İşte Ege Sigorta gerçeği! 1,2 milyarlık zarardan kim sorumlu?

Türkiye ilginç bir ülke. İş dünyası da ilginç ekonomisi de tıpkı coğrafyası gibi…

Boşuna denmemiş, ‘Coğrafya kaderinizdir’ diye

Rahmetli gazeteci üstadımız Çetin Altan’ın deyimi ile iş insanlarının olduğu ama burjuvazisinin olmadığı bir ülke.

Başlık ve spota bakarak bunların Ege sigorta ile ne ilgisi var diyebilirsiniz haklı olarak. Ama var. Nasıl mı anlatayım…

Ege Sigorta olayı Toprak Sigorta ile başladı. Toprak Sigorta rahmetli işadamı Halis Toprak’a aitti. Halis Ağa’nın bir de bankası vardı. Adı da Toprakbank’dı. Halis Toprak, rahmetli Turgut Özal’ın kendine bağlı iş adamları yaratma projenin en önemli adımlarından ve ismlerinden biriydi. Gün geldi devran döndü, Topark Holding de ToprakBank da battı. Bütün mal varlıkları Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) geçti. 

TMSF bünyesinde bulunan Toprak Sigorta AŞ’nin, yüzde 95,06’sının Euro Yatırım Menkul Değerler AŞ’ye satılmasına karar verildi.

Bu bir lisansa satışıydı. Daha sonra Hazine Müseşarlığı’nın 15.01.2008 yılında hisse devrine izin vermesi sonrasında şirketin adı Euro Sigora AŞ olarak değiştirilerek faaliyete başladı. 

Şirketin faaliyet başlamasından itibaren Kadir Şimşek Genel Müdür olarak görev aldı. Kısa bir süre ayrılsa da şirketin faaliyetine son verildiği 07.08.2015 tarihe kadar Abdulkadir Şimşek Genel Müdür olarak görev aldı. Karadenizliydi, sektörün Yılma Vural’ıydı. İlişkileri iyiydi zekiydi.

Garip olan şirketin faaliyetinin durdurulmasından sonraki dönemde de Kadir Şimşek’in şiketin başında kalmasına izin verilmişti. 

Sektörde uzunca bir süre faaliyette bulundu. Özellikle trafik sigortalarında ‘piyasa bozucu şirket’ olarak anıldı. Fiyat rekabetine girdi. Neredeyse tüm üretimi trafikti.

Poliçe fiyatlarını düşürerek trafik sigortası sattı. Hasarları ödemekte zorlandığına dair bir çok şikayet geldi. Biz de gerek Sigorta Gündem gerekse Akıllı Yaşam Dergisi’nde sayısız haber yaptık.  ‘Malumun ilanı şirket batıyor’ diye yazdığımızda çok da tepki çektik, eleştirildik.

Hazine şirketin yönetim kuruluna üyeler atadı ama o üyelerin raporları Ankara’da karşılık bulmadı. Kısacası sektör basını olarak ‘biz çaldık biz oynadık’ ama zaman bizi haklı çıkardı. Beklenen oldu ve şirket sonunda Güvence Hesabı’na devredildi

Evet, şirketin faaliyetinin durdurulması sonrasında zorunlu sigortalara ilişkin yükümlülüklerini Güvence Hesabı yüklendi. Bugün itibariyle ödenen ve muallakta bekleyen tazminatların toplamının 1,2 milyar TL olduğu belirtiliyor. Bugünkü değer ile düşünüldüğünde rakamın ne kadar yüksek olduğunu daha iyi anlamak mümkün.

Ege Sigorta Güvence Hesabına devredildikten sorra trafik sigorta primlerinden Güvence Hesabı’na aktarılan  prim oranları bile yükseltildi. Kısacaı müşteri de sektörde bir bedel ödedi ve ödemeye de devam ediyor. 

Peki, ülkemizde sigorta şirketlerini denetleyen ve düzenleyen kurumlar varken zararın bu tutara yükselmesine nasıl izin verildi?

Kamu otoriteleri izlerken,  Dergimizde ve sitemizde yer alan 10’larca haber karşın neden müdahale edilmedi? Biz bile şirketin battığını görerek haber yaparken şireketin yönetim kurulunda yer alan Hazine elemanları görmedi mi? Yoksa gördüler, rapor yazılar da bu raporlar Ankara’da çöpe mi atıldı?  

Peki bizim gördüğümüzü kamu otoritesi göremedi mi?

Önceki haberlerimizde Mustafa Şahin’in şirketi geri almak istediği haberini yayımlamıştık. Bu tarihte Muastafa Şahin dahil birçok kişiden bilgi toplamaya çalıştık. Aldığımız bilgilere göre şirketin kuruluşundan faaliyetinin durdurulma tarihine kadar 20’ye yakın murakıp raporu yazıldığı ve raporların tümünde de ‘Şirketin mali yeterliliğinin olmadığı, gelecekte sorun oluşturacağının belirtildiği’ bilgisi yer alıyordu. Ama biz haber yaparken murakıplar rapor yazdı Ankara ise tabiri caizse sağı ve dilsizdi, uyudu…

18.06.2010 tarihinde Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü, Sigorta Denetleme Kurulu’nun raporuyla, Bakan onayı alınarak, ‘Yükümlülüklerini karşılamaması durumunda faaliyet izninin iptali için onay alındığı’, ancak olumsuzluklukların devam etmesine ragmen yönetime personel atamak ile yetinildiği, sonraki dönemde de yazılan raporlara rağmen 5 yıl daha faaliyete devamına izin verildiği ve zararın bu boyuta çıkmasına göz yumulduğu sektörde konuşuluyor. Peki bu tablodan kim sorumlu. O gün de sorduk bugün de soruyoruz. Zararının bu kadar büyümesinin sorumlusu kim? 

Hazine’nin yönetim kuruşluna iki üye atamasından 5 yıl sonra olan oldu. Murakıpların yazdığı raporları ciddiye almayan Ankara, Mustafa Şahin’in şirketten nakit çıkarmasını bahane ederek 07.08.2015 tarihinde ruhsat iptaline karar verdi. 

Bu dönemlerde Sigorta Denetleme Kurulu Başkanı ile Sigortacılık Genel Müdürü ve Müsteşar Yardımcısı olarak görev bürokratların sorumluluğu var mı yok mu? Takdir kamu oyunun ve sigorta sektörü yöneticilerinin…

Mustafa Şahin niçin şirketini geri almak istiyor?

Evet üç ay önce defalarca yazdık. Mustafa Şahin’in şirketini geri almak istediğini belirtmiştik. 1,2 Milyar TL zararı olan şirketi bir sermeyedar niçin almak istesin ki! İtibar bu kadar önemli mi? Önemli ise bu şirket neden bu hallere düştü?

Mustafa Şahin’e sorarsanız, haksızlığa uğradığını, Kamu otoritesi ne isterse onu yaptığını, kendisinin zarardan sorumluluğunun olmadığını, itibarını geri almak için Ege Sigorta’nın iadesini istediği belirtiyor.

İtibar için 1,2 Milyar TL!

Aklı başında hangi sermayedar itibar için bu kadar maliyet ödemek ister ki!

Evet, bu yazıyı denen yazdık? 

Bize gelen duyumlar, bir dönem duran görüşmelerin takrar başladığı yönünde…

Mustafa Şahin bu tutarın tümünü öder mi, yoksa kamu daha azına razı olur mu bilemeyiz.

Ama, Şahin’in Türkiye’ye 2 milyar Euro civarında sermaye getirme iddiasında olduğunu ve belki de bir bankayı satın almak niyetini belirli makamlara bildirdiği de gelen haberler arasında…

Euro Sigorta’nın borçlarına ilişki uzlaşma sağlanmadan, SPK’nın, Şahin’in Türkiye’ye sermaye getirmesine izin vermediği biliniyor.

Ayrıca, Mustafa Şahin bir banka alacaksa BDDK’nın da Türkiye’de bir sigorta şirketini batırdığı imajına sahip olan hissedara izin vermeyeceği de biliniyor. 

İzleyip göreceğiz, Mustafa Şahin şirketi alabilecek mi, Türkiye’de ne yatırımlar yapacak ve hangi bankayı alacak.

Peki Güvence Hesabı’nın üzerine yıkılan bu yükte sorumluluğu olan Kamu Görevlileri bedel  ödeyecek mi, yoksa onların da itibarı artırılacak biryerelere mi atanacaklar mı?

Kısacası biz yine yazdığımızla mı kalacağız, yoksa dinleyen olacak mı?

Bekleyelim ve görelim …