Morgan Stanley’in Türkiye ziyaretinden hangi notlar çıktı?

Morgan Stanley’in Türkiye ziyaretinden hangi notlar çıktı?

Morgan Stanley ekonomistleri Ankara ve İstanbul’a gerçekleştirdikleri ziyaret sonrası Türkiye ekonomisine ilişkin yayımladığı raporda bazı risklere dikkat çekti.

Ekonomistlere göre politika patikasının görünürlüğündeki sorunlar nedeniyle seçim sonrasında makro dengesizliklerin azalma ihtimali sınırlı kalmaya devam ediyor.

Hande Küçük öncülüğündeki ekonomistler ziyaretleri sırasında yerel uzmanlar, siyasetçiler ve siyasi analistlerle görüşmeler yaptıklarını belirtti. Farklı politika hedefleri arasında gerilimlerin tırmandığı belirtilirken “Döviz akışına bakılırsa seçime kadar sürecin üstesinden gelinecek. Ancak seçim sonrasında makro dengesizlikleri gidermek konusunda politika patikası sınırlı görünüyor.” değerlendirmesine yer verildi.

Kurum ekonomistleri ekonomiye dair şu notları paylaştı;

“Mayıs/Haziran 2023’te gerçekleşecek seçimler, Türkiye’de makroekonomik görünüm tartışmasında etkili oluyor. Seçimlere kadar finansman açığını kapatmak için yeterli döviz olacağına dair yaygın bir beklenti var. Ancak TL’deki değer kaybı artarak devam edecek gibi görünüyor. Bunun da iki nedeni bulunuyor; biri enflasyonu düşürmek için Dolar/TL ‘yi stabil tutma hedefi, diğeri de ekonomik yavaşlamanın daha belirgin hale gelmesiyle bankacılık sektöründe hedefli, kredi ve mali teşvik önlemlerinin gevşeyeceği beklentisi. Parlamentoda kimin çoğunluğu sağlayacağı ve Cumhurbaşkanı’nın kim olacağına bağlı olarak farklı senaryolar masada”

Hisse senedi stratejisi

“Türkiye’de Borsa yıl başından bu yana yüzde 46 artarak en iyi performansı kaydetti. Görüşmelerimiz, seçime odaklı performans dönemine geçiş olabileceğine işaret ediyor. Gelişen piyasalarda daha önceki seçim dönemleri, yüksek derecede dalgalanmayla birlikte hisse senetlerinde seçim öncesinde ralliye işaret ediyor.”

“EMEA konsepti kapsamında Türk hisse senetleri için tavsiyemizi eşit ağırlık olarak koruyoruz” diyen kurum ekonomistleri Türkiye’nin pahalı göründüğünü ifade etti ve “Belirsiz politika patikası nedeniyle risk/ödül oranının olumlu olmadığı görüşümüzü koruyoruz.” değerlendirmesini yaptı.