Ömür Tan: Bankacılık sektöründeki büyümenin devam edeceğini düşünüyorum

Ömür Tan: Bankacılık sektöründeki büyümenin devam edeceğini düşünüyorum

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, bankacılık sektörü ve QNB Finansbank açısından 2022 gelişmelerini ve 2023’ten beklentilerini AA muhabiri ile paylaştı.

Geçen yıla salgının etkilerinin azalması ve normalleşme beklentileriyle girildiğini ifade eden Tan, ocak ayından itibaren başta Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde siyasi, ekonomik ve jeopolitik sorunların ortaya çıktığını, özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrası enerji ve emtia fiyatlarında hızla dalgalanmalar yaşandığını anlattı.

Tan, bu süreçte dünya ekonomisinde enflasyonist sürecin hızlandığına işaret ederek, 2022’nin belirsizliğin ön plana çıktığı bir yıl olduğunu söyledi.

Şu an Ukrayna-Rusya savaşının etkilerinin azaldığını, buna rağmen 2022’nin ikinci yarısında Çin’de artan Kovid-19 vakalarıyla tedarik zincirinde yeniden bozulmaların yaşandığını aktaran Tan, şunları kaydetti:

“Enflasyonist ortamda küresel ekonomide resesyon ihtimali de artmış oldu. Türkiye açısından baktığımızda da pandeminin etkilerinin azaldığı bir ortamda bulunduğumuz coğrafyada birçok risk faktörü vardı. En kritik konu enflasyon oldu ve küresel koşulların da etkisiyle son yılların en yüksek seviyesine çıktı. Bu dönemde ekonomi ise iyi bir büyüme performansı gösterdi. Bu açıdan 2022 zorlu bir yıl oldu ancak salgın sonrasında normalleşme süreci devam etti. 2023 yılı da beraberinde birtakım riskleri barındırsa da zorlu bir eşiği geçtiğimizi söyleyebiliriz.”

“Bankacılık sadece karlılıkla takip edilebilecek bir sektör değil”

Ömür Tan, QNB Finansbank olarak 2022 yılını çok verimli geçirdiklerini, ivmeli büyüme ile ekonomi ve müşterilerine kesintisiz destek sağladıklarını ifade etti.

Kredi ve mevduat büyümesinde geçen yılın 3. çeyreği itibarıyla rakiplerini geride bıraktıklarını belirten Tan, “Güçlü büyümemizle pazar payı kazanmaya devam ettik. Karlılık açısından da son yıllarda görülmeyen yüksek seviye öz sermaye karlılığına ulaşan bir bankacılık sektörü gördük.” diye konuştu.

Tan, artan net faiz gelirleri ve enflasyona endeksli menkul kıymet gelirleri çerçevesinde karlılığın çok iyi gittiğini anımsatarak, şunları söyledi:

“Nominal açıdan güçlü bir karlılık seviyesi yakalanmasına rağmen öz sermaye karlılığı seviyesi enflasyon oranının altında seyretti. Genel açıdan değerlendirdiğimizde 2022 başında yaptığımız finansal bütçeden olumlu yönde ayrıştık. Öbür taraftan bankacılık sadece finansal rakamlarla ve karlılıkla takip edilebilecek bir sektör değil. Bizim açımızdan müşteri kazanımı ve derinleşme de çok önemli konular. Geçen yıl hem perakende hem de tüzel tarafta ciddi miktarda yeni müşteri kazanımı sağladık. Ayrıca kendi operasyonlarımız dijitalleşirken müşterilerimizin de dijitalleşmesi için adımlar attık. Dijitalleşmeyi ve inovasyonu yakından takip eden bir banka olarak sektörde bir yenilik olan servis bankacılığı kapsamında ilk ekibi kuran banka olduk. Bu sebeple 2022 bizim açımızdan güzel ve verimli bir yıl oldu.”

“Ekonomik görünümünün daha olumlu seyredeceğini düşünüyorum”

QNB Finansbank Genel Müdürü Tan, bu yıl salgının etkilerinin iyice azalacağını, ekonomilerin salgın öncesi seviyelere döneceğini düşündüklerini ifade etti.

Buna rağmen Türkiye’de olmasa da küresel ekonomide birçok ülkenin resesyon endişeleri taşıdığını vurgulayan Tan, enflasyonist baskının kırılıp enerji ve emtia fiyatlarının normalleşmesi ile ekonomik görünümünün daha olumlu seyredeceğini dile getirdi.

Tan, bu açıdan bakıldığında 2023’ün bankacılık açısından da olumlu bir yıl olabileceğinden bahsederek, şöyle devam etti:

“Bankacılık sektörü açısından ön plana çıkan konu yasal düzenlemeler ve değişiklikler oluyor. Ekonomik konjonktür kapsamında 2022’de birçok yasal düzenlemede değişiklik yapılmıştı. Bunların bir kısmı sektör açısından olumlu etki sağlasa da bazıları da bankalar açısından zorlayıcı oldu. 2023’te bankacılık sektöründeki büyümenin devam edeceğini, Türkiye ekonomisinin de büyümesi paralelinde Türk lirası cinsinden kredi talebinin artacağını ve özellikle küçük işletmelerin ve gerçek kişi müşterilerin talep tarafında daha iştahlı olacağını düşünüyorum. Ayrıca mevduat tarafında da Kur Korumalı Mevduat ile Türk lirası cinsinden tasarruf teşvik edilmişti, bu yıl da bankacılık sektörü hem kredi hem de mevduat tarafında Liralaşma Stratejisi’ne devam edecektir.”

“Büyümede Türk lirası cinsinden ürünleri önceleyeceğiz”

Ömür Tan, 2023 yılının ülke açısından öneminden bahsederek, hem cumhurbaşkanlığı hem de meclis seçimleri yapılacağını anımsattı.

Bundan önceki seçim dönemlerinde olduğu gibi ekonomik açıdan hareketli bir yıl geçirileceğini düşündüğünü belirten Tan, “Türkiye ekonomisi açısından büyümenin hız kesmeden devam edeceğini, enflasyonun baz etkisiyle düşeceğini, istihdamın daha da artacağını bekliyoruz.” diye konuştu.

Tan, banka olarak bu yıl da istihdama destek vermeye devam edeceklerini vurgulayarak, halihazırda QNB Finansbank olarak 11 binden fazla personel istihdam ettiklerini bildirdi.

Öz sermaye karlılığı hedeflerinin tüketici enflasyonu paralelinde şekilleneceğini anlatan Tan, “Bu yıl bankacılık sisteminde nominal açıdan yüksek karlılıklar görsek de öz sermaye karlılıkları düşecektir ama hedef en azından enflasyon seviyesinde öz sermaye karlılığı yakalamak olacak. Pazar payı açısından da QNB Finansbank olarak her zaman büyümeyi önceleyen bir banka olduğumuz için stratejik tüm metriklerde pazar payı kazanmak istiyoruz. Büyümede özellikle Türk lirası cinsinden ürünleri önceleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“Üretici, ihracatçı ve KOBİ ölçekli reel sektör müşterilerimize odaklanacağız”

Ömür Tan, QNB Finansbank olarak 2022’nin 9 ayında toplam kredilerinin 2021 sonuna kıyasla yüzde 53 artarak 312 milyar liraya ulaştığını, bu dönemde kredi desteklerinin reel sektörde yüzde 52 yükselişle 217 milyar liraya, bireysel müşterilerde yüzde 54 artışla 95 milyar liraya çıktığını bildirdi.

Reel sektöre Türk lirası cinsinden çok daha fazla kaynak sağladıklarını anlatan Tan, ancak sektörde yabancı para cinsinden kredilerde daralma olduğu için büyüme oranının daha sınırlı kaldığına işaret etti.

Tan, bu yıl da hem reel sektörü hem de bireysel müşterileri desteklemeye devam edeceklerini vurgulayarak, “Üretici, ihracatçı ve KOBİ ölçekli reel sektör müşterilerimize odaklanacağız. 2023 yılında da tüm bu alanlarda müşterimize finansal destek sağlamayı ve onların ihtiyaçları çerçevesinde büyümeyi sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

Geçen yıl uygulanan para politikalarının bankacılık sektörüne etkilerine ilişkin görüşlerini de paylaşan Tan, şunları söyledi:

“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini tek haneye indirirken, genel hatlarıyla uygulanan politikalar ve yeni düzenlemelerde liralaşma vurgusu öne çıktı. Hem para politikası hem de yeni düzenlemeler bankacılık sektörünü çeşitli açılardan etkiliyor. Öncelikle bankacılık sektörünün sağladığı fonlama sadece para politikasına bağlı olmamakla birlikte politika faizindeki değişikliklerden de etkileniyor. Bunun yanı sıra şu an TCMB ve BDDK tarafından uygulamaya konan, bankacılık sektörünü doğrudan etkileyen birçok düzenleme de mevcut. Bankalar, piyasa koşulları ve uygulanan politikalar çerçevesinde bilanço yönetimini şekillendiriyor. Para politikası araçları bankaların bilanço yönetimi konusundaki kararlarını etkilerken aynı zamanda bankaların daha kısa vadeli hedefler belirlemesini de beraberinde getiriyor. Bu açıdan uygulanan para politikası, bankacılıkta hedefi ve stratejiyi belirleyen en önemli unsurlardan birisi olarak değerlendirilebilir.”

“Bu yıl hızla azalacak bir enflasyon ekonomi için olumlu etkiler yaratacak”

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, Türkiye ekonomisinin büyüme açısından dünyada ön plana çıktığını belirterek, salgınla birlikte küresel ekonomik aktivitenin yavaşladığını, Türkiye’nin ise olumlu ayrıştığını söyledi.

Turizm ve ihracat gelirlerinin arttığını, buna rağmen enerji ve emtia fiyatlarındaki yükseliş ile dış ticaret açığının artmaya devam ettiğini aktaran Tan, “Ülkemiz açısından baktığımızda cari açığın finansmanı en önemli konularımızdan birisi olarak öne çıkıyor. Cari açığın finansmanı bu yıl da takip edilecek önemli bir veri olacak.” dedi.

Tan, turizm ve ihracat konularında önemli fırsatlar olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

“İçsel faktörlere baktığımızda da geçen yıl döviz kurlarında ciddi bir dalgalanma görmüştük. Akabinde yüksek seyreden enflasyon ile karşı karşıya kaldık. Bugün itibarıyla döviz kurlarındaki dalgalanmanın durduğunu görüyoruz ve enflasyon baz etkisiyle de düşüşe girecek. Enflasyonun düşüş hızının daha da artması alım gücü açısından çok önemli. Bu yıl hızla azalacak bir enflasyon ekonomi için olumlu etkiler yaratacaktır. Ekonomide çarklar işliyor. Daha fazla yatırım çekip değişen küresel tedarik zincirinden daha çok pay almamız gerekiyor. Bunun için de her bir birey ve şirket olarak sorumluluklarımız var. Biz de banka olarak bu kapsamda Türkiye ekonomisinin büyümesi için gerekli finansman desteğini sağlıyoruz.”