mevcut durumda deprem halinde hasarların karşılanması için metrekare başına bin 508 TL olarak sunulan Zorunlu Deprem Sigortası teminat tutarının yükseltilmesi planlanıyor. 

Bunlara ilave olarak, DASK kapsamına dahil edilebilecek diğer doğal afet türlerinin neler olabileceği ve DASK’ın depreme karşı finansal güvence olarak sunduğu Zorunlu Deprem Sigortası’nın “Afet Sigortası”na dönüştürülmesi konusu, DASK’ın en önemli öncelikleri arasında. Bu doğrultuda kamu yararı gözetilerek, başta sel olmak üzere, diğer doğal afet türlerinin zorunlu deprem sigortasına entegre edilmesi ile ilgili çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Zorunlu Afet Sigortası çalışmaların 2023 yılında tamamlanması hedefleniyor.

Türkiye’nin dört bir yanında sosyal sorumluluk projelerine devam

Pandemi koşulları sebebiyle ara verilen fakat arka planda çalışmaları sürdürülen sosyal sorumluluk projeleri, normalleşme adımlarıyla birlikte yeniden DASK’ın gündemindeki yerini almış durumda. Bu sosyal sorumluluk projeleriyle depreme karşı hazırlıklı olmanın önemini her fırsatta hatırlatılıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile hayata geçirilen “Dersimiz Deprem, Yaşasın Önlem” projemiz kapsamında da ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerine deprem ve Zorunlu Deprem Sigortası bilinci kazandırılması için pilot çalışmalara devam ediliyor. Bu yıl deprem haftası ve sigorta haftasında gerçekleştirilen eğitimler ile 70 bin öğrenciye ulaşıldı. 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde de 25 ilde eğitimlere devam edilecek. 

2011 yılından bu yana devam eden ve İl Afet Müdürlükleri ile birlikte yürütülen Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor yarışması ile Türkiye’nin 81 ilinde, yerel yönetimler Zorunlu Deprem Sigortası’nı yaygınlaştırmak için bilinçlendirme kampanyası düzenlemeleri konusunda teşvik ediliyor. Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor’da bu yıl 26 il yarışıyor ve çalışmalarına yıl sonuna kadar devam edecekler. 

2014 yılında başlatılan DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması ile inşaat mühendisliği öğrencilerinde deprem bilincini artırmak ve depreme dayanıklı bina tasarımı becerisini geliştirmek amaçlanıyor. Bu yıl gerçekleştirilen yarışmada 21 üniversite finale kalırken 31 Mayıs 2022 tarihinde kazanan takımlar ödülleri ile buluştu. 

Ülkemiz topraklarının büyük çoğunluğunun deprem riski taşıdığını hatırlatan ve bu riski sadece yaşanan depremlerden sonra hatırlamanın yeterli olmadığını her fırsatta ifade eden DASK, benzeri acıların bir daha yaşanmaması için özveriyle çalışmaya devam ediyor.