Primlerin yüzde 72’si kartlarla ödeniyor

Primlerin yüzde 72’si kartlarla ödeniyor

2006 yılında bu oranın yüzde 33 olduğu düşünüldüğünde sigorta sektörü için kartlı ödeme istemlerinin önemi daha iyi anlaşılıyor.
Günlük hayatımızın olmazsa olmazları arasında yer alan kredi ve banka kartları, sigorta sektörü için özel bir önem taşıyor. Çünkü sektörün sattığı poliçelerin primlerinin yüzde 72’si kartlarla ödeniyor. 5 yıl önce sigorta sektörünün kartlı ödemelerdeki payı yüzde 3.1 iken bugün bu oran yüzde 4.4 seviyelerine yükseldi. Bireysel emeklilik katkı payları için de benzer bir tablo mevcut. Her ay ödenen katkı paylarının yüzde 65’i kredi kartlarıyla ödeniyor. Kısacası kredi kartları sadece hayatı kolaylaştırmakla kalmıyor, tasarrufların artmasına yani BES katılımcılarının tasarruf yapmasına aracılık ediyor.  Ayrıca primlerin kartlarla ödenmesi sadece sigorta yaptırana değil acenteye ve şirkete bir çok katkı sağlıyor. Kredi kartlarının sigorta sektörü ve ekonomiye ne tür katkılarını olduğunu mercek altına aldık ve merak edilenleri Bankalar Arası Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Canko’ya sorduk. 
Kısaca kredi kartlarının sigorta sektörü için öneminden bahseder misiniz?
Soner Canko: Kredi kartları veya daha genel bir ifade ile kartlı ödeme sistemleri sigorta sektörü için en temel ödeme aracı. 2011 yılında toplam sigorta prim üretiminin yüzde 72’si kartlı ödeme sistemleriyle yapıldı. Bu oran bireysel sigortalarda çok daha yüksek seviyelerde. Ferdi kaza, araç, zorunlu deprem ve hayat sigortaları gibi sigorta türlerinde bireysel ve yıllık olarak tekrarlanan işlemlerin tamamına yakını kart üzerinden verilen otomatik ödeme talimatları ile gerçekleştiriliyor.
Her yıl kredi kartları ile ne kadar prim ödemesi yapılıyor? Bu sayı yıllara göre nasıl artış gösteriyor? Son 5 yıllık verileri paylaşmanız mümkün mü?
2011 yılında toplam 17.2 milyar TL prim üretimi gerçekleştirildi. Bu tutarın 12.3 milyar TL’si, diğer bir deyişle yüzde 72’si kartlı ödeme sistemleriyle ödendi. Bu oran yıllara göre artış gösteriyor. Örneğin 5 yıl önce 2006 yılında 9.7 milyar TL prim üretiminin sadece 3.1 milyar TL’si, yani yüzde 33’ü kartlı ödeme sistemleriyle ödeniyordu. Bu sonuç sektörün yıllık ortalama yüzde 12 büyüdüğü 5 yılda, kartlı ödemelerin payının yıllık ortalama yüzde 31 oranında arttığını gösteriyor.
Bu tutarlar toplam kredi kartı cirosunun yüzde kaçına denk geliyor?
Türkiye kartlı ödeme sistemleri pek çok gelişmiş ülkeyle kıyaslanabilecek düzeyde yüksek teknolojiye ve kullanım oranına sahip. Türkiye Avrupa’da POS adedinde 1., kredi kartı adedinde 2., banka kartı adedinde ise 3. sırada yer alıyor. Türkiye’de sigorta sektörü gibi diğer sektörlerde de kredi kartı ve banka kartı ile yapılan ödemeler hem yüksek düzeyde gerçekleşiyor hem de hızla artış gösteriyor. 5 yıl önce sigorta sektörünün kartlı ödemelerdeki payı yüzde 3.1 iken bugün bu oran yüzde 4.4 seviyelerine yükseldi. Kartlı ödemeler denildiğinde 2011 yılında 278 milyar TL alışveriş hacminin oluştuğu bir sektörden bahsediliyor. Bu rakamların daha yüksek seviyelere gelmesi sigorta sektörü büyüklüğünün gelişmiş ülkeler seviyesine yaklaşması ile mümkün olabilir.  
Kredi kartlarıyla daha çok hangi tür sigorta primleri ödeniyor?
Kartlı ödemeler hemen her sigorta türü için dikkate değer oranlarda kullanılıyor. Yüzde 72’lik kredi kartı kullanım oranı göz önünde bulundurulduğunda hemen her sigorta ödemesinde kredi kartı kullanıldığını söyleyebiliriz. Kasko ödemelerindeki kart kullanım oranının daha yüksek olması nedeniyle bireysel sigortalarda daha ağırlıklı kullanım görülüyor. Sağlık ve hayat sigortaları gibi alanlarda şirketler çalışanlarını toplu olarak sigortalattıkları için oran kısmen düşüyor.
Bireysel emeklilik ödemelerini kartlı ödeme sistemlerinin kullanımı açısından değerlendirdiğimizde benzer bir tablo ile karşılaşıyoruz. Bireysel emeklilik ödemelerinin de yaklaşık 3’te 2’si (yüzde 64.5) kredi kartlarıyla yapılıyor.
Sigorta primlerinin kredi kartlarıyla ödenmesinin acenteye, sigorta şirketine ve tüketiciye faydaları nelerdir?
Sadece sigorta primlerinin değil bütün harcamaların kartlı ödeme sistemleri üzerinden gerçekleştirilmesinin en önemli avantajı kayıtlı ekonominin gelişmesi ve vergilendirilmiş harcamaların oranının artmasıdır. Bu sayede tüm işlemler kayıt altına alınır, vergi gelirleri artar ve devletin tahsil edemediği vergiler için diğer vatandaşlardan ek vergi alma ihtiyacı ortadan kalkmış olur.
Başka bir avantajı ise raporlama kolaylığıdır. Acenteler işlemlerini zaten kayıt altında tutmuş olacağı için kolaylıkla sigorta şirketlerine detaylı olarak raporlama şansını yakalamış olurlar. Sigorta şirketleri de BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) ve TSRSB (Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği) raporlamalarında bu kolaylıktan faydalanmış olurlar.
Kredi kartı ile otomatik ödeme talimatı verilmesi firmaların iş gücünden de tasarruf etmesini sağlar. Müşterilerinden her yenileme döneminde tahsilat yapmak yerine sigorta bedelini otomatik olarak tahsil etmiş olurlar. Bu da hem acente personelinin hem de anlaşmalı banka personelinin operasyonel yükünü azaltarak diğer işlemlere ağırlık vermelerine imkan sağlar.
Türkiye’de alışverişlerin yüzde kaçı kartlarla yapılıyor?
Türkiye’de alışverişlerin ne yazık ki tamamı kayıt altında olmadığı için farklı ödeme yöntemlerinin payını görmek mümkün değil. Kart kullanımının artırılmaya çalışılmasının en temel sebebi de kayıt altındaki işlemlerin sayısının artırılması sağlamak. Bu sayede kayıt altına alınan harcamalar bir taraftan kayıt dışı ekonominin hacmini azaltırken, diğer yandan tüketicilerin harcama yöntemleri ve işlem yaptıkları sektörler hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlıyor.
Bu sebeple pazar payımız konusunda fikir sahibi olabilmek için Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği’nin örnekleme gruplarının çıktıları ve çalışmaları ile Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı bilgileri kullanıyoruz. Örneğin; kartlı ödeme sistemleri aracılığıyla yapılan alışverişlerin toplam hane halkı harcamaları içerisindeki payı yüzde 30’u geçmiş durumda. 5 yıl önce yüzde 19 olan bu oran, gelecek dönemde e-ticaret cirolarının yükselişi, e-cüzdan ve NFC gibi uygulamaların bilinirliğinin ve yaygınlığının artırılması ile daha da yükselecektir.
Sadece prim ödemelerinde değil diğer alışverişlerde de nakitsiz bir Türkiye hayal mi? Türk halkı nakitten neden vazgeçmiyor?
Aslında prim ödemelerinde neredeyse nakitsiz bir ortamı oluşturmuş durumdayız. Kartlı ödeme sistemlerine ek olarak para transferleri gibi bankacılık sektörünün sunduğu diğer alternatiflerin payı neredeyse sektörün tümüne ulaşıyor. Alışverişlerdeki nakit kullanımı da her geçen gün azalıyor. Bugün tüketimin %30’undan fazlası kartlı ödeme sistemleri üzerinden gerçekleşmeye başladı.  On yıl önce % 9 olan bu oranın % 30’lara gelmesi gelecek için de ümit veriyor.

Türkiye’de banka kartlarının gelişimi hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Her yıl ortalama ne kadar artıyor?
Türkiye’de bugün 85 milyonun üzerinde banka kartı bulunuyor. 5 yıl önce 54 milyon düzeyinde olduğu düşünüldüğünde her yıl ortalama yüzde 9’luk bir artış görülüyor. Bugün banka kartı sayısında Avrupa’da 3. sırada olduğumuzu düşünürsek bu artış hızıyla yakın bir gelecekte ilk sıraya çıkabileceğimizi söyleyebilirim. Banka kartlarının alışveriş amacıyla kullanılma oranı da artış gösteriyor. Alışverişlerin adetsel bazda yüzde 13’ü banka kartlarıyla yapılıyor. Bu oran 5 yıl önce sadece yüzde 4’tü.
Alışverişlerde kart kullanmak, kişiye ve ülke ekonomisine ne tür faydalar sağlıyor?
BKM olarak en önemli hedefimiz, ödeme sistemleri sektörünün kullanıcılar tarafından daha yakından tanınması, hayata kattığı değerlerin daha fazla bilinmesi ve bilinçli kullanılmasıdır.
Ödeme sistemleri ile yapılan her işlem kayıt altına alınıyor, kullanım yaygınlığının artması ile birlikte ekonomiye katkı sağlanıyor, vergi gelirleri artıyor, kayıt dışı ekonomi ve istihdam sorunu ise azalıyor.
Kredi kartı kullanımı taksit seçeneği ile bireylere maliyetsiz finansman avantajı, puan ve kampanyalar ile ise alışverişlerde kolaylık sağlıyor.
Banka kartı kullanımı ise nakit taşıma riskini ortadan kaldırıyor, nakit çekim için kaybedilen zamanı geri kazandırıyor, bozuk para bulundurmama rahatlığını getiriyor ve elden ele dolaşan nakit paraların yarattığı kirliliği azaltıyor.
E-ticaretin artması kart kullanımına nasıl bir etki yapıyor?
E-ticaret yoluyla gerçekleştirilen işlemlerin büyük çoğunluğu kartlı ödeme sistemleri ile yapılıyor. Bu sebeple e-ticaret rakamlarının hızla artması kart kullanım oranlarına da yansıyor. E-ticaret yoluyla yapılan alışverişler son 5 yılda ortalama yüzde 50’nin üzerinde büyüdü. 2011 büyümesi ve 2012 ilk 3 ay verileri de aynı trendin sürdüğünü gösteriyor. Sektör olgunlaştıkça bu yüksek büyüme rakamlarının azalacağını, ancak diğer sektörlerin üzerinde büyüme rakamlarının süreceğini öngörüyoruz.
Nakit yerine banka kartını teşvik etmek amacıyla yaratılan ‘Keklik’ karakteri nasıl doğdu?
Osmanlıca’da nakit kelimesinin anlamlarından biri olan “keklik” Bay Bay Nakit kampanyasında huysuz, başına buyruk, geçimsiz karakter “Nakit”e dönüştü. “Nakit” yani “Keklik” banka kartının onu tahtından etmesinden kaynaklanan memnuniyetsizliğini açıkça belli ederek, her fırsatta banka kartı kullananlara çeşitli engeller çıkarıyor. 
Keklik karakterinin nemrut, huysuz kişiliği bireylerin dikkatini çekiyor ve kampanyaya olan ilgiyi artırıyor. Bireyler karakterle iletişim kurmaya çalışarak, “Nerelisin? Nereden geldin? Nakit olmak nasıl? Arkadaşlık isteği gönderdim niye kabul etmiyorsun?” gibi sorular sorarak onunla sohbet etmeye çalışıyorlar.
Akıllı YAŞAM

YORUMLAR YAZ
  • Yavuz Selim12 yıl önce
  • Millet ne yapsın, kredi kartlarını o kadar tatlı gösteriyorlar ki, kullanmayınca insanın içi gidiyor.