Şok teklifleri pas geçti beklentiyi dile getirdi

Şok teklifleri pas geçti beklentiyi dile getirdi

Sigorta dünyası fırtınalı bir haftayı geride bıraktı. Allianz Türkiye’nin Yapı Kredi Sigorta’yı devr almasının ardından, Yapı Kredi’de yaşanan skandal boyutundaki istifalar çok konuşuldu. Üst düzey yöneticilere yapılan ve ‘komedi’ olarak nitelendirilen ‘bölüm müdürlüğü’ teklifleri sektörde büyük tepki toplarken tüm bu süreçte sessizliğini koruyan bir isim vardı: Solmaz Altın…
Allianz Türkiye’nin ardından Yapı Kredi Sigorta’da da dümene geçen Solmaz Altın, olaylar yaşanırken tüm soruları cevapsız bırakırken, Allianz.com’da İngilizce yayınlanan röportajda sorulara yanıt verdiği görüldü. İki şirketin CEO’su olarak Altın, kendisini çok iyi hissettiğini belirttiği röportajda, 11 soruda Yapı Kredi partnerliğini, ilk izlenimlerini, hedeflerini anlattı. Krize ise hiç değinmedi. Zaten öyle bir soru da yoktu…  İşte o röportaj…   
 2 BİN 500’DEN FAZLA ÇALIŞANDAN SORUMLU
Türkiye’deki denetleme otoritelerinin onayı ile Solmaz Altın 1 Temmuz’dan itibaren sadece Allianz’ın değil Yapı Kredi’nin de başına geldi. Yaklaşık 1.2 milyar euroluk prim hacminden sorumlu ve 2 milyar eurodan fazla mal varlığını yönetiyor. 2 bin 500’den fazla çalışandan sorumlu.
Bugün 39 yaşında olan Solmaz Altın, Türkiyeli bir anne babanın çocuğu olarak Almanya’da Krefeld’de doğdu. Bankacılık yönetimi ve ekonomi öğrenimini Almanya’da ve Avustralya’da yaptı. Almanya, Asya ve Avustralya’da bir dizi bankacılık ve danışmanlık görevinden sonra 2009’da Allianz’a katıldı. Önce Allianz Türkiye’de sırasıyla Risk Direktörü (CRO), ardından Mali İşler Direktörü (CFO) oldu. 1 Temmuz 2013 tarihinden itibaren ise Allianz Türkiye CEO’su olarak çalışıyor.
 -Yeni, görevinize hoş geldiniz. Nasıl hissediyorsunuz?
 -Çok iyi. Sorduğunuz için teşekkürler. Elbette şu sıralar çok meşgulüz. Fakat burada Türkiye’de iki şirketi gerçek bir piyasa lideri yapma şansımız var. Bu oldukça eğlenceli. Her ikisi de son yıllarda çok başarılıydı ve ev ödevlerini yaptılar. İşte bu yüzden şirket tarihimizdeki gelecek bölüme odaklanabiliriz, her iki şirketin entegrasyonuna. Bu sadece benim değil tüm yönetici ve çalışanlarımızın da hoşuna gidiyor.
-Münih’teki patronunuz Türkiye’yi Allianz Group için önemli pazarlardan biri olarak açıkladı..
-Doğru. Şirketten daha fazla destek dileyemezdim. Allianz Group içinde şimdi insanların dikkatini çeken bir büyüklüğe ulaştık, ama bu aynı zamanda beklentileri de artırıyor. Buna göre davranmamız gerekiyor.
-Peki, bu yüksek beklentiler nereden geliyor?
-Türkiye’de sektörümüzdeki öncü şirketlerden biri olarak bizim başlangıç pozisyonumuz oldukça iyi ve bu bize planlarımızda yardım ediyor, pazarı bizim için cazip kılıyor. Avrupa içinde dinamik büyüme gösteren tek ülke Türkiye değil. 75 milyonluk nüfusu ile –neredeyse Almanya kadar- kıtanın en büyük ekonomilerinden birisi. Aynı zamanda sigorta penetrasyonu oldukça düşük. 2007’den 2012’ye kadar hayat dışı alanda yıllık prim büyümesi ortalama yüzde 12,5, hayat branşında yüzde 14’ten fazla. Emeklilik alanında ise yüzde 35. İşte bu yüzden Türkiye Allianz Group için stratejik öneme sahip.
-Allianz ve Yapı Kredi dinamik büyüme gösterdi. Bu şekilde devam eder mi?
-Son yıllarda her iki şirket de ortalamadan fazla büyüdü. Sektörle aynı düzeyde, hatta daha yüksek büyüdüler ki sektör de oldukça zinde. Önümüzdeki yıllarda da çift haneli büyüme bekliyorum.
TÜRKİYE’YE ZAMAN VERMELİYİZ
-Son siyasi gelişmelerin ülkenin istikrarını ve dolayısıyla büyüme planlarınızı bozmasından endişelenmiyor musunuz?
-Hayır, endişelenmiyorum. Türkiye nispeten genç bir demokrasiye sahip. Eskiden demokrasilere doğal gelen pek çok dersi yeni öğreniyor. Bunun için Türkiye’ye zaman vermeliyiz. Ama gidişatın doğru yönde olduğunu düşünüyorum. Elbette, aksaklıklar olacaktır, ekonomik anlamda da. Ancak biz tüm bunları göz önüne aldık.
-İşinize dönersek… Neden Yapı Kredi’ye partner olmayı tercih ettiniz? İyi bir birleşmemi yoksa iyi bir fırsat mıydı?
-Her ikisi de. Şayet bir fırsat çıkmasaydı, işler bu duruma gelmezdi. Ve eğer bu hareket anlamlı olmasaydı, bir kenara bırakırdık. Şirketin eski sahiplerini, Koç Grubu ve İtalyan Unicredit, tanıyoruz ve uzun yıllar birlikte çalıştık. Bu güven yaratıyor ve elbette sahiplerinin işlerinin bir kısmını satmak istediği duruma yardım ediyor.
Diğer taraftan Yapı Kredi bizim için gerçekten de büyük bir şans oldu, çünkü sadece Türkiye’de başarılı bir şirket değil, aynı zamanda bizim işimizi de iyi bir şekilde tamamlıyor. Ve neredeyse acente ağımız hiç kesişmiyor, hem de büyüyen bir pazarda.
-Ve sonuç güçlü bir sigorta şirketi mi?
-Hepsi bu değil. Aynı zamanda Yapı Kredi Bankası ile çok önemli bir dağıtım anlaşması imzaladık önümüzdeki 15 yıl için. Bu da bizim 900’den fazla şubesi ile Türkiye’nin dördüncü büyük bankasına ve 6,5 milyon müşterisine erişimimizi sağlıyor. Son yıllarda bankasürans Türkiye’de hayat ve emeklilik için çok önemli bir kanal olduğunu gösterdi. 2012’de bankalar tarafından yaratılan prim neredeyse yüzde 80 oldu. Bu anlaşma bizim bu işe daha güçlü dahil olmamızı sağlayacak.
İKİ GÜÇLÜ ORTAĞIMIZ VAR, ÇOK MEMNUNUM
-HSBC ile de anlaşmanız var… Nasıl olacak?

-Bu işimizin bir tamamlayıcı. Bankasürans Türkiye’de gerçekten önemli. Ve elbette bizim HSBC ile anlaşmamız bu anlamda yardım edecek. Bu iki güçlü ortağa sahip olduğumuz için çok memnunum.
-Yeni birime dair ilk izleniminiz nedir? Büyük zorluklar olmadan kolayca entegre olabilir mi?
-Yapı Kredi’nin kurum kültürü oldukça etkileyici. Daha yakından baktığımızda iki kurum kültürünün oldukça benzer olduğunu gördük. Bu entegrasyonumuza yardımcı olur.
-Başarılı bir Türk şirketini ‘Almanlaştırmak’tan endişe ediyor musunuz?
-Allianz bir Alman Şirketi değil. Alman kökleri var ama Avrupalı, küresel bir şirket. Türkiye’de küresel yetenekleri ve kültürü olan bir Türk şirketiyiz. Yapı Kredi Türk kökleri olan bir Türk şirketi. Görevimiz her birinden en iyisini almak.  Kimse birinin çıkıp işleri nasıl idare edileceğini söylemesinden hoşlanmaz, bu yüzden her iki şirketten çalışanların olduğu çalışma grupları oluşturduk. Onların görevi güçlü ve zayıf yanlar üzerine çalışmak. Biz yeni bir ortak kültür yaratmak için çalışıyoruz.
-Peki, gelecekte ne bekleyebiliriz?
-Bu birleşmeden ve bizim Yapı Kredi Bankası ile işbirliğimizden herkesin yararlanacağını düşünüyorum. Müşterilerimiz genişleyen bir portföyden ve birinci kalite hizmetlerden yararlanacak. Aynı zamanda küresel yeteneklerimizden yararlanabilecekler. Türkiye’deki çalışanlarımız sektördeki en iyi uzmanlarla birlikte piyasa liderini birlikte şekillendirme olanağına sahipler. Ve iş ortaklarımız Türkiye’deki en büyük dağıtım kanalının bir parçasılar.

YORUMLAR YAZ
  • biri11 yıl önce
  • Solmaz Altın ın Cemal Ererdi yle karşılaştırmak bile çok komik, bence tahtını almak dursun yanına bile yaklaşamaz. Solmaz Altın 2014 yıl sonunda sigorta sektöründe olamayacaktır. Bu tür transferleri sektörde çok gördük zor… 🙂

  • sigorta sektörü11 yıl önce
  • Solmaz Altın artık Cemal Ererdi’nin tahtını almıştır. Sektöre yön verecek olan kişidir. 39 yaşında olmasıda ilham vericidir. Merak ve hayranlıkla icraatlarını takip edicez.

  • ahmet11 yıl önce
  • allianz sigortaya sonsuz tessekkur eder basarilarinin devamini dilerim normal kesim bir halk olarak allianz sigortanin kimseyi madur etmedigini gordum calisanlarina sonsuz tessekkurler ….