Çevre kirliliği sigortasına talep artıyor

Çevre kirliliği sigortasına talep artıyor

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından sene başında yayımlanan “Küresel Riskler 2014” raporunda, ilk 10’da yer alan risklerin dördü küresel ısınma ile ilgiliydi. Bu dört risk; su krizleri, küresel ısınma ile mücadelede başarısızlık, doğal afetler ve gıda krizleri olarak sıralandı.

Bugün küresel ısınmadan, gıda krizine kadar, dünyanın en büyük tehditlerinin temelinde su olduğu kesin. Küresel otoritelere göre, son üç yıldır suyun dikkatsiz kullanımı sosyal istikrarı, iş dünyasında tedarik zincirlerini, gıda ve enerji üretimini olumsuz etkileyecek düzeye ulaşmış durumda. WEF’in Küresel Riskler 2014 Raporu’nda, su krizi, finansal riskler ve işsizliğin ardından üçüncü sırada geliyor. Su güvenliği ve kalitesindeki belirsizlik ise bir çok riski beraberinde getiriyor. Bunlar;

1. Küresel ısınma ile mücadele ve uyum politikaları, 2. Seller ve kuraklıklar, 3. Su kıtlığı ve kirlenmesinin yol açacağı salgın hastalıklar ve gıda krizleri.

Çevresel sorumluluk artıyor

Dolayısıyla gerek hükümetlerin gerekse iş dünyasının, su krizi, küresel ısınma ve bunların yol açacağı çevresel etkilere karşı yeni politikalar ve ortak hareket alanları belirlemeleri gerekiyor.

Çevre kirliliği sigortaları bu konuda önemli bir adım olarak ortaya çıkıyor. Çevre kirliliği sigortaları ilk olarak 1981 yılında ABD’de başladı. Türkiye’de Çevre Kirliliği Mali Sorumluluk Sigortası 1 Eylül 2011 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu sigorta sözleşmesi ile sigortacı, toprağın, yeraltı sularının, iç sular ve denizlerin, havanın, sözleşmenin kapsamına bağlı olarak birinde, birkaçında veya hepsinde ani ve beklenmedik şekilde ortaya çıkan kirlenme ya da kirlenme tehlikesi nedeniyle Çevre Mevzuatı çerçevesinde sigorta ettirene yöneltilen ve sigorta ettirenin hukuken ödemek zorunda kalacağı tazminat taleplerini güvence altına alıyor. Şirketlerin gitgide daha fazla çevresel riskle karşılaşması, bu konudaki kanun ve uyumluluk zorunluluklarının artması sonucunda gelişmiş sigorta pazarlarında büyük öneme sahip olan çevre kirliliği sigortasına, Türkiye’den de talep artıyor.

ŞİRKETLER İÇİN EN ÖNEMLİ RİSKLERDEN BİRİSİ

ACE Group tarafından gerçekleştirilen EMEA 2013 Artan Riskler Barometresi’nde çevresel riskler ikinci sırada yer alıyor. Barometreye göre Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesindeki şirketlerin yüzde 42’si çevresel riskleri, ticari işlemlerini mali anlamda olumsuz etkileme ihtimali en yüksek yeni risklerden biri olarak görüyor. Şirketlerin yüzde 73’ü, hissedarlarının çevresel riskleri daha fazla ciddiye almaya başladığını belirtiyor. Türkiye ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgelerinde ise, şirketlerin yüzde 38’i çevresel riskleri en önemli artan riskler listesinde üçüncü sırada gösteriyor.