Sigorta şirketleri artık uzmanlaşmalı

Sigorta şirketleri artık uzmanlaşmalı

Türk sigorta sektörünün yüzde 100 yerli sermayeli sayılı şirketleri arasında yer alan Ege Sigorta branş bazında uzmanlaşma stratejisini başarılı bir şekilde yürütüyor. Şirket, yılın 11 ayında prim üretiminde yüzde 20’lik büyüme ile yüzde 1.16’lık pazar payıyla birçok şirketi geride bırakmayı başardı.  Ege Sigorta Genel Müdürü Kadir Şimşek, sigorta şirketlerinin uzmanlaşması gerektiğini belirterek, “ Sigorta branşlarında hepsi benim olsun dediğin zaman bu sefer risk seçmede zorlanıyorsunuz fiyatlamada zorlanıyorsunuz. Artık sigorta şirketlerinin bu yükleri kaldırması da çok kolay değil” dedi.  Türkiye Sigorta Birliği’nin(TSB) yılın ilk 11 ayına yönelik verilerine göre Ege Sigorta 230.9 milyon TL prim üretimi gerçekleştirdi.

Ege Sigorta Genel Müdürü Kadir Şimşek, sektöre yönelik beklentilerini ve Ege Sigorta’nın hedeflerini Dünya’dan Yakup Sayar ile paylaştı.

Şirket olarak branş bazında uzmanlaşmayı başarılı bir şekilde uyguladıklarının altını çizen Kadir Şimşek, “Ege Sigorta’da şunu yapıyoruz. Belli branşlarda uzmanlaşacağız dedik,  aktif branşlarımız olacak diye karar aldık. Bunun biri de zorunlu koltuk branşıydı.  Şu anda zorunlu koltuk ferdi kazada şu anda sektör birincisiyiz. Sektörün toplam yaptığı üretimin  yüzde 50’sine yakınını biz yapıyoruz. Bir de ferdi kazada üretim yapıyoruz. Bu üretimlerimizi ise sadece  acente ve müşteri kanallarıyla ile yapıyoruz” diye konuştu.

Zorunlu koltuk ve ferdi kaza ana hedefimiz

Şirket olarak seçtikleri uzmanlık branşlarının zorunlu koltuk ve  ferdi kaza branşı olduğunu söyleyen Şimşek,  diğer branşlar olarak da tarımı düşündüklerinin altını çizdi.  “Çünkü tarımda büyük bir potansiyel var “diyen Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “Öte yandan seyahat sağlık ürünümüz var. Bu ürünü pazarda yaygınlaştırmayı düşünüyoruz. Ama genel olarak zorunlu koltuk ve ferdi kaza branşlarda uzmanlaşmak ve burada fırsatlarımızı artılarımızı ve kârlılığımızı sürdürmek istiyoruz. Niş ürünlerde ise pazardan belli bir pay almayı düşünüyoruz.”

Kaskoda kontrollü büyümeye devam

Kaskoda büyümeyi düşündüklerini  ifade eden Şimşek,  kaskoda son zamanlarda yaşanan artışa Ege Sigorta olarak çok ihtiyatlı yaklaştıklarını belirterek,  “Geçmiş dönemlerde baktığınız zaman kasko branşında hiç yokmuş gibiydik. Bu sene bir başlangıç yaptık ama kontrollü büyümeyi sürdürüyoruz. 2015 yılında da aynı şekilde kontrollü büyümeyi sürdüreceğiz” dedi.

Kimsenin gitmediği yerlerde de olacağız

Ege Sigorta’nın en büyük gücünün acenteler olduğunu söyleyen Kadir Şimşek, bugün itibariyle bin 100 acenteleri olduğunu ve bunun büyük bir kısmının da Anadolu’da olduğunun altını çizdi. “Biz Anadolu’ya çok önem veriyoruz çünkü Anadolu’da büyük bir gelişim ve potansiyel var” diyen Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “ Biz oralarda olmak istiyoruz. Kimsenin gitmediği sigortanın olmadığı yerlerde biz olmak istiyoruz.  Böyle bir stratejimiz var orta uzun vadede. Pazarda rekabet değil de sigortası olmayan ulaşılmayan yerlere sigorta götürmek istiyoruz.”

Hem büyüyeceğiz hem de kâr edeceğiz

Ege Sigorta’nın 11 aylık dönem sonu itibariyle bakıldığında büyümesinin yüzde 20 ile sektör ortalamasının üzerinde olduğunu söyleyen Kadir Şimşek, “Enflasyon düşülmüş reel büyümeye bakınca  ise yüzde 10.1’lik bir büyümemiz var. Hayat dışındaki pazar payımız da 1.16 seviyelerinde. Sektörün bu kadar dağılmasına, reel bir azalma olmasına rağmen bizim reel bir yüzde 10’luk büyümemiz var. İstikrarlı bir şekilde büyüyoruz. Ve uzmanlaştığımız branşlarda gerçekten emek harcıyoruz ve kâr ediyoruz. 2015 yılında çok daha iyi bir yerde olacağımızı düşünüyorum. Hem büyüyeceğiz hem de kâr edeceğiz” dedi.

Sermayemizi artırmak için çalışıyoruz

Sermaye yeterliliğinin şirketleri koruyan bir sistem olduğunu söyleyen Kadir Şimşek, “ Bu sistemin olması bence çok doğal. Zaten yavaş yavaş dünya buna geçiyor. Krizlerde sıkıntılarda şirketlere kriz testleri yapılıyor. Bu sermaye rasyolarının iyileşmesi çok olumlu. Şirketlerin kendilerini buna hazır hale getirmeleri lazım. Ancak bunun yavaş yavaş yapılmasında fayda var. Çünkü Türkiye’deki işletmelerin sermaye yapıları çok güçlü değil, her an kırılganlık gösterebilirler. Şirket olarak ise sermayemizin artırılması ile ilgili çalışmalar yapıyoruz ve bunla ilgili sermayemizi güçlendireceğiz” dedi.

Sektörün dinamiklerinin değişmesi lazım

Sektöre yönelik değerlendirmelerini sorduğumuz Kadir Şimşek, ilk dokuz aylık verilere bakıldığında sektörün reel olarak yüzde 2.5 oranında küçüldüğüne dikkat çekerek, “Bu demektir ki biz sektörümüzü büyütemedik. Eğer siz büyüyemiyorsanız hiç şansınız yok. Sektörün büyümesi lazım” dedi. Sigorta sektörünün dinamiklerinin değişeceğini söyleyen Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü ihtiyaçlar öyle bir şekilde değişiyor ki artık bu şekilde gitmesi mümkün değil sigorta sektörünün. Bence kamu gereğini yaptı. Ama artık bundan sonra bu dinamizmi sigorta sektörünün götürmesi lazım ve gelecek dönemde müşteri segmentinde üründe iş yapma kalitesinde çok büyük değişiklikler olacak diye düşünüyorum. Artık bir noktaya geldik ve dinamiklerin değişmesi lazım.”

2015’in 2.dönemi itibariyle daha pozitif bir tablo olabilir

2015 yılı 2. dönemi itibarıyla daha pozitif bir tablo öngörüsünde bulunan Kadir Şimşek, Türkiye’nin en büyük avantajı büyümesi olan bir ülke olması. Şu an büyüme beklentimizi 3.3’e düşürdük ama yine de büyüme var. Dünyaya baktığımız zaman büyüme oranları çok düşük. Negatif büyüme var. Ama Türkiye etraftaki konjektürel dalgalanmalar, jeopolitik konuma göre yine bir büyüme trendinde çünkü genç bir nüfus var. Tüketen bir nüfus var. Buna baktığınız zaman yabancı yatırımcının buna rağmen sektöre ilgisi var. Büyüme demek, iş demek, yatırım, tüketim demek. Buna bakınca gelecekle ilgili pozitif bir seyir bekliyorum.  Bu açıdan bu pozitif seyirde Türkiye’nin hem Türk sigortası sektörüne hem de diğer sektörlere pozitif katkı yapmasını bekliyorum” diye konuştu. 

*Ege Sigorta’nın en büyük özelliklerinden bir tanesi acentelere karşı net olmasıdır. Acente sizin samimi olduğunuzu gördüğü zaman zaten size yaklaşıyor.

*Tüketiciye ulaşmak için her kanal kullanılabilir ama bizim insanımız dokunmayı iletişimi sever. İnternetten tıklamayı çok tasvip eden bir toplum değiliz.

*Türk insanı acente ile arada bir kişiyle iş yapmasını daha iyi gördüğü için insanların acenteyi tercih edeceğini düşünüyorum.

*Bence hükümet sektörümüze gerekli desteği verdi.  Son 10 yıla baktığımız zaman kanunlar yönetmelikler ve tedbirlerle mevzuatta çok büyük değişiklikler yapıldı.

*Sektörün kâr eden bir sektör haline gelmesi lazım. Yöneticilerimizin kendilerini yenilemesi lazım. Farklı bakış açılarının geliştirilmesi lazım.

*Yabancılar iyi bir sektör bulunca iş yapma şekline bir yenilik getirmediler. Türkiye’nin geleceğini de çok iyi gördükleri için bir rekabete girdiler. Bu rekabet sektörü bu hale getirdi ve sonuçları görüyoruz.

*Her şirketin bir başarı hikayesi yönetsel davranışları vardır. Bunu da kendileri bulacaklar. Bunu yaparken yöneticilerin kâr odaklı düşünmeleri şart diye düşünüyorum.

*Bizim asıl sıkıntımız düşük fiyat değil. Her riske düşük fiyat verme hastalığımızın olması.  Yoksa tabii ki rekabet olacak. Rekabet bu işin ruhunda var. Her riske düşük fiyat vermek akıllıca değil.