ING’nin maratoncu CEO’su

ING’nin maratoncu CEO’su

İş yaşamında çok yönlü ve hiyerarşik olmayan bir yönetim tarzı benimseyen ING Emeklilik CEO’su Jetse Frederik de Vries sosyal yaşamında da birkaç karpuzu tek koltuğa sığdırıyor. Hafta sonları fırsat buldukça Sarıyer-Beşiktaş sahilinde koşan yönetici aynı zamanda tam bir müzik tutkunu ve harita koleksiyoncusu.
Belki de sigorta camiasında hukuk geçmişine sahip tek tepe yönetici ING Emeklilik CEO’su Jetse Frederik de Vries. Ona göre hukuk geçmişi bilgileri doğru okumayı ve muhakeme yeteneğini güçlendiriyor. Aslında hukukla yetinmeyen de Vries işletme masteri ve şimdilerde eşi Margarita ile birlikte Oxford’da uzaktan felsefe öğrenimine devam ediyor. “Biraz felsefe öğrenmek işinize de yarayabilir bu hiç düşünmediğiniz yönleri görmenizi sağlayabiliyor” diyor.
De Vries kendisini iş kurucu ve bütünlüğü saylayıcı bir yönetici olarak tanımlıyor. “Ben bir kurucu ve bütünleştiriciyim. O yüzden şirket kurmayı seviyorum. Bir ekip kurup, onları yönlendirerek birlikte bütünlüğü sağlamayı seviyorum,” diyen de Vries büyük ve bürokratik şirketler yerine daha mütevazi şirketlerde çalışmayı tercih ediyor. 
Kariyerine 1986 yılında Hollanda’nın en büyük sigorta şirketlerinden biri olan Nationale Nederlanden’de yönetici adayı olarak başlayan de Vries, Romanya, Rusya, İspanya ve Kanada’da kurucu görevler üstlendi. ING Emeklilik’in mütevazı yöneticisi uluslararası alanda çalışmanın gerekliliklerinden biri olarak ‘diversity’ yani işyerinde çeşitliliği ve hiyerarşik olmayan bir yönetim tarzına inanıyor. Türkiye’deki iş dünyasının Kanada gibi ülkelere göre daha hiyerarşik olduğunu söyleyen de Vries, çoğu yerli şirkette pek rastlanmayacak şekilde çalışanları arasında “hanım” ve “bey” kelimelerini kaldırmaya uğraşıyor. “Bana işyerinde Jetse diye hitap edilmesini istiyorum” diyen yönetici her 2 haftada bir işyerinde çalışanlara e-posta göndererek “kimler hanım ve bey kelimelerinin kullanılmasından yana değil” diye soruyor. De Vries, hiyerarşiyi en aza indirmeye çalışırken bir yandan da işyerinde çeşitliliği destekliyor. “ING’de gay, eşcinsellerin çalışmasını teşvik ediyoruz” diyen yönetici bu çeşitliliğin aynı zamanda şirkete de güç kattığına inanıyor.
Peki, çalışanları bu yönetim tarzını nasıl değerlendiriyor? “ING’nin faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde insanların kendini ne kadar işine adadığını ölçüyoruz. Ben buraya geldiğimde bizi yüzde 54 ile derecelendirdiler, ama bir yıl sonra yüzde 69 oldu, bu yıl ise yüzde 81 çıktı. Bu da bizi tüm ING yapılanması içinde işine en fazla adayan birim yaptı” diyen de Vries, “çalışanlar şirketten memnunsa, biraz da benden memnunlar diye düşünüyorum” diye ekliyor.
Maratoncu
De Vries iş yaşamında olduğu kadar sosyal yaşamında da çok yönlü bir profil çiziyor. Bizi ayağında terliklerle kapıda karşılayan de Vries dondurucu soğukta, sabah 27 km koştuğunu söylüyor. İstanbul’da Avrasya maratonuna iki defa katılan başarılı yönetici, ABD’de bazı maratonlara katıldığını söylüyor.  Koşu dışında de Vries’in uğraştığı sporlardan biri de kayak, çoğu yönetici gibi kışın tadını ailesiyle kayak yaparak çıkarıyor.
De Vries müzik ile de hobinin biraz ötesinde ilgileniyor. “Müziği çok seviyorum, sanırım müzik anlaması güç şeylerden birisi, çünkü kendinizi iyi hissettirebilir, mutlu edebilir ya da kederli yapabilir. Çok ilginç çünkü dinlediğimde ya da piyano çaldığımda her şeyi unutabiliyorum” diyen Hollandalı yönetici Bach’dan parçalar da çalıyor.
Müzik dışında bir hobisi de harita toplamak. Bunun biraz Hollanda’nın yüzyıllara dayanan harita geleneğinden kaynaklandığını söyleyen de Vries, “Ben Hollandalıyım, dolayısıyla biraz şovenistçe olabilir ama eski haritalara özel bir ilgim var” diyor. İstanbul’da eski haritaların pek bulunmadığını söyleyen yönetici haritalarını Hollanda’daki üç farklı harita çizerden aldığını söylüyor.
Flemenkçe, İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Almanca bilen Jetse Frederik de Vries, İstanbul’un çok dilli olduğu kadar çok yönlü yabancı yöneticilerinden birisi.
Et yemeyen de Vries’in favori restoranlarından birisi Ankara Gaziosmanpaşa’daki balık restoranı.
De Vries çifti kızları Masha ve Pauline ile birlikte.
Jetse ve Margaret çifti müzik yaparken.