Çalışanlarını evinde ağırlıyor

Çalışanlarını evinde ağırlıyor

ACE Group Türkiye Genel Müdürü Ebru Gürtan, sigortacılık sektörünün sayılı kadın yöneticilerinden.Çalışma hayatına üniversite yıllarında başladı. Koç Üniversitesi Ekonomi bölümünde okurken yaz aylarında önce o dönemlerin ünlü reklam ajansı Cenajans’ta, ardından da Kanal D’de çalıştı. Üniversiteden mezun olduktan sonra ABank’ın dış ilişkiler bölümünde bankacılık kariyerine başladı. Daha sonra Finansbank’ın yine dış ilişkiler biriminde 4 yıl görev yaptı. 2000 krizinden sonra yabancı şirketlerle çalışmaya karar verdi ve ING Bank’a transfer oldu.

Sigorta sektöründe parmakla sayılabilecek kadın yöneticilerden biri olan Gürtan, çalışanlarıyla samimi ilişkiler kurmaya özen gösteriyor. Öyle ki bu zamana kadar kimseyi işten çıkarmadığı söylüyor. Dönem dönem çalışanlarını evine davet eden Gürtan, yemeği de bizzat kendi elleriyle yapıyor.
Ebru Gürtan, istenilen performansı alabilmek için insanları kişi bazında tanımak gerektiğine inanıyor. “Tanımadığınız zaman nasıl motive edeceğinizi bilmiyorsunuz. Herkesin ayrı bir düğmesi var ve onun nerede olduğunu bulmak zorundasınız. Bulamadığınız zaman o performansı alamazsınız” diyor.
Gürtan’a göre, sabah kalktığında herkesin severek işe gelmesi, o yönetimin başarısının en önemli göstergesi. Bu yüzden de çalışma hayatında özellikle dürüstlüğe ve adil davranmaya önem verdiğini vurguluyor.

 

Misafir ağırlamayı seviyor
Gürtan, iş hayatının aksine özel hayatında hiç kendisini zorlamayan, gayet “tembel” yaşamayı seven bir insan olduğunu söylüyor. Ancak sık sık 10-20 kişilik yemekler yaparak sevdiklerini evde ağırlaması onu bu konuda yalanlıyor. Öyle ki çalışanlarını, arkadaşlarını, akrabalarını eve davet etmek onun en önemli hobilerinden biri haline gelmiş.
Misafir ağırlamayı sevdiğini söylüyor Ebru Gürtan. Ancak yemek yapma konusunda sanki aşırı mütevazı gibi. “İyi yemek yapamam ama misafirlerim mütevazılıklarından dolayı olsa gerek genelde beğeniyorlar” diyor.
Tercih ettiği yemeklere gelince… En çok karidesli kremalı makarna yapmayı seviyor. Gürtan ailesinin buzdolabından enginar, kereviz gibi zeytinyağlılar hiç eksik olmuyor. Akdeniz/Ege mutfağının kesin bir ağırlığı var. Gürtan, genelde çabuk yapılabilecek pratik yemekleri tercih etiğini, ancak sunuma özel önem verdiğini söylüyor. Nitekim yemek masasından çiçeklerin, mumların hiç eksik olmaması da bu önemin göstergesi… “En önemli işim kızım”
Ebru Gürtan’ın ilkokul ikinci sınıfa giden bir kızı var. “İş dışındaki en büyük uğraşım kızım Melis” diyor. Ancak gelişim çağında olduğu için onu takip etmekte zorlandığını da hemen ekliyor.
Gürtan, kızının kişisel gelişimi için okuduğu kitapları, piyano ve dans derslerini yakından takip ediyor, destek oluyor. Kendisi de 5 yaşındayken konservatuara başlamış. Özellikle annesinin teşvikiyle uzun yıllar piyano çalmış. O dönemi ve müziğe bakışını şöyle anlatıyor Gürtan:
“Annem müzikle ilgilenmemi çok istemişti. Öyle ki henüz ben 3 yaşındayken Rusya’dan piyano getirtmişti. 13 yıl piyano çaldım. Yetenekliydim ama çok da severek yapmadım açıkçası. Müzikle uğraşmak çok çalışma, emek gerektiriyor. Başarılı olmak için severek yapmak şart.”
İşinin yoğunluğundan hobilerine fazla vakit ayıramıyor Gürtan. Ancak yıllarca aldığı reiki ve meditasyon eğitimlerinin şimdi kendini dinleme ve dinlendirme anlamında çok yardımcı olduğunu söylüyor. Yine de yeni bir hobi arayışında olduğunu belirtmeden geçemiyor.
Ebru Gürtan, seyahat etmeyi ve yeni kültürler tanımayı seviyor. Bu doğrultuda yaz tatillerini yurtiçinde geçirirken, kışın Japonya, Çin, Küba gibi farklı ülkelere gitmeyi tercih ediyor.Önce sabah sporu, sonra iş
ACE’nin genç yöneticisi, zinde görünümünü sabah sporlarına borçlu olduğunu söylüyor. Her sabah fitnes salonunda aletli spor yapıyor. Bu yolla hem işin stresini attığını hem de sağlığına özen gösterdiğini düşünüyor. Kışları ise kızıyla birlikte kayak yapmaya gidiyor. Kızını genelde Fransa’daki Alplere götürüyor. “Kuzenlerim, arkadaşlarım kalabalık bir grupla gidiyor, hep birlikte kayıyoruz. Otelin içinde kaldığımız için özellikle çocuklar çok keyif alıyor” diyor.16’sında sarı Mustang’e biniyordu…
Ebru Gürtan, giyim konusunda fazla iddialı değil. “Ben biraz klasik bir insanım. Öyle çok spor giyinemem, kendimi rahat hissedemiyorum. Elbise, etek tercih ediyorum” diyor. Ancak bu onun modayı yakından takip etmediği anlamına gelmiyor. Sadece çok desenli giysilerden hoşlanmadığını söylüyor.
Gürtan, iyi bir sürücü. 16 yaşından beri araba kullanıyor. İlk arabası, annesine genç kızlığında alınan 66 model, üstü açılır sarı bir Mustang’miş. Yeniletip 2 yıl kullanmış. Ancak üniversiteye gidince zorlanmış ve ona normal bir araba almışlar. Şimdilerde ise şirket arabası kullanıyor.

YORUMLAR YAZ
  • Baila10 yıl önce
  • Sektorde az rastlanır bir kualifikasyona sahip bir kadın. Basarılarının devamını diliyoruz.

  • melis12 yıl önce
  • herkes meral eredenk oldu abi sektörde