Asıl sıkıntı eksik sigortadan çıkıyor

Asıl sıkıntı eksik sigortadan çıkıyor

Ekonomim’den Vahap Munyar, deprem bölgesindeki iş insanlarının sigorta konusunda yaşadığı problemleri köşesine taşıdı…

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı, Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Genel Müdürü Atilla Benli, Kurumsal İletişim Direktörü Selda Çamlıbel ile mesaj gönderdi:

– Deprem bölgesindeki iş insanlarından sigorta ile ilgili yükselen sesler konusunda bir de bize kulak verin.

Benli’nin kastettiği Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) önceki Başkanı Şahin Balcıoğlu’nun şu sözleriydi:

– Sigorta şirketleri hasarları ödeme konusunda ağır davranıyor. “Eksik bildirim”e kaydırıp yüzde 40-50’den fazla vermemeye çalışıyor. Yani, şimdi de sigorta depremi yaşıyoruz.

Atilla Benli ile Türkiye Sigorta’nın İstanbul’daki merkezinde buluştuk. Benli’ye Türkiye Sigorta Hasar ve Sağlık Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Pedis ile Selda Çamlıbel eşlik etti. 
Benli, Kahramanmaraş başta olmak üzere deprem bölgesindeki iş insanlarıyla sigorta konusunda yaşananları şu saptamayla özetledi:

– Asıl sıkıntı “eksik sigorta”dan kaynaklanıyor…

Bu cümleyi şöyle açtı:

– Örneğin küçük ölçekli bir şirket (KOBİ), makine alımı yaparken her şeyi en ince detayına kadar inceler. Makinenin üretim özelliklerine tam anlamıyla bakar. 1 milyon doları öder. İş sigorta poliçesine gelince aynı titizliği göstermez. Her şeyi “düşük prim”e göre kurgulatır.

Fabrika sigortası yapılırken gündeme gelen pazarlıklara işaret etti:

– Öncelikle yangın ve hırsızlık poliçeye konulur. Sonra prim düşük olsun diye poliçeye depremi eklemek akla gelmez veya es geçilir. Ya da fabrika değeri düşük gösterilir.

Kürşat Pedis araya girdi:

– Şöyle örneklere rastlıyoruz. Bina sahibi DASK bile yaptırmamak için kaçınmayı yeğliyor. Sonra deprem olunca dönüp sigorta işlemlerini yürüten banka şubesine, acenteye yükleniyor, “Neden ısrar etmedin?” diye hesap soruyor.

Atilla Benli, şirket sahiplerinin, tepe yöneticilerinin sigorta konusunda çok sayıda broker veya acenteye yetki verme yoluna gittiğinin altını çizdi:

– Patron ya da yönetici yetki verdiği broker veya acentelerin hazırladığı teklifl ere bakıyor. Kendisine en düşük prim ödeme planı sunulanı seçiyor. İçeriğini, kapsamını incelemiyor.

Kürşat Pedis, şu örnekle konuyu anlattı:

– Sigortaya konu fabrikanın değeri 100 milyon lira hesaplanıyor. Primi düşük çıksın diye değer 10-12 milyon liraya indiriliyor. Hasar oluşunca sigorta şirketine,“Fabrikamın değeri 100 milyon lira” diyor. Biz, gösterilen değeri dikkate almak zorundayız.

Benli, enflasyona göre değer yenilemesi konusunda sigortayı yaptıranları uyardıklarını vurguladı:

– Ola ki ara dönem değer yenilemesi gündeme gelmişse, sigortayı yaptıranlara SMS ile uyarı mesajı gider. İşlemi yapan acenteler de aynı uyarıları yaparlar. Sigortayı yapandan zeyilname istenir. Ancak, bu uyarıları dikkate almayanlar da olur.

Ardından şu öneriyi ortaya koydu:

– Şirketler sigorta işlemlerini yürütecek, işi bilen ayrı bir personel istihdam etmeli. Şu anda şirketlerde muhasebe departmanları sigorta işlemlerini yürütüyor. Onlar da daha çok düşük prim ödemeye odaklanıyor. O zaman da “eksik sigorta” gündeme geliyor.

17 bin acentenin, 6 bin brokerin sektörde faaliyet gösterdiğine dikkat çekti:

– Şirketler kendilerini doğru yönlendiren acente ve brokerler ile çalışmalılar. Her şeyin temeli “düşük prim” olmamalı. Ayrıca acenteler de risk branşlarına göre ayrı ayrı lisans almalı. 

Kürşat Pedis, ayrı lisans konusunda eksperleri örnek gösterdi:

– Eksperler, risk branşlarına göre ayrı lisans alırlar. Sektör içi eğitimleri de ona göre verilir. Dolayısıyla trafik sigortası eksperi, depremde hasar görmüş binanın incelemesine gitmez.

Benli ve Pedis, daha çok sigortayı yaptıranların eksiklikleri üzerinde durunca sordum:

– Sigorta şirketlerinin elemanları, acenteler hiç mi hata yapmıyor? Benli yanıtladı:

– Personel veya aracı hataları da olabiliyor. Pedis, yanıta şöyle katkı yaptı:

– Sigortalı lehine değerlendirme yaptığımız birçok örnek var.

Benli, şu noktaya dikkat çekti:

– Sigorta şirketleri olarak riski dünyaya reasüre yoluyla dağıtıyoruz.  Türkiye’de kalmıyor.

Deprem bölgesindeki iş insanları, sigorta şirketlerinin “eksik ödeme” çabasından yakınıyor… 
Sigorta şirketleri sorunun “eksik sigorta”dan kaynaklandığını savunuyor…

Çözüm yolu sigorta bilincini artırmaktan geçiyor…

‘Yağma’ deyip fazla para isteyen de gördük, yüksek ödemeyi frenleyen de oldu

Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Pedis, deprem bölgesinden ders çıkarılacak iki örnek verdi:

● Ağır hasarlı bir işyerinin sahipleri, “Mallarımız yağmalandı” diye başvuruda bulundu. Kamera görüntülerini inceledik. “Yağma” dedikleri işi kendilerinin yaptığını gördük. Yani, malı kendileri boşaltmışlardı. 1.5 milyon lira ödemekle yetindik.

● Bir başka işyeri için eksperimiz “orta hasarlı” raporu sundu. İşyeri sahibi ısrarla,“Burası hasarlı değil. Bu rapora göre bana fazla ödeme yapmanız şirketiniz için haksızlık olur” dedi. Beklettik, yeniden inceleme yapıldı. İşyeri sahibinin ısrarı haklı çıktı. 80-90 milyon liralık dosyayı 1 milyon liralık ödeme ile kapattık.


“Sizde ‘lezzet ve sanat’, bizde Fatma Şahin var”

Four Seasons Hotel’den geçenlerde mesaj geldi:

– Four Seasons Sultanahmet, yerel mutfakları misafirleriyle buluşturuyor. 14 Haziran 2023’te Malatya’dan Tarihi Hacı Baba Et Lokantası’nın şefl eri gelecek, otelin şefl eri ile birlikte Malatya lezzetlerini sunacak. Bu sunum 5 gün sürecek.

“Malatya Yemek ve Mutfak Kültürü” kitabını hazırlayanların başında yer alan Malatya Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü İbrahim Halil Kılıç da aradı:

– Zeki Usta (Saygı) ekibiyle birlikte 5 gün Four Seasons Sultanahmet’te olacak. Mutlaka orada görüşelim.

Şeref Oğuz, Handan Sema Ceylan ve Mustafa Kemal Çolak ile birlikte geçen Cuma akşamı, Zeki Saygı ve ekibi ile Four Seasons Sultanahmet şefl erinin hazırladığı Malatya sofrasına konuk olduk.

Zeki Saygı, arada masaya uğradı, Şeref Oğuz’a deprem öncesi mekanlarını gösteren kartını uzattı:

● Tarihi Hacı Baba Et Lokantası (depremde yıkıldı) 
● Hacı Baba Sinan Et Lokantası (depremde yıkıldı) 
● Hacı Baba Kervansaray Restoran (depremde yıkıldı) 
● Malatya Saray Havuzbaşı Restoran (Depremde hasar gördü. Onarım yaptık, hizmete açtık)

Bana döndü:

– Four Seasons Sultanahmet’te 5 gün boyunca Malatya yemeklerini tanıtma fırsatı çıktı. Biliyorsun Malatya Gastronomi Turizm ve Tanıtım Dernek Başkanıyım. Allah için Malatya yemeklerini tanıtmaya geldik. Malatya Koyunoğlu Kurabiye de bize eşlik ediyor.

Şeref Oğuz, Handan Sema Ceylan ve Mustafa Kemal Çolak’a Malatya’nın gastronomideki gücünü anlatmak için bir anısını aktardı:

● Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanı Adil Konukoğlu abimiz depremden önceki dönemde Malatya’ya gelmişti. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Adil Bey’i bizim mekanda ağırladı.

● Ben de ekibimle birlikte “analıkızlı köfteden kiraz yaprağı sarmasına, kağıt kebabından balcanlı tavaya, geleli kebabı”na kadar her şeyi tattırmaya çalıştım.

● Adil Bey, yemeğin sonunda, “Sizin lezzet ve sanatınız var, Gaziantep’in Fatma Şahin’i var” dedi. Yani, bu sözlerle Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in kentin gastronomideki gücünü dünyaya tanıtma konusundaki rolünü ortaya koymuş oldu.

Zeki Saygı ve ekibi, Koyunoğlu Kurabiye’nin sahibi Mehmet Koyunoğlu ile İbrahim Halil Kılıç, depremin açtığı büyük yaraya rağmen, 5 gün boyunca Malatya mutfağının tanıtımı için canla başla çalıştı…