Piyasalarda 2023 beklentileri

Piyasalarda 2023 beklentileri

Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, bu hafta Şans Sohbetleri’nde, 2023 yılına mercek tuttu. Yılı, ilk yarı ve ikinci yarı olarak ayrı değerlendiren ikili, seçime dair tüm senaryoları da izlenebilecek olası para politikalarıyla yorumladı.

Güldağ ve Ağaoğlu, önümüzdeki yıl dolar, borsa ve emtiadaki olası fiyatlamaları da ele aldı. Güldağ yüzde 20’ye kadar kur artışına müsaade edilebileceğini söylerken, borsa için Ağaoğlu 3,65 dolar seviyesine işaret etti. İkili, gümüş ve altını da önümüzdeki yıl şanslı görüyor.

Güldağ: 2023 kritik bir yıl. Her şeyden önce Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutluyor olacağız. Sadece bu nedenle bile son derece önemli bir sene bizler için. Ama onun ötesinde gündemi de son derece hareketli olacak. Yılı ikiye ayırmak mümkün. 2023’e dair beklentileri seçim senaryolarından bağımsız konuşmak mümkün değil diye düşünüyorum. En azından izlenecek para ve maliye politikaları açısından… Bu yüzden 2023’ü tüm seçim senaryolarını tek tek ele alarak değerlendirmekte fayda var.

Ağaoğlu: Seçim senaryolarını; Cumhur-Cumhur, Cumhur- Millet, Millet-Cumhur, Millet-Millet senaryoları ile ele alalım. Cumhurbaşkanı, Cumhur; parlamento Millet ittifakından seçildiği durumda ne olur sorusunu ben sana sorayım. Devamında da diğer senaryoları konuşabiliriz deyip, ilk değerlendirmeyi senden alalım.

Güldağ: Eğer Cumhur-Cumhur çıkarsa bugünkü ekonomi politikalarının devam edeceği anlaşılıyor. Bu bir yerde bizi daha da sürdürülemez noktaya taşıyabilir. Hem yurtiçinden hem yurtdışından önemli sıkıntılarla karşı karşıya kalacağımızı, hatta bir ani duruşun bile gündeme gelebileceğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığını Cumhur İttifakı’nın adayı olan Erdoğan’ın kazanması ama parlamentoyu Millet İttifakı’nın alması halinde ise daha sıkıntılı bir durum yaşanacak. Çünkü hem mevcut politikalar devam edecek, hem de bunların hızlı biçimde uygulamaya alınması problemiyle karşı karşıya kalınacak. Bu durumda ortamın sertleşeceğini ve çok hızlı bir şekilde yeni bir seçime gidilme durumunda kalınacağını düşünüyorum. Eğer Millet İttifakı hem Cumhurbaşkanlığını hem de parlamentoyu alırsa artık o noktadan sonra birçok şey değişecek. İlk etapta eğer Kemal Derviş’in 2001 krizi sonrasındaki politikalar gibi politikalar gündeme gelirse, güveni ne kadar sağlayabildiğine bağlı olarak yasalarda birtakım düzenlemeler olabilir. Yok kendi içlerinde paylaşımda sıkıntılar yaşarlarsa belki de Cumhur-Cumhur İttifakı’ndan çok daha hızlı şekilde büyük bir ani duruşa girebiliriz. Belirsizliğin iyice arttığı bir durum da ortaya çıkabilir.

Ağaoğlu:
Türkiye teknik olarak Türk lirasının geçerli olduğu bir ülkede dolarla yaşıyor. İster Heterodoks politika izleyin, ister Ortodoks politika izleyin faizlerin artması gerekecek. Önümüzdeki yıl ilk yarıda faizin artması belki düşük ihtimal ama sonrasında işgören faizle tabela faizi ya eşitlenecek ya işgören faiz apayrı bir yerde bağımsız piyasayı çalıştıran faiz olarak çalışacak. Şu andaki denklemde bu seneyi kurtaran 3 önemli faktör vardı döviz tarafında. Birincisi Kur Korumalı Mevduat, yaklaşık 70 -75 milyar dolar. İkincisi zorunlu döviz devirleri ihracatçıların 40 -45 milyar doları. Yaklaşık 25 milyar dolar civarında bir net hata noksandan dolayı 110- 120 milyar dolar arasında cari açığımızı finanse edebileceğimiz kaynaklar yaratabildik. Aynı kaynakları önümüzdeki yıl yaratamayacağız. Cumhur -Cumhur çıkarsa ve bu yönetim tarzı aynı inatla sürerse, gerekli kaynakları temin edemeyeceğimiz için, yaşanan sıkışıklık probleme dönüşür. Bir yıl içinde zorunluluktan bir erken seçim ihtimali ortaya çıkar. Cumhur -Millet geldiğinde ise dediğin gibi mutabakat içinde yürümeleri zorlaşacak. Bu senaryoda ben seçimin iki yıl sonra olacağını düşünüyorum. Çünkü milletvekilleri emeklilik haklarını kazanabilmeleri için iki sene gerekiyor. İki yıldan önce seçim yapılmasına gönüllü olmazlar diye düşünüyorum.

Güldağ: Millet-Millet senaryosu neler getirir?

Ağaoğlu: Millet- Millet çıkması durumunda ben piyasaların Ortodoks politikalara döneceği beklentisiyle yurtdışından bir iltifat olacağını, yeni bir kredi açılabileceğini düşünüyorum. Onun bir parça piyasaları rahatlatması ihtimalini ilk başta görüyorum. Sonrasında hakikaten hep birlikte bakacağız ne olup biteceğine. Ama Millet -Millet’te de şu anda vaat edilene göre iki sene sonra parlamenter rejime döneceğimiz için bu sefer de gönüllü bir erken seçimden bahsediyor olacağız. Yani aslına bakarsan bir seçim yapacağız şimdi ama bu seçim çok çok büyük ihtimalle bir veya iki sene içinde bir erken seçime gebe bir sonuç doğuracak. Bu benim birçok arkadaşımla sohbetlerimde konuştuğum bir konu. Yani bir seçim yapacağız ama erken seçimin tarihini belirlemek üzere bir seçim daha yapacağız diye düşünüyorum. İhracatçıların sıkıntılarından dolayı kur tarafında yılın başından itibaren bir miktar Türk lirasının değer kaybına izin vereceklerdir veya vermek zorunda kalacaklardır diye düşünüyorum. Ama bunun da böyle uçup kaçacak, kırıp dökecek bir hareket olmasını beklemiyorum. Çünkü KKM tarafı saatli bomba.

Güldağ:
Asgari ücret 450 dolar civarında, şu ana kadar görülmüş en yüksek düzey diyebiliriz. Genellikle Türkiye’de asgari ücret 350 dolarlar civarında oluyor ve bizim ihracatçımız tabii ki daha iyisi olsun, tabii ki insanlar emeklerinin hakkını kazansınlar diye düşünüyor. Ama kur takıldığında ihracatımız problem yaşamaya başlıyor. Şu anda da bu problem var. Maliyetler artınca ihracatçının önünde iki seçenek var. Ya fiyatları artıracak ya da üretimine fren koyacak. Bu her durumda ihracatı geriletebilir. Ben yüzde 20’ye kadar kur artışına müsaade edeceklerini düşünüyorum. Çünkü bir yerden sonra enflasyon baz etkisiyle düşüyor olacak ve bunu yönetebileceklerini düşünecekler. Şu anda bir seçim ekonomisi içindeyiz. EYT ile ilgili hiçbir sıcak mesaj verilmedi çok yakın zamana kadar ama ondan sonra EYT öyle bir yere geldi ki, belki EYT’lileri de bu açıdan mücadeleleri için burada elde ettikleri başarıları için tebrik etmek lazım. Sonuçta bu hak verilmek durumunda kalındı ve de yaş sınırı da getirilemedi. Çünkü tedirgin olundu. Ekonomi yönetimi, iktidar açısından diyorum ya bize seçimi kaybettirecek bir karar alırsak tedirginliği yaşandı. Bu arada özellikle nisanda ya da mayısta bir yeni asgari ücret açıklaması daha olacak beklentim var. 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olmak üzere denilecek. Mesela doğalgazda indirim gelebilir.

Güldağ:
Peki bunların yanında borsa için beklentin nedir 2023 için?

Ağaoğlu:
Borsa 29 Aralık itibariyle 2,90 dolar. Önemli bir yükseliş yaşadı bu sene. Borsaya iltifatın önümüzdeki seçime kadar olan dönemde devam edeceğin düşünüyorum. Üst bant itibariyle 3,65 dolar diyeyim, artı eksi 10 centlik bir bareme kadar bir yükseliş olma ihtimali bekliyorum. Bu aynı zamanda Türk lirasının değerli kalmaya devam edeceği bir dönem de ifade ediyor. Böyle bir yükseliş ihtimali var. Ama ben borsadaki rasyonel fiyatlamaların veya değer hesaplamalarının daha makul yapılabileceği bir yeknesaklanmış faiz ortamına gelindiğinde, bu seneden daha düşük seviyelerin de önümüzdeki yıl içinde bu bahsetmiş olduğumuz gerginliklerle birlikte görülme ihtimalini yüksek buluyorum.

Güldağ:
Tabii Millet-Millet senaryosu sonrası izlenecek para politikaları bu fiyatlamaları daha farklı noktalara taşıyabilir.

Ağaoğlu: Ortodoks politikaya geçecek, faizi artacak, yabancıdan kredi gelecek, dünya çapında yatırımcılar açısından daha fazla insanın ilgilendiği bir yapıya bürünecek. Eğer bu durum yaşanırsa o zaman üst tarafa yükselme ihtimalimiz daha fazla artacak. Ancak belirsizlik nedeniyle ilk yarıda olmasa da ikinci yarıda 3,60 dolar seviyelerinin önemli bir hedef, bekleme seviyesi, dinlenme seviyesi olacağını düşünüyorum. Aşağıdaki desteğin de 2,15 dolarda olduğunu ben bugünden altını çizerek söyleyeyim.

Güldağ: Cumhur-Cumhur durumunda da Ortodoks politikalara bir dönüş olursa, orada da belki yeniden borsada bir farklı gelişme görme ihtimalimiz olabilir değil mi?

Ağaoğlu: Benim önümüzdeki yıl faizler her hâlükârda artmak zorunda kalacak beklentimin içinde o da vardı. Hatta bir ara Mehmet Şimşek’in ismi geçti. Para politikasının nasıl şekilleneceği ve güvenin ne kadar sürede inşa edileceği önemli.

2023 altın ve gümüş için şanslı bir yıl olacak

Güldağ: Altın ve gümüşte önümüzdeki yıla ilişkin beklentilerin ne?

Ağaoğlu: Altın ve gümüşü beraber söyleyeyim. Her zaman gümüşe hırçın çocuk olarak baktığım için biraz daha yakından takip ediyorum. Altın biraz daha ağır abi. Her ikisini de önümüzdeki sene şanslı görüyorum. Yani son iki senenin enflasyonundan hiç nemalanamamış diyeceğim. Ama bu sene biraz daha şanslarının yüksek olduğunu düşünüyorum. Gümüş şu anda 23,70’lerde, gümüşün önümüzdeki sene için önünde 24,24 kritik eşiği var. 25,25 de geçilmesi gereken ikinci eşik. Orası geçilirse 29,29’a kadar yolu var. Yani bunlar kolay hatırlansın diye söylüyorum. Bunun beraberinde altının görece bir tık daha geriden gelmekle birlikte 1896’da önemli bir eşiği var. 1896-1900’de anlaşalım. Ama bir sonraki eşik, ki aşılması biraz daha zor bir seviye, 1975. Ben bu seviyelerin bu sene içinde 25,25 gümüşte, 1896 ya da 1900 altında mutlaka görüleceğini düşünüyorum. Aşağı potansiyeli az, yukarı potansiyeli daha yüksek bir yıl olarak tahlil ediyorum 2023’ü. Ekonomi Gazetesi