“Batık kredi oranı artacak”

“Batık kredi oranı artacak”

Bankacılık sektörü açısından 2023 yılını değerlendiren, yeni yıl içinde öngörülerini açıklayan Babuşcu, ekonomide rasyonel politikalara dönülmesinin ise seçim sonrasında sektör için nispeten daha rahat bir ortam sağladığını belirtti. “Bankalar üzerinde baskı oluşturan uygulamalar göreli olarak azalmaya başladı” diyen Babuşcu, Cumhuriyet’te yer alan haberlere göre şu yorumları yaptı:

Sektör 2023 yılında yaşanan politika değişikliklerine bağlı olarak kârlılığını reel olarak artıramazken sadece korumaya çalıştı.
Son yıllarda bankaların çalışma ortamları hep zor oldu. İçinde bulunduğumuz ekonomik ortamı düşünürsek 2024 de zor bir yıl olacak gibi görünmekte. Faiz oranları giderek yükselmekte ve büyüme oranlarında da düşüş görülmesi beklenmekte.

Bu iki faktörün en önemli etkisi belirttiğim gibi kredi geri dönüşlerinde sıkıntılara yol açacak olmasıdır. Dolayısıyla sorun oluşturmaya aday ilk konu tahsili gecikmiş alacaklardaki artıştır.
Standart and Poors Global Ratings yayımladığı bankacılık sektörü değerlendirmesinde, bu oranın yüzde 4-5’lere yükselmesini beklediğini belirtmiştir.

GELİRLERİ DÜŞECEK

Bu iki faktörün ikinci etkisi kredilerde enflasyon dikkate alındığında reel olarak daralma görülecek. Bu da bankaların gelirlerini düşürecek. Ayrıca mevduat maliyetlerinin yükselmesi, kredi büyümesinin yavaşlaması, batık kredi oranının artması gibi beklentiler düşünüldüğünde kârlılıkta bir düşüş görülebilir.
Kur korumalı mevduatın (KKM) beklendiği gibi hızlı erimemesi, başka önlemler getirilmediği takdirde 2024 sonunda da bu konuyu konuşur olacağımızı göstermektedir.

EKONOMİDE EN BÜYÜK RİSK BELİRSİZLİK

Şenol Babuşcu, “2024”de bankalar için en büyük risk ne olacaktır?’ sorusunu ise şöyle yanıtladı:

Risk, içinde belirsizliği, öngörülemezliği barındırır. Bankalar geçmişin analizi ve gelecek planlaması konusunda ön sıradaki kurumsal yapıların içinde gelir. Ancak ne kadar iyi tahmin yaparsanız yapın, sürpriz kararlar her durumda planları bozabiliyor.

Dolayısıyla bu sorunun açık cevabı mevcut ekonomi politikalarının olması gereken şekilde devam ettirilip ettirilmeyeceğidir.

Özellikle son yıllarda ekonomi politikalarının sık sık radikal ve beklenmeyecek şekilde değiştirilmesi gelecek açısından kaygı ve belirsizlik oluşturmaktadır. Aslında bu risk sadece bankacılık sektörü açısından değil ekonomi içindeki tüm aktörler açısından geçerlidir. Hatta geçmiş tecrübelerimizle doğurduğu sonuçlar açısından bakıldığında tüm toplum açısından ciddi bir risk bulunmaktadır.