Ana Sigorta kaskoda akıllı şekilde büyümeye iştahlı!

Ana Sigorta kaskoda akıllı şekilde büyümeye iştahlı!

SİGORTAGÜNDEM.COM/Özlem Kapar Bayburs

Sektörde 3 yılı geride bırakan Ana Sigorta, kâr hedefine daha yıl bitmeden ulaştı ve sermayesini 200 milyon TL’den 400 milyon TL’ye çıkardı. Ana Sigorta Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Canan Yılmaz, “2024’e de güçlü bir büyüme hedefiyle gireceğiz. Özellikle kasko branşında büyüme planımız var. Sağlıkta ve trafikte de planlı gideceğiz. Dengeli büyümeyi ilke edindik” diyor…

Ana Sigorta Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Canan Yılmaz, bu yıl 3 yaşına giren şirketin kurulduğu ilk aydan itibaren görev başında. Şirkette işe başlayan sekizinci kişi olduğunu söyleyen Yılmaz’ın ekip ve sistem kurma, ürün ve strateji geliştirme aşamalarının hemen hepsinde katkısı olmuş.
Mali İşlerin yanı sıra insan kaynakları ve teknoloji tarafında da yatırımları yöneten Yılmaz, enerjisi yüksek, genç ve uluslararası tecrübesi olan bir yönetici.

Üçüncü yılın sonunda kâr etmeyi planlarken daha yılı bitirmeden haziran sonu itibarıyla yüzde 217.4 büyüme kaydettiklerini gururla anlatan Yılmaz, rakiplerine göre ihtiyatlı yol aldıklarını ifade ediyor.
2024’e güçlü bir büyüme hedefiyle gireceklerini belirten Yılmaz, ağırlıklı olarak oto sigortalarında özellikle kaskoda büyüyeceklerini açıklıyor. Zorunlu trafikte ise kasko ile dengeli gitmeye devam edeceklerini kaydediyor. Yılmaz, “Trafikte piyasa koşulları normal seviyeye gelinceye kadar ihtiyatlı gideceğiz ama kaskoda büyüme iştihamız var” diyor.
Canan Yılmaz ile Ana Sigorta’nın 3 yıllık yolculuğunun yanı sıra gelecek plan ve hedeflerini konuştuk…

2023 Ana Sigorta için nasıl bir yıl oldu?

Hem çok başarılı hem de çok zorlu bir yıldı. Zorlu olmasının nedenlerini hepimiz zaten biliyoruz; yıla büyük bir deprem felaketiyle başladık.
Hangi sektör olursa olsun iş hayatında iyi sonuçlar alabilmek için en temel koşul ülke ekonomisinin iyi olmasıdır. Bunun iyi olduğu bir ortamda pek çok aksiyon alabilirsiniz. Ancak malum bu yıl bu ortamı bulmak pek mümkün olmadı. Enflasyonun yüksekliği, asgari ücretin artık yılda iki kez değişmesi bizim gibi sürekli büyüyen şirketler için fazladan bir yük oldu.
Ana Sigorta olarak üç yıl önce yola çıktığımızda aslında yaşanacak pek çok olumsuzluğu öngörerek başladık, ancak tüm olumsuzlukların üzerine deprem felaketi de geldi. Çok şükür ki o süreci de mümkün olan en iyi seviyede atlattık, hasar ödemelerini sorunsuz kapattık. Ve bu kadar olumsuzluk ve zorlu koşullara rağmen geçtiğimiz haziran ayında kâr açıkladık. Üçüncü yılın sonunda kâr etmeyi planlarken daha yılı bitirmeden haziran sonu itibarıyla yüzde 217.4 büyüme kaydedip 19 milyonu aşan kâr elde ettik. Eylüle kadar bir durum değerlendirmesi yaptık ve özkaynağımıza baktığımızda bizim açımızdan rekor seviyede sayılabilecek bir büyüme sağladık. Ekim ayında da mevcut sermayemizi 200 milyon TL’den 400 milyon TL’ye çıkardık. Kârımız 9’uncu ayın sonunda 70 milyon TL’ye ulaştı. Buna özkaynak kârlılığı olarak bakarsak oldukça iyi bir sonuç.

Bu başarılı finansal tabloyu elde etmenizde neler etken oldu? Nasıl bir sistemle çalışıyorsunuz?

Çok güzel bir ekiple başarılı işlere imza atmanın gururunu yaşıyoruz. Başarıların ekiple paylaşmayınca anlamlı olmadığını düşünüyoruz. Hem yönetim kadrosu hem de tüm çalışma arkadaşlarımızla sürekli iletişimde halindeyiz. Tüm çalışanlar işlerini en yüksek düzeyde sahipleniyor. Koşullar çok zorlu da olsa hepimiz elimizden gelen en iyisini motivasyonumuzu hiç kaybetmeden yapmaya çalışıyoruz. İşte bu da bence sonuçlarımıza olumlu olarak yansıyor.
Tabii kadrolarımızın güçlü olmasının önemi de büyük. İçinde bulunduğumuz piyasa koşullarında şirkete iyi insan kaynağı çekmek zor olsa da biz bunu çok iyi kotardık. Ekibe yeni çalışanları çekerken veya var olan çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek için zorlandığımız noktalar oldu. Ancak bu geride kalan 3 yılda oluşturmayı ve oturtmayı başardığımız şirket kültürümüz hep yolumuzu açtı. Her şeyden önce tüm çalışanlarımız inisiyatif alarak iş yapıyor, bunu bir klişe olarak söylemiyorum. Bunu belki her şirket söyler ama inanın bizde durum gerçekten böyle.

Geride bıraktığınız 3 yılda hangi hedeflerle nereye geldiniz?

İlk yola çıktığımızda ağırlığı trafik sigortasına vermek durumunda kalmıştık. O dönemde yüzde 85 olan trafik payımız bugün gelinen noktada yüzde 27 seviyelerine geriledi. Portföyümüzü kasko, yangın, nakliyat, tarım, hukuksal koruma gibi diğer branşlara dağıttık. Öncelikli amacımız portföyü dengeli yönetmek.

Kâr dağılımınız nasıl?

İşe başladığımız ilk iki yıl elbette kârlılık öngörmedik, o yılı zararla kapatmayı göze almıştık. Üçüncü yılın sonunda kâra geçeceğimizi hesaplamıştık ama daha yılı bitirmeden bunu başardık. Beklediğimizden zor piyasa koşulları ve rekabet atmosferiyle karşı karşıya kalmamıza rağmen tahmin ettiğimizin neredeyse 10 katı kâr elde ettik.
Trafik sigortası zarar eden bir branş, şu anki fiyatlama politikası serbest tarife olmadığı için buradaki sonuçları kâra dönüştürmek zor.
Aslında biz trafikteki zararımıza rağmen bu kadar önemli bir kâr açıkladık. Bunun da iki ayağı var. Biri yönettiğimiz varlıklardan kazandığımız mali kâr, diğeri de satıştan gelen kâr.
İlk çıktığımızda yıl olan 2021’de kaskoda zarar ettik ama geçen yıl ve bu yıl kâra geçtik. Diğer branşlarımız arasındaki nakliyat, konut, hukuksal koruma, ferdi kaza gibi çapraz satışla destekleyebileceğimiz ürünlerin hacimlerini artırmaya çalıştık.
Bileşik rasyo olarak baktığımızda da sağlık ve trafik dışındaki tüm branşlarda teknik kârlılığımız var. Sağlıkta, tüm sektörde olduğu gibi teknik kârlılık yakalayamadık.
Mali kâr tarafında da çok yoğun bir piyasa araştırması yapmamızın meyvelerini aldık. Sigorta şirketleri genelde yatırımlarını uzun soluklu enstrümanlara yatırır ve uzun vadeye yaymayı tercih eder ama bu yıl ülkenin içinde bulunduğu ortam buna çok elvermedi. Biz de çok değişik enstrümanlarda ve borsada yatırımları değerlendirmeye çalıştık. Bu da elbette zorlu ve riskli bir süreç ama başarılı sonuçlar aldık.

Sağlık branşındaki zararı neden göze aldınız? Burada olmasanız olmaz mıydı?

Salgın süreci sağlık hizmetlerinde ve sigortacılıkta önemli bir dönüm noktası oldu. Özellikle tamamlayıcı sağlık sigortası (TSS) bilincinin oturmasına vesile oldu. O yüzden yüksek düzeyde olmasa da bu branşı önemsiyoruz.
Bir de şöyle bir konu var, eğer bizim gibi acente sigortacılığı yapıyorsanız ve belli noktalarda rekabete ister istemez giriyorsanız ürün gamınızı diğer şirketlerle eşitlemeniz gerekiyor. Halihazırda sağlıkta kontrollü ve seçici gidiyoruz.
TSS ile girdik ama piyasada müşteriye verdiğimiz planlarla farklılaşıyoruz. Örneğin ekonomik planları (yatarak ve türevleri ürünlerimizi) öne çıkarıyoruz. Aslında büyüme istediğimiz alanlar da burası.

Gelecek yıl için neler öngörüyorsunuz?

2024 piyasa koşulları yine zor olacak ama bizim güçlü bir büyüme hedefimiz var. Ağırlıklı olarak oto sigortalarında özellikle kaskoda büyüyeceğiz. Zorunlu trafikte dengeli gitmeye devam edeceğiz. Sağlıkta da enflasyona paralel büyüyeceğiz. Yanı sıra oto dışı sigortalarında da büyümek istiyoruz.

Tastamam Kasko ürününüzle mi agresif olacaksınız?

Hem onda hem de genişletilmiş kasko ürünümüz olan Ana Kasko’da hem de Sana Göre Kasko’da iştahlı olacağız. Enflasyonun üzerinde büyüme hedefiyle yol alırken adet olarak kaskoda büyümeyi hedefliyoruz.

Personel ve acenteler tarafındaki hedefleriniz neler?

Halihazırda 660 acenteyle çalışıyoruz. İlk başladığımızda bu sayı 200 civarındaydı. Tabii ki her acentenin verimliliği aynı seviyede değil ama bizim verimliliğini artırmak istediğimiz acentelerimiz var. Önceliğimiz mevcut acentelerimizle verimli şekilde çalışabilmek. Gelecek yıl çalıştığımız acente sayısının 700’leri aşmasını hedefliyoruz. Personel sayısı olarak yılı 125 kişiyle kapatacağız ama gelecek yıl bu sayı daha da artacak.

Peki sigorta sektörünü genel olarak sizce nasıl bir yıl bekliyor?

2024’e seçim ekonomisiyle giriyoruz ama mayıs sonrasında işler değişecek. Uzun süredir tutulan döviz kurları olması gereken yere doğru hareket edecek, bu da maliyetler üzerinde baskı yaratacak. Bu etkilerle tüketim kısılacağı için para arzında daralma olacak. Vergiler artacak ve daha genele yayılacak. Sigorta sektörü de tüm bunlardan şüphesiz anı anına etkilenecek.
Öte yandan, bu yıl eylül döneminde elde edilen kârların yılın son çeyreğinde sürdürülebileceğini düşünmüyorum. Çünkü önümüzde bir asgari ücret artışı ve bunun trafik rezervlerine etkisi söz konusu olacak. Sektörün geneline baktığınızda evet güçlü bir kâr görüyoruz ama ne kadar kalıcı olacak belli değil. Şahsi kanaatime göre bu kârın gelecek yıllar için rezerv oluşturmak adına biriktirilmesi gerektiği yönünde.
Bence sigorta şirketleri 2023’te kazandığı kârları gelecek yıl ihtiyatlı kullanmalı; özkaynakta biriktirmek bir alternatif olmalı.
Ana Sigorta olarak biz de işte bu yüzden yılın bu son çeyreğinde ihtiyatlıyız. Rezervleri güçlendirip gelecek yıl için hazırlık yaptığımız bir dönemdeyiz. Sektörün de böyle yapacağını tahmin ediyorum.

Reasürans konusundaki zorluklar ne durumda? Orada neler bekliyorsunuz?

Biz bu yıl bu konuda bir sorun yaşamadık ama 2024’te geçtiğimiz yılın maliyetlerinin çok üzerinde maliyetlerle anlaşma yapabiliyoruz. Kapasite bulmakta sorun yaşamadık ama maliyet ayağı öngördüğümüzün üzerinde gerçekleşti. Konservasyonun arttığı bir dönemdeyiz. Tretele’rimizi sorunsuz yeniliyoruz, hatta son aşamalara geldik. 2024 reasürans fiyatlamaları yapılırken genel olarak bu yılın zararlarının kapatılmasına yönelik stratejiler izleniyor.

Fiyat rekabetiyle nasıl başa çıkıyorsunuz?

Kasko en çok piyasadan etkilenen ve penetrasyonu en yüksek branşlardan biri. Dövizden en çok da o etkileniyor. Gelecek yıl bir döviz artışı olacağı şüphesiz. Asgari ücret artışları da hasar işçiliklerine etki ediyor. Bu kadar enflasyonist bir ortamda primleri düşürmek orta vadede hasar prim dengesini bozacaktır.
Biz Ana Sigorta olarak piyasadan uzaklaşmadan ihtiyatlı gitmeyi tercih ediyoruz. Kimi zaman prim rekabeti, özellikle yeni firmalar için, bir yatırım maliyeti gibi düşünülebilir. Ama biz işlerimizde, risk seçiminde çok seçici olduk, olmaya çalışıyoruz. Teknik kârlılığı riske atmayacak hamleler yapıyoruz. Büyümelerimiz de sektöre göre çok daha kontrollü oldu. Süreklilik anlamında faaliyetten kâr ederek işi sürdürülebilir kılmak en önemlisi.

Teknoloji, rekabette yarışın yüksek olduğu bir alan. Siz teknolojide neredesiniz?

Ana Sigorta, inovasyon ve müşteri odaklı büyüme stratejileri doğrultusunda teknoloji yatırımları yapıyor. Yapay zekâ destekli, çalışanların eğitim ve gelişim süreçlerinin planlanıp ölçümlenebildiği sistemlerle çalışıyoruz. Bu alanlarda çalışanlarımıza yönelik seminer serileri yapıyoruz, insan kaynağımızı gelecekteki dijital dönüşüme hazırlıyoruz.
Şirketimizde halihazırda çalıştırdığımız birçok robot var. Şimdi de ChatGPT’nin kullanabileceğimiz özelliklerinin neler olduğunu araştırıyoruz. Bu ay bu konuda bir seminer yapacağız.
İnovasyon öncelikle bir fikri paylaşmakla başlar. Yani o fikrin oluşması için uygun ortamı sağlamak lazım. İşte biz de şirket olarak bu mottoyla zaten bir inovasyon başlattık. Yetenek neredeyse onu orada buluyoruz. Sadece bordrolu çalışanlarımız yok. Danışman olarak da kadromuzda yer alan, proje bazlı çalıştığımız ve daha esnek çalışan iş arkadaşlarımız da var. Buna bir üst katman olarak da robot teknolojileri kullanıyoruz.

İşte şimdi bundan sonraki süreçte bu inovasyon kültürünü desteklemek için çalışacağız. 2024’te devasa teknoloji projelerine değil, günlük yaptığımız işin bir parçasını daha da kolaylaştıracak bazen yeni yazılımlara, programlara, kısacası kişilerin hayatını kolaylaştıracak araçlara yatırım yapacağız. Gelecek yıl yapay zeka, Metaverse, robot teknolojiler ve ChatGPT’yi daha çok kullanmayı planlıyoruz.