İLO’ya sadece memur gidiyor

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) bu yıl 28 Mayıs-8 Haziran tarihleri arasında yapılacak konferansı öncesi Türkiye’de temsil krizi çıktı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ILO’ya çalışanları temsilen Memur-Sen’in gitmesine karar verdi. Sendikalar ise, tepki olarak konferansa gitmeme kararı aldı.

YAZI ULAŞTI

Memur-Sen, geçen yıl, artık en çok üye sayısına sahip konfederasyonun kendileri olduğunu belirterek, ILO’daki yıllık konferansta çalışanları temsil yetkisinin kendisine verilmesi gerektiğini belirtmişti. Bunun üzerine ilk aşamada Memur-Sen’in ILO’ya gitmesi kararı alınmış, ancak sosyal taraflardan gelen tepkiler üzerine, bu karardan vazgeçilmişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ise dönüşümlü temsil uygulamasının devreye alınacağını açıklamıştı. Bakanlık bu kararından vazgeçmedi ve geçtiğimiz günlerde Memur-Sen’i görevlendirdi. Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul da, “Yazı bize ulaştı, ILO’da bu yıl çalışanları biz temsil edeceğiz” dedi.

MEKTUP YAZACAĞIZ

1952 yılından bu yana ILO’da çalışanları temsil eden Türk-İş’in Başkanı Ergun Atalay ise alınan karar sonrası, diğer sendikalarla ortak bir karar aldıklarını açıkladı. DİSK, Kamu-Sen, KESK ve Türk-İş olarak ILO’ya gitmeyeceklerini söyleyen Atalay şöyle devam etti: “Bunun kabul edilebilir tarafı yok. Türkiye’deki memur sendikaları beyaz yakalıdır, bir nevi işveren konumundadır. Bu nedenle tüm çalışanları temsil etmesi, sıkıntılı sonuçlar doğurur. Madende kömür çıkaran bir memur var mı ki, iş sağlığı ve güvenliği konusunda ILO’da tartışmalara katılabilsin? Grev hakkı olmayan sendikalar, işçilerin hakları konusunda nasıl açıklama yapabilecek? Bu ILO’da Türkiye’nin duruşuna-temsiline zarar verir. Memur-Sen, ILO’nun temelini oluşturan Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) ve Uluslarararası Sendikalar Konfederasyonu’na (ITUC) üye değil. Böyle bir ortamda ILO’ya gitmemizin hiçbir anlamı yok. DİSK, Kamu-Sen, KESK ve Türk-İş olarak hem hükümete hem de ILO’ya bir mektup yazarak, durumu aktaracağız, gitmeme gerekçelerimizi bildireceğiz. Bundan sonrası için diyebilecek bir sözüm de yok.”

ÜÇLÜ YAPI ÖNEMLİ

ILO, hükümet, işveren ve işçi temsilcilerinin yer aldıkları üç taraflı tek Birleşmiş Milletler kuruluşu olarak öne çıkıyor. Bu nedenle çalışan ve işverenlerin temsili, hükümet temsili kadar önemli bir konu niteliğinde bulunuyor. Yıllık konferans ise, ILO’nun temel yapıları arasında bulunuyor. Konferansa her üye ülkeden hükümet temsilcileri, işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan delege heyeti gidiyor. Konferansta taraflardan gelen talepler doğrultusunda çalışma hayatındaki sorunlar ele alınıyor ve yol haritası belirleniyor. ILO’nun genel politikaları da bu konferansta belirleniyor. Üye ülkeler ise, kendi yetkililerinin de yer aldığı konferans tarafından belirlenen bözleşme ve tavsiye kararlarına uymakla yükümlü bulunuyor. (Hürriyet)