• YARIM ALTIN
    9.027,00
    % -0,25
  • AMERIKAN DOLARI
    33,9818
    % 0,11
  • € EURO
    37,7251
    % -0,39
  • £ POUND
    44,7272
    % -0,19
  • ¥ YUAN
    4,7969
    % 0,20
  • РУБ RUBLE
    0,3759
    % -2,26
  • /TL
    %
  • BIST 100
    9.771,16
    % -1,67

Turhan: BİST’e davet yağıyor

Turhan: BİST’e davet yağıyor

SIGORTAGUNDEM.COM
Yurt içi ve yurt dışı ticari alacak sigortasında dünyada 3 büyük şirketten biri olan Coface Sigorta tarafından düzenlenen “Coface Türkiye Ülke Riskleri Konferansı 2013” bugün yapıldı. Grand Hyatt’ta düzenlenen etkinliğe ev sahipliği yapan Coface Türkiye Genel Müdürü Belkıs Alpergun konuşmasında, konferansın çerçevesini çizdi. Alpergun’dan sonra söz alan Coface Akdeniz ve Afrika Bölge Müdürü Antonio Marchitelli, sektörel bazda 2012 değerlendirmesi yaptı, 2013 beklentilerini ifade etti. Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan ise, “Şayet biz çok büyük bir hata yapıp yine treni yoldan çıkarmazsak, önümüzdeki dönemde Türkiye’de tüketimin ve milli gelirin büyüme dinamiklerinin son derece olumlu bir şekilde etkileneceği hususunda neredeyse eminim” dedi.
Turhan, “Coface Türkiye Ülke Riskleri Konferansı”nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeler ve BIST bünyesinde yapılan çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu. 
Türkiye’nin son 10 yılda çok ciddi değişim geçirdiğini belirten Turhan, “2010 yılı içerisinde, Merkez Bankası para politikasını değiştirip ilk defa borçlanma faiz oranlarını, yüzde 1,75’e düşürdüğü zaman, o para politikası toplantısından sonra, arkadaşlarla çok değil sadece 3 yıl önce virgülün bir basamak sağda olduğunu konuşmuştuk. Bu kadar kısa sürede böyle önemli bir değişikliğin gerçekleşmesi hakikaten çarpıcı” ifadelerini kullandı.
BIST Başkanı Turhan, bu değişiklikte küresel gelişmelerin etkisinin olduğunu, fakat kendisinin de Türkiye’nin geçmişte, küresel gelişmelerin olumlu olduğu dönemleri nasıl heba ettiğine yakinen tanıklık ettiğini anlattı. 10 yıl gibi bir süre içinde kişi başı milli gelirin 3 kat arttığını dile getiren Turhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Daha da önemlisi, ondan önceki 10 yıl boyunca kişi başına milli gelirin neredeyse yatay seyrettiği bir dönemden sonra bunun başarılmış olmasıydı. Genellikle kişi başına milli gelir bu kadar hızlı artarken, gelir dağılımının bozulduğuna şahit oluruz. Ancak aynı dönemde mutlak yoksulluk sınırının altında yaşayan nüfusun toplam nüfusa oranı da yüzde 20’lerden yüzde 4’ün altına geldi. Bir başka ifadeyle bu değişim, bir taraftan milli gelir artarken, bir taraftan gelir dağılımının iyileşmesi, bana Türkiye’de orta sınıfın belki de ilk defa bu kadar konsolide olmasını, bu kadar güçlü olmasını, bu kadar genişlemesini gösteriyor.”
İbrahim Turhan, çok büyük bir hata yapılıp, trenin yoldan çıkarılmaması şartıyla, önümüzdeki dönemde Türkiye’de tüketimin ve milli gelirin büyüme dinamiklerinin son derece olumlu bir şekilde etkileneceği hususunda emin olduğunu söyledi.
“2023 yılında ülkenin toplam milli gelirinin 2 trilyon dolara ulaşması son derece gerçekleştirilebilir bir proje”
Türkiye’nin 2023 yılı projelerini hatırlatan Turhan, şunları anlattı:
“Kişi başına milli gelirin 25 bin dolar olduğu bir ekonomi ortaya koymak gibi bir projesi var Türkiye’nin… Bu vizyona ulaşmak mümkün mü derseniz, geçmiş zaman serisini incelediğimiz zaman son derece mümkün olduğunu görüyorum. Orta vadeli program ve enflasyon hedeflerinin tutturulması ve gelişmiş ülkeler trendine uygun olarak, Türk parasının Merkez Bankası’nın ortaya koymuş olduğu seyirle beraber, 2023 yılında ülkenin toplam milli gelirinin 2 trilyon dolara ulaşması son derece gerçekleştirilebilir bir proje. Ancak bunun olmazsa olmaz bileşeni, bu büyümeyi sağlayabilmek için daha çok üretmek, bunun için de daha çok yatırım yapmaktır. Ki bu büyüme mevcut Türkiye’ye bir buçuk Türkiye daha eklemek anlamına geliyor.”
Türkiye’de özellikle genç nüfusun, önümüzdeki dönemde bugünden daha varlıklı olacağına inandığını kaydeden Turhan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye’nin 2 trilyon dolar milli gelire ulaşması ve tasarruf oranlarında, her ne kadar özellikle son dönemde bireysel emeklilik sisteminde yapılan reformlarla ve yakın zamanda devreye girecek olan portföy yönetimi şirketleri ve yatırımcılarla ilgili reformlarla birlikte, her ne kadar yurt içi tasarruf oranlarının bir miktar iyileşmesini bekliyorsak da, bahsettiğim dönem içerisindeki yatırım artışını finanse etmesi için Türkiye’nin küresel tasarruflardan istifade etmesi gerektiği açıktır.”
“Bankacılık sektörü çok iyi performans gösterdi”
İbrahim Turhan, bankacılık sektörünün çok iyi performans gösterdiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
“2000’li yılların başında, bankacılık varlıklarının milli gelire oranı yüzde 50’ler seviyesindeydi, bugün yüzde 100’e ulaşmış durumda. Mevduatın krediye döüşme oranı neredeyse o da yüzde 100’e ulaşmış durumda. Sermaye yeterliliği 2000’li yılların başında yüzde 30’du, bugün yüzde 17. Sermaye yeterliliğimiz iyi ama bankaların da artık geçmişte olduğu gibi, her 5 yılda iki katına çıkacak şekilde bir performans göstermesini beklememek gerekir. Bankacılık sektörü kuşkusuz büyümeye devam edecek ve Türkiye ekonomisinin önemli dinamiklerinden biri olacak ama bu uçağın bundan sonraki seyri seferini sadece tek kanatla gerçekleştiremeyeceğimiz açık. Dolayısıyla ikinci kanada, yani sermaye piyasalarına ihtiyacımız var.”
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’ne farklı açılımlar yaptırmak ihtiyacının ortaya çıktığına işaret eden Turhan, BIST olarak kendilerini Finans Merkezi projesinin birincil sorumlusu olarak gördüklerini söyledi.
Turhan, son dönemde bu çerçevede yaptıkları çalışmalar hakkında katılımcıları bilgilendirerek, altyapıyı iyileştirme, işlem kurallarını iyileştirme, yeni ürünleri ve yeni piyasaları devreye sokma konusunda yoğun çalışmalar yaptıklarından bahsetti.
Son 1 yılda Borsa İstanbul çatısı altında yapılan iyileştirme, yenileme ve dönüşüm faaliyetlerinden söz eden Turhan, “Borsa İstanbul’u her türlü finansal sözleşmenin tek bir erişim noktasından aynı teknolojiyle alınıp satılabildiği, yatırımcıya sunulabildiği, emir öncesi emir işleme ve emir sonrası süreçlerinin tamamen entegre şekilde çalıştığı, dolayısıyla borsanın, takas kuruluşunun ve merkezi saklama kuruluşunun tek bir çatı altında bir araya geldiği, stratejik ortaklıklarla kendisini dünyanın önemli finans merkezleriyle bütünleştirmiş ve neredeyse 24 saat hizmet sunabilen bir yapıya ulaştığı bir borsayı artık hayal etmiyoruz, bununla ilgili projeyi bir takvime bağlamış olduğumuzu büyük bir mutlulukla sizinle paylaşıyorum” diye konuştu.İbrahim Turhan, özellikle Afrika, Asya ve Balkan ülkelerinden Borsa İstanbul’a gelen, “Bizim borsayı sizi kurun” davetini anlattı.
Coface Başekonomisti  Yves  Zlotowski’nin  “Ülke Riskine Genel Bakış” başlıklı konuşmasından sonra konferans, Dr. Artunç Kocabalkan’ın moderatörlüğünde, “Türk Ekonomisinde Büyük Değişim” ve “Afrika’da İş Yapmak” konulu panellerle sürdü.  Coface Türkiye Genel Müdürü Belkıs Alpergun, Prof. Dr. Deniz Gökçe, Prof. Dr. Kerem Alkin, Yves Zlotowski, Halit Bozkurt Aran, İsmail Hakkı Kısacık, Jean-Christophe Batlle, Ousmanou Ngam ve Tamer Taşkın panel katılımcıları arasında yer aldı.