Kıdem tazminatına emeklilik şirketleri talip

Emeklilik şirketleri, kıdem tazminatı fonunun bireysel emeklilik sisteminde değerlendirilmesini bekliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kıdem tazminatı sisteminde reform yapılması konusunu raftan indirdi. Masadaki konulardan biri de fon oluşturulup, bu fonun bireysel emeklilik sisteminde değerlendirilmesi. Hatta bu konuda, Bakanlığın bir çalışma yaptığı ve kanun tasarısı hazırladığı; tasarıyı da bazı sendikalar ile paylaştığı söyleniyor. Bu çalışmaya göre, isteyenlerin, kıdem tazminatının tamamını ya da bir kısmını bireysel emeklilik sistemine aktarabileceği de konuşulan konular arasında. Bireysel emeklilik şirketleri ise kıdem tazminatı konusuna sıcak bakıyor. Geçtiğimiz yıllarda böyle bir yükün altına girmekten korkan emeklilik şirketleri; şimdi, kıdem tazminatı fonunu yöneteceklerini söylüyor.
 
SİSTEMİN GÜVENİLİRLİĞİ KANITLANDI

Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu, bireysel emeklilik fonlarının yönetim, saklama şekli ve şeffaf yapısı ile güvenilirliğini kanıtladığını söyledi. Mete Uğurlu, oluşturulacak kıdem tazminatı fonlarının da bu organizasyonel ve teknik alt yapı içinde değerlendirilmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Toplamda bireysel emeklilik fonlarının büyümesini de destekleyecek bu yaklaşım ile ülkemizde uzun vadeli kaynak yaratılması daha da hızlanacak. Aynı zamanda da tasarruf düzeyinin artırılması, cari açığın azaltılması, sermaye piyasalarının derinleşmesi ve bireysel emeklilik sisteminin daha geniş bir tabana yayılması anlamında pozitif etkileri olacaktır. Önümüzdeki dönemde kıdem tazminatı fonlarının bireysel emeklilik sistemi kapsamında değerlendirilmesi konusunda gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz.”

ÇALIŞAN TAZMİNATINI YÖNETECEK

BNP Paribas Cardif Türkiye Genel Müdürü Cemal Kişmir, mevcut durumda kıdem tazminatı karşılıklarının işveren bilançosunda, fonsuz kaydının rezerv olarak yer aldığını belirterek, önerilen yapı olan kıdem tazminatı alacaklarının bir fonda toplanarak, belirlenen süre ve şartlara göre hak edilmesinin işveren, çalışan ve ekonomiyi ilgilendiren önemli bir konu olduğunu kaydetti.
Kişmir, kıdem tazminatı fonunun kurulması ile emeklilik sisteminin ölçeğinin hızla büyüyeceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önerilen sistemle hali hazırda kaydi olarak tutulan kıdem tazminatı tutarlarının para piyasalarına dahil olacağı ve ekonomiye katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz. İkinci basamak emeklilik sistemine geçiş için de bu durum, adım olacak. Çalışanlar içinse kıdem tazminatı tutarları görünür ve belli kurallarla kendileri tarafında yönetilebilir hale geliyor. Sistemin böyle daha sağlıklı olacağı görüşündeyiz.”

Türk halkı borcundan tasarruf yapamıyor

AVIVASA Emeklilik ve Hayat, “Tüketicilerin Tasarruf Tutumları Araştırması” 2013 yılı sonuçlarına göre, Türk halkının tasarruf yapmasının önündeki en büyük engel, mevcut borçları. AvivaSA’nın ortağı Aviva ile aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 11 ülkede yaptığı araştırma ilginç sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya göre; Türk halkının tasarruf ve yatırım yapmasının önündeki en büyük engel yüzde 46 oranla borçlar olarak ortaya çıkıyor. Bu oranı; yüzde 16 ile tasarrufları-yatırımları kaybetme riski, yüzde 13 ile ‘param yok’, yüzde 7 ile düşük faiz oranları izliyor.
Türkiye’de, tasarruf ve yatırımların getirisi için en önemli konu; yüzde 38 oranla ‘garantili getiri elde etmek’ ve yüzde 20 oranla piyasadaki en iyi performansı elde etmek olarak dikkat çekiyor. Araştırma yapılan diğer ülkelerde tüketicilerin çoğu tasarruf yaptığını söylemelerine rağmen yine de kendilerini beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı hissetmiyor. Türk halkı ‘bana bir şey olmaz” demeye devam ediyor ve beklenmedik sıkıntılara karşı en az stres yaşayan millet olarak dikkat çekiyor.
Türk halkının yüzde 62’si acil veya önceden öngörülemeyen durumlar için, yüzde 33’ü aileye güvence için, yüzde 13’ü emeklilik için tasarruf yapıyor. Türklerin yüzde 10’u ise aklına estikçe biriktiriyor. Konu emeklilik geliri olunca, bireysel emeklilik sisteminin kamu emekliliğinden daha anlaşılır durumda olduğu görülüyor.
AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’su Meral Eredenk, bireysel emeklilik sisteminin Türkiye’de 10’uncu yılını tamamladığını belirterek şunları söyledi:
“Bu 10 yılda Türkiye’de bireysel emeklilik devlet tarafından güvence altına alınmış, son derece güvenli çalışan ve hepsinden önemlisi kazandıran bir sistem olduğunu anlattığımız önemli bir gelişim süreci yaşadık. Devlet katkısı uygulaması başta olmak üzere 1 Ocak 2013’te başlatılan düzenlemeler, sistemi Türkiye’nin en önemli yatırım araçlarından biri haline getirdi. Eski sistemdeki vergi avantajından müşterilerin yüzde 65’i yararlanmazken, devlet katkısı tüm katılımcıların faydalandığı bir avantaj getirdi. Yeni yasa ile emeklilik fonlarında altın, gayrimenkul yatırım fonu, anapara korumalı fon gibi araçlara yatırım yapılabilmesi, uzaktan satışın önünün açılması, işverenlerin çalışanları adına ödedikleri sisteme katkı payının kurumlar vergisi matrahından indirilme oranının yüzde 15’e yükseltilmesi gibi çok cazip imkânlar sunulmaya başlandı. Yapılan düzenlemelerin ardından da bireysel emeklilik artık talep edilen bir ürün haline geldi.” (Hürriyet)