Gurbetçi çocuğunun gözü Allianz’ın tepesinde

Gurbetçi çocuğunun gözü Allianz’ın tepesinde

Allianz ve Yapı Kredi Sigorta birleşmesini yöneten isim Almanya’daki göçmen bir ailenin çocuğu Solmaz Altın. Almanya’da Türk, Türkiye’de Alman kimliği ile öne çıkan Altın için daha önemlisi Avrupalı olmak. İşte Allianz Türkiye’nin yeni CEO’sunun kısa bir portresi…

Alman sigorta devi Allianz’ın Yapı Kredi’yi satın almasıyla sadece Türkiye değil tüm dünya ekonomi basınının dikkatini çeken bir büyüklüğe ulaştı. Her iki şirketin başına ise Solmaz Altın atandı. Bu birleşme ile Yapı Kredi Sigorta ve emeklilik birimini bünyesine katan Allianz Türkiye, yaklaşık 1.2 milyar euroluk prim hacmine ve 2 milyar eurodan fazla mal varlığına sahip oldu. Toplam çalışan sayısı ise 2 bin 700’e ulaştı. Bu rakamlar aynı zamanda Allianz’ın sektördeki liderliğini de anlatıyor. Şirket prim üretiminde ciddi bir paya sahip olacak. Bu birleşme şimdiden prim üretimlerinde sıralamayı değiştirdi. Örneğin Yapı Kredi’nin başarılı olduğu alanlardan sağlıkta toplam prim üretiminin üçte biri Allianz’ın oldu. Keza kasko’da ve zorunlu trafik sigortasında ikinci sıraya yükseldi. Satın almalarla birlikte emeklilik tarafında 5 milyar TL’ye yakın bir fona ulaştı. Peki bu dev şirketi yönetecek olan yeni CEO Solmaz Altın kimdir?
Bugün 39 yaşında olan Solmaz Altın, 1970’li yıllarda Almanya’ya çalışmak için göç eden Kütahyalı bir anne babanın çocuğu olarak Almanya’nın Kuzey Rhine-Westphalia eyaletindeki Krefeld şehrinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini büyüdüğü kentte gören Altın, yine baba evine yakın bir üniversite olan Duisburg kentindeki Gerhard-Mercator Üniversitesi’nde ekonomi-finans alanında lisans öğrenimini tamamladı. Daha sonra Avustralya’nın Sidney kentindeki University of Technology’de işletme masterini tamamladı. İş hayatına Citibank’ta başlayan Solmaz Altın, Dresdner Bank, PWC ve KPMG Almanya’daki görevlerinin ardından 2007 yılında KPMG Türkiye’ye Risk Direktörü olarak atandı. KPMG Türkiye’de iki yıllık bir operasyonu yönetmek için gelen Altın, bu işi sırasında Allianz’dan teklif almış. Bu teklifi kabul eden Altın, risk yönetimi konusunda tecrübesi ile 2009 yılında Allianz Risk Direktörlüğü’ne atanarak doğrudan Allianz CEO’su George D. Sartorel’e bağlı olarak çalışmaya başladı. Daha sonra ise Mali İşler Direktörü (CFO) olarak atandı. Kariyer basamaklarının hızla tırmanan Solmaz, 1 Temmuz 2013 tarihinden itibaren ise Allianz Türkiye CEO’su olarak atandı. Altın, sadece sigorta sektörünün değil Türkiye’nin de en genç CEO’larından biri oldu.
Almanya’da doğan ve büyüyen ilk kuşak göçmen çocuklarından biri olan Altın, ana dilleri olan Türkçe ve Almanca’nın yanı sıra İngilizce, Fransızca ve İspanyolca biliyor. Her iki ülkenin kültürüne de aşina olması, global şirketlerde bankacılık ve risk yönetimi danışmanlığı gibi alanlarda deneyimi hiç şüphesiz Altın’ı genç yaşta zirveye taşıyan en önemli özellikleri. Ancak bu zirve de geçici görünüyor nitekim Solmaz’ın gözü biraz daha yükseklerde. Bir sonraki hedefi Global Allianz’ın Mali İşlerden Sorumlu CFO’su olmak. Yani bugünkü Oliver Baete’nin yerine gelmek. Geçmişi düşünülünce Solmaz Altın için bu pek de zor görünmüyor. Aslında Allianz Türkiye’ye girdiğinden beri amacı Almanya’ya geri dönmek olduğu söylenen Solmaz’ı Türkiye’de tutan önemli sebeplerden biri de eşi Işıl Hanım ile tanışması olmuş. Evli ve iki çocuğu olan Solmaz Altın’ın eşi Işıl Hanım da Allianz’da Müdür Yardımcısı olarak çalışıyor. Burada bir aile kurup yerleşmesine rağmen yapılan yorumlar 2-3 yıl içinde bu genç yöneticiyi başka yerlerde görebileceğimize işaret ediyor.

“Alman değil Avrupalı”
Her işi Alman mantığına göre, yani belirli bir disiplin içinde yaptığı söylenen Solmaz Altın aynı zamanda ayrıntılara verdiği önemle biliniyor. Allianz SE’deki web sitesinde yayımlanan röportajında Türkiye’deki birleşme sürecini “eğlenceli” olarak tanımlayan Altın, bu değişim sürecini her iki şirketten de oluşturduğu bir ekiple yönetti. Bu yönüyle sadece ülke kültürü değil kurum kültürüne verdiği önemi de göstermiş oldu. Bu süreçte Almanya’daki ana şirketteki yöneticilerden önemli bir destek gördüğünü söyleyen Altın, “daha fazla destek dileyemezdim” diyor. Bu da global Allianz’ın yöneticilerinin Almanyalı Türk yöneticiye olan güvenini gösteriyor.

Öte yandan Solmaz Altın Allianz’ı bir Alman şirketi olarak değil, Alman kökleri olan “Avrupalı, küresel bir şirket” olarak tanımlıyor. Tıpkı kendisinin de Türkiye kökenli Avrupalı olması, Avrupa kültürünün benimsemesi gibi. Nitekim Gezi Parkı olayları hakkında da yorum yapan Altın, gelişmelerden endişelenmediğini ve olayların Türkiye’nin “genç demokrasi”sinden kaynaklandığını söylüyor. Türkiye için “Eskiden demokrasilere doğal gelen pek çok dersi yeni öğreniyor. Bunun için Türkiye’ye zaman vermeliyiz. Ama gidişatın doğru yönde olduğunu düşünüyorum. Elbette, aksaklıklar olacaktır, ekonomik anlamda da. Ancak biz tüm bunları göz önüne aldık” diyor.
Şirket kültürüne de vurgu yapan Altın yeni bir ortak kültür yaratmak için çalıştıklarını söylüyor ve ekliyor, “Türkiye’de küresel yetenekleri ve kültürü olan bir Türk şirketiyiz. Yapı Kredi Türk kökleri olan bir Türk şirketi. Görevimiz her birinden en iyisini almak.”

Sakatlanmasaydı…
Kitap okumayı seven Solmaz Altın, aynı zamanda futbola düşkünlüğü ile de biliniyor. Bir süre Almanya’da futbol oynayan genç yönetici sakatlanınca futbolu bırakmak zorunda kalmış. Ve bugünkü kariyerinin yolunu açan öğrenimine ağırlık vermiş. Eğer Altın sakatlanmasaydı belki de Avrupa’da top oynayan ünlü Türkiyeli futbolculardan birisi olacaktı.