‘Sektörde karsızlık sorunu sürüyor’

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, şirket olarak gemiyi yolunda götürdükleri belirterek; “Aksigorta’da işlerimiz iyi, gemiyi idare ediyoruz. Kârlılığın sürdürülebilir olması dışında başka hedefimiz yok. İşimiz gücümüz kârlılığı sürdürülebilir hale getirmek. Kontrol edemediğimiz parametreler kârlılığımızı etkiliyor. Sektörün 6 ay sonuçlarına bakarsak kârlılıkla ilgili son derece şaşırtıcı ve üzücü sonuçlar var. Bugünkü tabloyu bir sigortacılık performansı ile açıklamayı uygun görmüyorum ” dedi.
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen sektörün ve Aksigorta’nın ilk yarı yılını ve hedeflerini DÜNYA ile paylaştı. Şirket olarak ilk ve tek hedeflerinin kârlılığı sürdürülebilir hale getirmek olduğunu belirten Uğur Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: “6 ay sonuçlarına bakarsanız sektörde kârlılıkta son derece şaşırtıcı, son derece üzücü sonuçlar var. Ama bu sonuçlar bugünün değil, kontrol edilemeyen parametrelerin sonuçları. Nerden bakarsanız bakın, yarıyıla SGK’ya devredilen tedavi masrafları ve mevzuat değişiklikleri damgasını vurdu. Bir taraftan artan hasarlar özellikle de yangın branşında geçmişe göre frekansı çok artması ek nedenlerden biriydi. Aynı zamanda da geçen yıldan başlayan yüksek kur artışından kaynaklı maliyet enflasyonu da sektörü bir miktar hırpaladı. Bunlar üst üste gelince bir kısmı kontrol edilebilir ama sektörümüz esas büyük darbeyi kontrol dilemeyen taraflardan yazdı. Sektördeki bugünkü tabloyu sigortacılık
performansı ile açıklamayı uygun görmüyorum.”

İki çeyrektir kâr yazıyoruz

Aksigorta olarak geçmişten bugüne doğru adım attıklarını ifade eden Gülen, “Doğru adımlarımız göstergesi olarak son iki çeyrektir tatmin etmeyen rakamlar olsa da üst üste kâr yazabildik. Yarı yılda 12.8 milyon TL’lik bir net kâr rakamı açıkladık. Bu rakam teknik kâra da olumlu yansıyor. Geçen yıl aynı dönemde 30 milyon TL’lik sigortacılık kârımız vardı bunu bu sene 37 milyon TL’ye çıkardık. Bir artış yaşadık. İlk yarıda halka açık şirketlerin 50 milyon TL sigortacılık kârı varken bunun 37 milyon TL’si sadece bizden geldi” diye konuştu.
Ageas çok memnun
Belçikalı ortakları Ageas’ın Sabancı Holding ile birlikte Ak Sigorta’yı daha iyi noktalara getirmek için çalıştığını söyleyen Gülen, “İki grupta hem maddi hem de manevi olarak, çok önemli vakit ayırıyorlar Aksigorta’ya. Ageas çok önemli bilgi transferi yapıyor. Karşımızda çok derece iyi niyetli işe dönük sonuca dönük şirketin daha iyi yere gitmesi için çok iyi anlaştığımız açıkçası tam bir takım olarak çalıştığımız bir ekip var. Bu bizim için çok önemli ve onlarda çok memnunlar” diye konuştu.

Banka kanalımız çok iyi gidiyor

Banka satışlarının çok iyi gitiğini belirten Uğur Gülen, “Banka kanalı iyi yaptığımız işlerden biri. 2009’da 70 milyon TL’lik prim üretiminden 2011 sonunda 200 milyon TL’nin üstüne çıktık. Bu rakam sektördeki birçok şirketin toplam prim üretiminden çok çok fazla fakat buna da daha
yolun başındayız diye bakıyoruz. Anormal bir gidilecek yol var. Akbank çok istekli. Ortak projemiz
devam ediyor ve bu tamamlandığında daha entegre hale geleceğiz. 2013 sonlarında bu hacimler katlanarak yukarı gidecek. Banka sigortacılığındaki yüzde 8.6’lık pazar payımızı hızla artıracağız” şeklinde konuştu.
Branş bazında en büyük sürprizi yangında aptıklarını ve bu alanda çok mutlu olduklarına işaret eden Gülen, “Yangında doğru yerlerde işler yazıyoruz. İlk yarıda yangındaki büyümemize baktığımızda yüzde 40’a yakın büyüme sağladık. Önemli bir büyüme rakamı. Esas önemli olan büyümenin acenteden, bankadan, brokerden dengeli bir şekilde gerçekleşmesi.Yangın hasarı büyük olan bir branş ama, bölüşmeli bir reasürans yapımız var ve riskin büyük kısmını üzerimizde tutmuyoruz” dedi. Sohbetin sonunda sağlık branşına da değinen Genel Müdür Uğur Gülen, iyi bir portföyleri olan bu branşta herkesin kafasının karışık gibi olduğunu bu nedenle de büyüme potansiyeli çok yüksek olan sağlıkta, kamuyla özel sektörün karşılıklı oturup sağlık politikasını birlikte şekillendirmeye ihtiyacı olduğunu belirtti.
Sektör kendini konumlandıramıyor
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, Türk sigorta sektörünün en önemli sorununu bir yere konumlanamaması olduğunu söyledi. “Bankacılık sektörü, enflasyon denince, mali denge vb gibi şeyler denince hemen akla geliyor” diyen Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) son dört aydır çabaladılar ve bugün tasarruf denildiğinde BES akla geliyor. Yani bu sektörümüzde kendine bir konum yaratabildi. Bunun gibi birçok sektörü örnek verebiliriz. Sigorta sektörü ise 100 yılı aşan süredir kendini bir türlü konumlandıramadı. Bu durum da bence sektörün önündeki en önemli sorundur. Sektörde sürekli konuşulanlar, kârsızlık, mevzuat değişikliği, karşılıklar, trafik sigortasının içindeki sarmal içinde dönüp dolaşıyoruz. Buradan kafamızı çıkarıp bir sektörü konumlandırmamız lazım.”
Sektör olarak 32 trilyon TL’lik bir varlığı koruduklarına dikkat çeken Gülen, “20 yıl önce krizleri konuşurken, bugün ekonomide liderliğe koşan bir ülkeyiz. Bakın ekim ayı ortasında Belçika Prensi, 250 yatırımcıyla Türkiye’ye gelecek. Buraya yatırım yapmak için fırsatlara bakacaklar. Bu kadar büyük ırsatların olduğu yerlerde niye bizim elementer sigorta sektörümüz bunların dışında kalsın” şeklinde konuştu.
Önce acenteler sonra sektör büyüyecek
Sohbette acentelere özel bir yer açan Uğur Gülen, şirket olarak acenteler tarafında ilişki bazında en üst noktada olduklarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Aksigorta olarak aslında TÜSAF’la yaptığımız toplantılarda bütün sektörü kucakladık sadece bizim acentelerimiz dışında hepsini kucakladık. Bunu bireysel sorumluluk olarak yapıyoruz. Her toplantıdan yüzümüz gülerek gidiyor ve dönüyoruz. Acenteler değişime ayak uydurmak zorunda. Önce acenteler büyüyecek sonra sektör büyüyecek. Sektörü büyütecek kanal acente olacaktır. Acentelerimiz buna yeterli yetkinliği var mı soru bu. Acentelerimizin durumu ne. Bunu sağlamak için ne yapmamız lazım bütün arayışımız bu. Ne bankayı ne acenteyi birbirine rakip görmüyoruz. Çünkü yenilecek ekmek çok var. Akıllı olan, çalışan daha fazla pay alacak.” Kendi acentelerimize yönelik ise Ak Sigorta Acente Eğitim Akademisi’ni kurmaya çalıştıklarını ifade eden Gülen, şu anda 1700’in üzerinde olan acente sayılarının, doğru illerde doğru ürünleri satan acenteye göre değişebileceğini de sözlerine ekledi.

YASED’de grup kurduk

Yabancı ortaklarına anlatmakta zorlandıkları mevzuat değişiklikleri olduğunu ifade eden Uğur Gülen, “Hem sık hem de finansal etkisi yüksek olan değişimleri anlatmak hiç kolay değil, ama bir şekilde anlatıyoruz. Şirketimizi YASED üyesi yaptık ve orada sigorta grubu kurduk, bu grubun başkanlığını yürütüyoruz. 7 yabancı sermayeli sigorta şirketinin üye olduğu bu grup, bir pozisyon belgesi çalışması yapıyor. Bu belge aslında yabancı sermayeli şirketlerin ortaklarının ve yöneticilerinin ne beklediklerini nerelerde sıkıntıları olduğunu anlatacak bir çalışma ve buna çok önem veriyoruz. Bu çark dönmeli diye düşünerek hareket ediyoruz. Değişen mevzuatlar, geriye dönük uygulanan mevzuat gibi şeyler bu çarkı çok zorluyor ve bunları bu belge ile yabancı sermayeye anlatacağız. Bu değişiklikler çarkın dönmesine müsaade etmiyor” diye konuştu.
Yakup SAYAR/DÜNYA