Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ivme kazanmaya devam ediyor

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ivme kazanmaya devam ediyor

Sağlığımızı güvence altına almak ve beklenmedik durumlar karşısında maddi endişeleri azaltma noktasında önemli bir rol oynayan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na gösterilen talep her geçen gün artıyor.Sigorta Gazetesi’nden Yağmur Ceren Kural’ın haberine göre sektörün parlayan yıldızı olan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda ciddi bir büyüme trendinin olduğu görülüyor.

Sağlık, hayatımızın en değerli unsurlarından biri. Özellikle pandemiden sonra sağlığın birincil önceliğimiz olduğunu anladığımız bu dönemde, kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığını güvence altına almak da büyük bir önem taşıyor. Sağlık giderlerinin önemli bir konu haline geldiği günümüzde artan sağlık harcamalarına karşı sağlık sigortaları ön plana çıkıyor. Sağlığımızı güvence altına almak ve beklenmedik durumlar karşısında maddi endişeleri azaltma noktasında önemli bir rol oynayan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na ilgi her geçen gün artıyor. Son dönemde maliyet artışının yanı sıra ciddi bir sağlık enflasyonunun söz konusu olması da sektörün parlayan yıldızı olan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nı daha cazip bir seçenek haline getiriyor. Ülkemizde sağlık bilincinin artması, sağlıkta hastane hizmetlerinin gelişmesi, özel hastane sayısının artması ile uygun bir seçenek olan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda ciddi bir büyüme trendinin olduğu görülüyor.

2023 YILINDA 4 MİLYON KİŞİ TSS YAPTIRDI

Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) 2023 yılsonu verilerine göre, sağlık branşının lokomotifi haline gelen Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda toplam prim üretimi geçen yıla göre %163,9 oranında artarak 20 milyar 600 milyon liraya ulaştı. 2023 yılında 8 milyon 335 bin kişi sağlık sigortası yaptırırken 4 milyon 117 bin kişi Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nı tercih etti. 7 milyon 940 bin kişinin sağlık sigortasına sahip olduğu 2022 yılında ise Tamamlayıcı Sağlık Sigortası yaptıran kişi sayısı 3 milyon 600 bin kişiydi. 2021 yılında toplam 7 milyon 560 bin kişi sağlık sigortası yaptırırken 2020’deki verilere göre %61,5’lik artışla 2 milyon 595 bin kişi Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na sahip oldu. 2020 yılında ise 5 milyon 800 bin kişi sağlık sigortalı olurken 1 milyon 600 bin kişi Tamamlayıcı Sağlık Sigortası yaptırdı. 2019 yılında sağlık sigortasında sigortalı sayısı 5 milyon 690 bin olarak kayıtlara geçerken 1 milyon 354 bin kişi Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nı tercih etmişti.

Görüşünü aldığımız sektör yöneticileri, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na gösterilen talebin süreklilik göstermeye devam edeceğini belirtirken, her kesime uygun modüler ürünler üretilmesiyle de TSS’ye ulaşımın kolaylaşacağını vurguluyor. Sağlık sigortaları primlerinin tespitindeki en etkili faktör, hekim ücretleri, ilaç/ tıbbi malzeme fiyatları, tanı, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki artışlar olarak açıklanabilecek medikal enflasyon. Sektör yöneticileri, bu noktada artan sağlık hizmeti maliyetini, prime ödenen yıllık bedel ile tüm yıl boyunca güvence altına almanın, sigortalıları da güvende hissettirdiğinden dolayı sonraki yıllarda da toplam sigortalı sayısında artışın devam edeceğini öngörüyor.

DİĞER ÜLKE UYGULAMALARI

Yurtdışında tamamlayıcı sağlık uygulamaları, ülkemizde de olduğu gibi sosyal sağlık sisteminin yapısına göre değişkenlik gösteriyor. Yurt dışındaki modellerde genelde mevcut sistemin bir eksiğini tamamlamak adına oluşturulduğu görülüyor. Özellikle sağlık hizmetlerinin maliyetinin yüksek olduğu ve kamu sağlık sistemlerinin bazı ihtiyaçları karşılamakta yetersiz kaldığı ülkelerde Tamamlayıcı Sağlık Sigortası daha yaygın olarak kullanılıyor. Bazı ülkelerde Tamamlayıcı Sağlık Sigortası zorunlu olabilirken, bazılarında ise isteğe bağlı olarak sunuluyor. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın yaygın olarak uygulandığı ülkelerden bazıları ise şu şekilde:

ABD: Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), sağlık hizmetlerinin maliyeti oldukça yüksek ve hükümetin sağladığı sağlık sigortası (Medicare ve Medicaid gibi) bazı hizmetleri kapsasa da, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası genellikle bireylerin ek koruma sağlamak için satın aldığı bir sigorta türü olarak karşımıza çıkıyor. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası genellikle özel sigorta şirketleri tarafından sunuluyor ve bireylerin özel sağlık hizmetlerine ve ek masraflara erişimini kolaylaştırıyor.

Kanada: Kanada’da, kamu sağlık hizmetleri genellikle tüm vatandaşlar için kapsamlı. Ancak, bazı sağlık hizmetleri (örneğin, diş tedavileri, göz doktoru muayeneleri) kamu sağlık sigortası kapsamında olmayabiliyor. Bu nedenle, bireyler Tamamlayıcı Sağlık Sigortası satın alarak bu ek sağlık hizmetlerine erişim sağlayabiliyor.

Avustralya: Avustralya’da, kamu sağlık sigortası sistemi (Medicare) temel sağlık hizmetlerini kapsıyor ancak bireylerin özel sağlık sigortası satın alarak ek sağlık hizmetlerine ve özel hastanelerde tedavi olmaya erişim sağlamaları yaygın.

Avrupa Birliği Ülkeleri: Avrupa Birliği ülkelerinde, çoğu ülke kamu sağlık hizmetlerine erişimi kapsayan geniş bir sağlık sigortası sistemine sahip. Ancak, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası özel sağlık hizmetlerine erişimi artırmak ve bazı ek sağlık harcamalarını karşılamak için kullanılıyor. Örneğin, özel hastanelerde tedavi olmak, daha hızlı randevu almak veya daha konforlu bir hizmet almak isteyen bireyler Tamamlayıcı Sağlık Sigortası satın alıyor.

Singapur: Singapur’da, kamu sağlık sistemi (Medisave, Medishield Life ve Medifund gibi) bazı sağlık hizmetlerini kapsıyor ancak bireylerin Özel Sağlık Sigortası satın alarak daha kapsamlı sağlık hizmetlerine erişmeleri yaygın olarak görülüyor.

Belçika: Belçika’da Tamamlayıcı Sağlık Sigortası kapsamında muhtaç durumdaki kişiler için bakıcılık hizmeti ücretsiz sağlanıyor.

Danimarka: Danimarka’da ilaçlar, diş tedavisi, psikoterapi, lensler gibi hizmetler için ortak ödemeler Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın kapsamı dahilinde yapılıyor.

TÜRKİYE SİGORTA BİRLİĞİ:

TSS’de büyüme süreklilik göstermeye devam edecek

“2024 yılında tamamlayıcı sağlık branşında geçtiğimiz dönemde elde edilen büyümenin süreklilik göstereceği ve yeni sigortalı kazanımının devam edeceği öngörülmektedir.”

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda yaşanan büyümeyi değerlendiren Türkiye Sigorta Birliği, şu ifadeleri kullandı: “Son dönemlerde hem ülkemizde hem de dünyada sağlık sigortalarına ilgi artmaktadır. COVID-19 salgını, sağlık hizmetlerinde gerçekleşen maliyet artışları gibi gelişmeler, vatandaşların sağlık sigortası ihtiyacı ve dolayısıyla talebini artırmıştır. Kişilerde sağlık bilincinin artması, risk algısının yükselmesi ve konu ile ilgili bilinirliğin artmasına yönelik çalışmalar sağlık alanında sigortalı yaşam anlayışının gelişmesine vesile olmuş ve sigortalı sayısının artmasını sağlamıştır. Özellikle fark ücreti ödemeden özel hastaneleri kullanmak isteyen vatandaşlarımız için uygun poliçe primleriyle özel sağlık kuruluşlarında tedavi imkânı sunan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na olan talep önemli ölçüde artırmıştır. 2023 yılsonunda tamamlayıcı sağlık sigortalı sayısı 4,1 milyon kişiyi aşmış durumdadır. Bu talep artışının sürdürülebilirliğini sağlamak için sektörümüz, sigortalıların beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik çalışmaya ve her geçen gün kendini geliştirmeye devam etmektedir. Ayrıca, sağlık sigortacılığı branşı, sahip olduğumuz ve gelecek vadeden genç nüfusumuz sayesinde sigorta bilincinin her geçen gün artmasıyla yüksek bir büyüme potansiyeline sahiptir.”

‘YENİ SİGORTALI KAZANIMI DEVAM EDECEK’

Sağlık sigortaları primlerinin tespitindeki en etkili faktörün, hasar maliyetlerinin tahmini, yani hekim ücretleri, ilaç/tıbbi malzeme fiyatları, tanı, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki artışlar olarak açıklanabilecek medikal enflasyon olduğunu vurgulayan Birlik, “Ayrıca sağlık sigortası primleri; hasarsızlık indirimi, kullanılan hastane grubu, alınan teminatın farklılıkları gibi kriterlere göre de değişkenlik göstermektedir. Primlerin belirlenmesinde etkili olan en önemli faktör tıbbi hizmet, malzeme fiyatlarındaki artışlar ve tanı, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki yükselişler olmakla birlikte; asgari ücret artışı ve döviz kuru, çalışan ücretleri ve tıbbi malzeme fiyatlarını etkilediğinden primler üzerinde dolaylı etkiye sahip olmaktadır. Sigorta sektörü oluşan maliyetleri yansıtmak durumunda olup buna rağmen, sigorta sektörü bu değişimleri sigortalıları adına en iyi şekilde yönetmeye çalışmaktadır. Bu doğrultuda, 2024 yılında da, özellikle tamamlayıcı sağlık branşında geçtiğimiz dönemde elde edilen büyümenin süreklilik göstereceği ve yeni sigortalı kazanımının devam edeceği öngörülmektedir. Kişiselleştirilmiş sağlık sigortası planları, uzaktan sağlık hizmeti sunumu ve giyilebilir sağlık izleme cihazları gibi gelişmiş tıbbi yenilikler, sigorta poliçelerinin yapılandırılma şeklini ve sağlık hizmetlerinin sunulma şeklini değiştirmektedir. Bu doğrultuda 2024 yılında da, gerek yeni ürün ve hizmetler gerekse de hâlihazırda sunulan tamamlayıcı ve özel sağlık sigortaları sayesinde sağlık sigortacılığının gelişimini sürdürmesi beklenmektedir. Bununla beraber, ülkemizde tamamlayıcı ve özel sağlık sigortalarının yaygınlaşabilmesi ve beklenen faydaların sağlanabilmesi için tanıtım ve iletişim faaliyetlerine önem verilmesi de önemli bir diğer husustur” ifadelerine yer verdi. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın, kamu sağlık sigortası tarafından kısmen karşılanan sağlık giderlerini karşıladığını belirten Birlik, “Bu kapsamda Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları kamu tarafından sağlanan Genel Sağlık Sigortası’nın karşıladığı teşhis ve tedavi giderlerine ilave olarak ortaya çıkan giderleri kapsam altına almaktadır. Bununla birlikte; kamu tarafından sunulan temel teminat paketi, genel sağlık sigortalısının karşı karşıya kalabileceği birçok sağlık sorununa ilişkin güvence sağladığından, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın, ayrıca teminat verebileceği pek fazla açık alan bulunmamaktadır” açıklamalarında bulundu.

KATILIM EMEKLİLİK GENEL MÜDÜRÜ AYHAN SİNCEK:

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası daha geniş kitlelere yayılacak ve popülaritesini sürdürecek

“Hem ihtiyaca yönelik hem de daha uygun fiyatlar ile sağlık sigortasına sahip olabilme imkânı sayesinde, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın popülaritesini sürdüreceğini ve daha geniş kitlelere yayılacağını düşünüyorum.”

2020 yılından itibaren hayatımıza giren COVID-19 pandemisi ve beraberinde gelen hastalıkların yanı sıra, ekonomik konjonktür gereği sağlık hizmetlerinin gün geçtikçe pahalılaşması gibi sorunların, sağlık sigortalarına olan teveccühü her geçen gün daha da fazla artırmaya başladığını vurgulayan Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Bizler de sektör içerisinde bu hassasiyeti açık şekilde gözlemliyoruz. Özellikle Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na olan talep artışına paralel olarak, SGK ile anlaşmalı hastane sayısında ise beklenen artışın henüz kaydedilemediğini de görüyoruz. Sağlık hizmeti sunan kuruluşların sayısındaki artış, sigortalı artışına paralel olmamasına rağmen hizmet ağındaki kurumlarımızın olağanüstü gayreti ile hizmet kalitesi belirli bir çizgide sunulabilmektedir. Bu kalitenin artması, sigortalı memnuniyetine yansımakla birlikte pazarın genişlemesine de katkı sağlayacaktır. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın Özel Sağlık Sigortası’na kıyasla kişilere daha avantajlı fiyatlar ile güvence sunuyor olması da ayrıca tercih sebebi oluyor. Dolayısıyla hem ihtiyaca yönelik hem de daha uygun fiyatlar ile sağlık sigortasına sahip olabilme imkânı sayesinde, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın popülaritesini sürdüreceğini ve daha geniş kitlelere yayılacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

‘TSS’YE TEVECCÜH DAHA DA ARTACAK’

Tüm ürünlerde olduğu gibi sağlık sigortası fiyatlamalarının da konjonktür ile doğru orantılı olarak ilerlediğine dikkat çeken Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Medikal enflasyonun bağlı olduğu birçok farklı unsur bulunuyor. Sağlık hizmet sunucularının artan maliyetleri, sigorta şirketlerinin de tazminat yükünü etkiliyor. Özellikle sağlık hizmeti sağlayıcıların artan maliyetlerine paralel olarak sunulan hizmet bedelinin artışının sigortaya olan rağbeti de etkileyeceğini ve önümüzdeki dönemde teveccühün daha da artacağını düşünüyoruz. Artan sağlık hizmeti maliyetini, prime ödenen yıllık bedel ile tüm yıl boyunca güvence altına almak, sigortalılarımızı da güvende hissettirdiğinden sonraki yıllarda da toplam sigortalı sayısında artışın devam edeceğini düşünüyoruz. 2024 yılında daha önceki yıllarda olduğu gibi sürdürülebilir poliçe yapılarını optimum primler ile sigortalılarımızın istifadelerine sunmaya devam edeceğiz. Her bütçeye uygun ürün yelpazemizle piyasadaki yerimizi daha ileri seviyelere ulaştırmayı hedefliyoruz. Farklı projelerimizle de ürün gamımızı günümüz ihtiyaçlarına yönelik çözümlerle güncel tutmayı sürdüreceğiz” ifadelerine yer verdi.

‘PROAKTİF ÇÖZÜMLER LÜKS DEĞİL İHTİYAÇ’

2024 Mart ayı itibarıyla zaman, teknoloji ve maliyet odağıyla harmanlanmış yeni tamamlayıcı sağlık ürünlerini pazara sunmaya başladıklarını belirten Sincek, “Standart teminat yapılarının yanı sıra ayakta tedavi vaka adedini optimize ederek, ayakta tedavi limit adedi kadar da dijital muayene hakkı verdiğimiz yeni bir ürün. Bu poliçe yapısıyla müşterilerimize hem daha uygun fiyatlı poliçelere ulaşabilmesi hem de hastaneye gitmeden istedikleri branş hekimiyle mobil uygulama üzerinden görüntülü görüşme imkanı tanımış olduk. Bu ürünle bir kez daha hem zaman hem maliyet yönetimi konusunda sigortalılarımızın yanında olduğumuzu göstermiş olduk. Öte yandan günümüz teknolojisinde proaktif çözümlerle müşteriye dokunmanın artık lüks değil ihtiyaç haline geldiğinin farkındayız. Kısa sürede pazar hacmimizi genişletmemizde büyük katkısı olan Katılım Sağlık mobil uygulamamız ile sektörde öncü olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sigortalılarımıza en kaliteli hizmeti sunmak için ekibimizle fayda/ maliyet optimizasyonuna yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

ANADOLU SİGORTA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TAYLAN MATKAP:

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na yönelik ivme kazanan talep sürmeye devam ediyor
“Bireylerin, pandemiden itibaren Özel Sağlık Sigortaları’na ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na yönelik ivme kazanan talebi 2023 yılı boyunca da sürdü.”

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda yaşanan büyümeyi değerlendiren Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Taylan Matkap, “Bireylerin, pandemiden itibaren Özel Sağlık Sigortalarına ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na yönelik ivme kazanan talebi 2023 yılı boyunca da sürdü. Diğer yandan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, özellikle şirketlerin çalışanlarının aidiyet duygusunu güçlendirmek adına sunduğu esnek yan haklar arasında öne çıkmaya devam etti” ifadelerini kullandı. Matkap, sözlerine şöyle devem etti: “Türkiye Sigorta Birliği’nin paylaştığı 2023 yılı Ocak – Aralık dönemi verilerine göre de tüm sektörde Tamamlayıcı Sağlık Sigortası sahibi sigortalıların adedinin geçtiğimiz yıla oranla %14 arttığı görülüyor. Biz de bu sayılar ışığında Türkiye’nin her kesimine hitap edebilmek için sunduğumuz farklı kapsamda teminatlardan oluşan sağlık sigortası ürünlerimizi zenginleştiriyoruz.”

‘MEDİKAL ENFLASYON ARTTI’

Küresel ekonomik durgunluk, enflasyon ve kur dalgalanmalarının, medikal enflasyonu artırarak Özel Sağlık Sigortaları ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’nı etkilediğini belirten Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Taylan Matkap, “Anadolu Sigorta olarak bu zorlu koşullara rağmen ürünlerimizi müşteri ihtiyaçlarına uygun olarak güncellemeye odaklanıyoruz. Ayrıca kampanyalar düzenleyerek ve anlaşmalı kurum ağımızı genişleterek daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz. Ek olarak, Bireysel Sağlık Sigortası ürünümüzde sunduğumuz 7 farklı paket ile her bütçeye ve ihtiyaca yönelik geniş bir ürün yelpazesi oluşturmaya çalışıyoruz. Bu şekilde, sağlık sigortaları özelinde sigortalılık oranının artacağını ve yaygınlaşacağını da düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

‘TEMİNATLARIN ARTMASI KRİTİK HALE GELİYOR’

Sağlık sektöründe ürün çeşitliliğinin ve teminatların artırılmasının, anlaşmalı sağlık kurumları ağının genişletilmesinin gün geçtikçe daha kritik hale geldiğini vurgulayan Matkap, “Şirket olarak, 3 bin 500’ün üzerinde anlaşmalı sağlık kurumu ve büyüyen Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ağımızla sigortalılarımıza bu kapsamda çeşitli seçenekler sunuyoruz. Tamamlayıcı Network tercih eden sigortalılar, en geniş kapsamı sağlayan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası anlaşmalı kurum ağımızdan faydalanabiliyorlar. Anadolu Sigorta olarak Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ile 7/24 Canlı ve Görüntülü Sağlık Danışmanlığı hizmetimizle, alanında uzman doktorlara danışma ayrıcalığı sunuyoruz. Poliçemiz kapsamında, suni uzuv, yardımcı tıbbi malzeme, evde bakım ve check-up teminatları sağlıyoruz. Ayrıca, seçimli olarak deprem teminatı da ekliyoruz. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası poliçelerimizde kanser ve kalp hastalığı gibi en zorlu hastalıklar için bekleme süresi olmaması da bir diğer avantaj olarak öne çıkıyor. İhtiyaçlar doğrultusunda poliçelerimize gerekli gördüğümüz teminat veya hizmet entegrasyonlarını halihazırda düzenli olarak yapıyoruz” dedi.

TÜRK NİPPON SİGORTA GENEL MÜDÜRÜ DR. E. BATURALP PAMUKÇU:

Her kesime uygun modüler ürünler üretilmesi TSS’ye ulaşımı kolaylaştıracak

“Fiyatların artmasıyla sigorta şirketlerinin ürün yapısında değişikliğe giderek her kesime uygun modüler ürünler üretmesi TSS’ye ulaşımı kolaylaştıracaktır.”

Sağlık sigortasının öneminin daha da anlaşılması ve buna paralel olarak artan bilinçlenme sebebi ile Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na rağbetin giderek arttığını ifade eden Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Dr. E. Baturalp Pamukçu, “Artan sağlık harcamaları sebebi ile özellikle Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın getirdiği SGK anlaşmalı kurumlarda fark ödemeden uygun fiyatlarla sağlık hizmeti alınması durumu Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürününün sağlık ürünleri arasında ön planda yer almasına sebep oldu. İlerleyen dönemlerde de bu üründe talebin artarak devam edeceğini öngörüyorum” şeklinde konuştu.

‘TSS VE ÖSS BİRLİKTE KURGULANARAK SUNULMALI’

“Sigortayı tabana yayma konusunda sağlık sigortalarının lokomotiflerden biri olacağı bir gerçek” diyen Dr. E. Baturalp Pamukçu, “Fiyatların artmasıyla sigorta şirketlerinin ürün yapısında değişikliğe giderek her kesime uygun modüler ürünler üretmesi bu ürüne ulaşımı kolaylaştıracaktır. Sağlık maliyetlerinin, özellikle ÖSS maliyetlerinin artması sebebi ile her iki ürünün birlikte olacağı bir yapı kurgulamak müşteriler için daha cazip bir yapı haline gelmeye başladı. Biz de buradan hareketle 2024 yılında şirketimiz, grup poliçelerinde TSS ve ÖSS’nin aynı yapı içinde kullanabilineceği hibrit bir ürün geliştirmeye karar verdik. Yakın bir dönemde bu ürünümüzü müşterilerimizin beğenisine sunmayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi.

‘KAPSAMI VE İÇERİK YAPISI GELİŞTİREBİLİR BİR ÜRÜN’

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın sürekli gelişen bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Dr. E. Baturalp Pamukçu, “Kapsamı ve içerik yapısı geliştirebilir bir ürün. Ürün yapısının gelişimi müşteri ihtiyaçlarına göre şekilleniyor. Müşteri taleplerine göre ürün hazırlamak şirketleri avantajlı bir konuma getiriyor. Bu ürüne, ilerleyen dönemlerde asistans hizmetlerinin çeşitlendirilmesi ve farklı bütçelere göre oluşturulabilecek paketler eklenebilir diye düşünüyorum. Türk Nippon Sigorta olarak biz de adımlarımızı bu yönde atıyoruz. Türk Nippon Sigorta Standart Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünümüzde önemli değişiklikler yaptık. Bu değişikliklerden en önemlisi ise yaş sınırını 59’dan 70 yaşa yükselttik. 70 yaş dahil olmak üzere SGK kaydı bulunan herkes bu üründen faydalanabiliyor. Sektörde bu bir ilk. Ayrıca daha önce isteğe bağlı prim karşılığında tercih edilebilen check-up teminatının primsiz, standart hizmet teminatı olarak planlarımıza ekledik. Bu hizmeti de standart olarak sunuyoruz. Son olarak yine tüm planlarımızda geçerli olmak üzere mevcut olarak sunduğumuz diş tedavi hizmet içeriğini de genişlettik. Müşterilerimize bütçelerine uygun seçenekler de sunmaktayız. Tamamlayıcı sağlık poliçelerinde belirli yaş grubu çocuklar için tek başına poliçe yapılabilmesi, sadece yatarak tedavi, yatarak tedavi + ayakta tedavi 2-10 adetli planlar ve tüm bunlara ek olarak her iki ürünümüzde de farklı network seçenekleri ile daha ekonomik alternatifler sunarak ürünümüzü çeşitlendirdik. Bu şekilde tüm ihtiyaçlara cevap verecek komple bir ürün ortaya çıkardığımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

DOĞA SİGORTA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET TÜMER:

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın tabana yayılması için vergi avantajının artırılması gerekiyor

“Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın tabana yayılması için vergi avantajının artırılması, devlet desteği gibi seçeneklerin yanı sıra şehir hastaneleri gibi kurumların da sisteme kazandırılması gerekmekte.”

Toplumda sağlık bilincinin artmasının, bu üründe ulaşılabilir prim ve ihtiyaca uygun teminatların sağlanması ile Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’nda büyüme gerçekleştiğini ifade eden Doğa Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tümer, “Sağlığın sahip olduğumuz en büyük kıymet olmasına karşın bugüne kadar sektörümüz trafik sigortaları gibi mal sigortaları ile büyüdü. Artan sağlık riskleri ile birlikte sağlık giderlerinin de büyümesi sigorta bilincinin de artmasında önemli rol oynadı. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası branşı özelinde Türkiye Sigorta Birliği verileri ile sektördeki toplam prim üretimi Aralık 2022’de 7 milyar 808 milyon lira Aralık 2023’te 20 milyar 607 milyon lira olarak gerçekleşerek %164 gibi bir prim artışı yaşandı. Doğa Sigorta özelinde baktığımızda da 2022’de 126 milyon lira olan prim üretimimizin 2023 sonu 331 milyon liraya çıkması ile sektörle aynı oranda büyüme gerçekleştirip, aynı zamanda da Tamamlayıcı Sağlık Sigortası üretiminde de 10’uncu sırada yer aldık. Bu prim üretimi gerçekleşirken sağlık enflasyonu çerçevesinde tazminat ödemelerimizde daha yüksek bir artış olduğu da bir gerçektir. Sektör olarak biz prim üretiminden çok sigortalı sayısındaki artışı önemseriz. Sigortalı sayısına baktığımızda ise yine Türkiye Sigorta Birliği verileri ile 2022’de toplam 3 milyon 604 bin 66 TSS sigortalısı varken 2023 sonu 4 milyon 117 bin 925 sigortalı sayısına ulaşarak %14 artış göstermesi ile büyümenin prim bazında olduğu, sigortalı bazında bu denli büyük bir artışın olmadığı tespit edilmektedir. Sigortalı sayısı açısından Doğa Sigorta’da ise 2022’de 37 bin 881 olan tamamlayıcı sağlık sigortalı sayımız 2023 sonu 51 bin 852 kişi olarak, %37 artışla sektörün üzerinde sigortalı sayısı artışı sağlamış bulunuyoruz. Doğa Sigorta olarak müşteri memnuniyetine verdiğimiz önem ile 2023’te sektör üzerinde sigortalı artışı sağladık bunu 2024’te de sürdürmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

‘SAĞLIK MALİYETLERİ ARTIYOR’

Mevcut ekonomik şartların her sektörü etkilemesine rağmen sigorta sektörünü daha fazla etkilediğini ifade eden Tümer, “Poliçe fiyatlarının artışına oranla sağlık maliyetlerindeki artış çok daha fazla görülmekte. 2024 yılı içinde yine sağlık masrafları artacak olup, hem maliyet artış riskini hem de öngörülemeyen sağlık risklerini sağlık sigortası alarak sabitlemek bu ortamda bireylerin yapabileceği en doğru tercih olacaktır. Tabana yayılması için de vergi avantajının arttırılması, devlet desteği gibi seçeneklerin yanı sıra şehir hastaneleri gibi kurumların da sisteme kazandırılması gerekmekte. Tabii sistemin diğer çözüm ortağı olan hastanelerin de sistemde kalmasının sağlanması için devlet katkı paylarının arttırılması son derece önemli. Mevcut anlaşmalı kurum ağlarının devamının sağlanabilmesi için de SGK ve hastane sözleşmeleri aracılığı ile hastanelerin TSS sisteminde kalmasının sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Hastane sözleşme taleplerinin öngörülememesi, sözleşme yenilemelerinin garantili olmaması tüm sistemi zorlayan unsurlardandır. Doğa Sigorta olarak ürün kapsamında yaptığımız değişiklikler ve ürün çeşitliliği ile daha geniş kesime hitap edecek alternatifler sunuyoruz. Tüm faktörleri gözeterek öncelikle büyüyen alan olan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda büyümeyi hedeflemekteyiz. Geniş acente ağımızı sağlık sigortacılığı eğitimlerimiz ile destekleyerek hem acentelerimizin hem de sağlık branşımızın büyümesine yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Doğa Sigorta sağlık branşımızdaki büyüme hedefimiz için sistem altyapısında geliştirme ve kullanıcı dostu ekranlar ile süreci desteklemeyi planlamaktayız. 2023’te provizyon merkezimizin hastane entegrasyonları daha da gelişip hizmet hız ve kalitemiz artırıldı, 2024 yılında da teknik gelişmeler proaktif olarak devam edecektir” açıklamalarında bulundu.

AXA SİGORTA SATIŞ, PAZARLAMA VE SAĞLIK BAŞKANI VE İCRA KURULU ÜYESİ SANEM ÇINGAY BUÇUKOĞLU:

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası büyümeye devam edecek

“Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda yaşanan büyümenin sağlık sigortalarına olan talebin artmasıyla paralel bir şekilde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Gelecekte, bu büyümenin devam edeceğini öngörüyoruz.”

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda yaşanan büyümeyi değerlendiren Axa Sigorta Satış, Pazarlama ve Sağlık Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Sanem Çıngay Buçukoğlu, “Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’nda; satışa başlandığı 2013 yılından itibaren sigorta adetlerinde yılda ortalama %50 büyüme olmuş, 2023 yılı sonunda 4.1 milyon sigortalıya ulaşılmıştır. Bu büyümeyi değerlendirirken, sektörün dinamiklerine ve müşteri taleplerine odaklanmak önemli. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, SGK geçen özel hastanelerde oluşan farkları ödeyen ve devletin sağlamış olduğu temel sağlık hizmetini tamamlayarak ek teminatlarla müşterilerine geniş teminatlar sunan bir ürün. Pandemi ve sağlık harcamalarındaki artışlar, ürünün geniş anlaşmalı kurum ağından faydalanabilme imkânı sunması gibi etmenler, Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’na olan talebi artırdı. Bu etmenler ürünün ekonomik açıdan uygun olmasını ve daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda yaşanan büyümenin sağlık sigortalarına olan talebin artmasıyla paralel bir şekilde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Gelecekte, bu büyümenin devam edeceğini öngörüyoruz; zira insanlar sağlık hizmetlerine erişimlerini güvence altına almak istiyorlar. Müşterilerimizin sağlık hizmetlerine olan taleplerinin artması ve sağlık harcamalarındaki yükseliş, Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’nın ne kadar önemli olduğunu daha da açık bir şekilde ortaya koyuyor” diye konuştu. TÜİK istatistiklerine bakıldıldığında toplam sağlık harcamasının 2022’de %71,5 artarak 606 milyar 835 milyon lira olurken, kişi başına sağlık harcamasının ise %69,8 artarak 7 bin 141 lira olarak gerçekleştiğini belirten Buçukoğlu, “Toplam harcamada özel sektör sağlık harcamasının oranı ise %23,6. Bunlar oldukça kayda değer veriler ve sağlık sigortalarının ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Fiyatlardaki artışları etkileyen birçok etmen olduğunu söylemek mümkün. Medikal enflasyon, Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından önerilen hekim emeğine yönelik fiyatlandırma, sağlık kurumlarının fiyat artışları, dövizin TL karşısındaki değer artışları bu etmenlerden bazılarıdır. Tüm bunlar göz önüne alındığında, müşterilerin değişen ihtiyaçlarına yönelik hizmetler sunabilmek oldukça önemli. Örneğin, AXA Sigorta’da tamamlayıcı sağlık alanındaki alternatifli ürünlerimizle, sigortalılar için uygun fiyatlı seçenekler sunarak daha çok insanın tamamlayıcı sağlık sigortalarının avantajlarından faydalanmasını sağlıyoruz. Özel sağlık sigortalarında herkese özel kapsamlı sağlık hizmetleri vermeyi hedefliyoruz. Geniş asistans hizmetleri ve esnek teminat imkânı sunduğumuz ürünlerimizde 3 farklı network ağımızla sektörde ön plana çıkıyoruz” dedi.

‘TSS’NİN KAPSAMI ZENGİNLEŞECEK’

Günümüzde, farklı beklentilere ve ihtiyaçlara uygun ürün ve hizmetler sunmanın, en kritik konulardan biri olduğunun altını çizen Buçukoğlu, “Türkiye’de Tamamlayıcı Sağlık Sigortası alanında öncü şirket olarak, değişen ve birbirinden farklılaşan talepleri karşılamak için elimizden geleni yapıyoruz. Ürünlerimizin kapsamını optimum şekilde zenginleştirmek için yeni hizmet ve teminatlar geliştirmeye odaklıyız. Sunduğumuz farklı teminat alternatifleriyle herkesin kendine en uygun tamamlayıcı sağlık sigortası ürününe erişmesini sağlıyoruz. Geniş kapsamlı Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünümüzde diğer sigorta şirketlerinden farklı olarak ücretsiz geniş kapsamlı check-up hizmeti veriyoruz. Asistans hizmetlerimizde kapsamında uzman doktor dahiliye muayenesinden, tüm batın ultrasonuna kadar çeşitli içerikler yer alıyor. Ayrıca diş bakım, psikolojik danışmanlık, diyetisyen hizmetleri gibi ayrıcalıklı asistans hizmetlerimiz de kapsam dahilindedir. AXAFit mobil uygulamamızda sigortalılarımıza doktorlar ile sesli, görüntülü ve yazılı olarak iletişime geçme; “Online Tıbbi İkinci Görüş Modülü” ile de hastalıklarıyla ilgili farklı bir uzmandan görüş alma hizmetlerini ücretsiz olarak sunuyoruz. Ayrıca, Türkiye genelinde 2 bin 600’den fazla anlaşmalı sağlık kurum ağımızla en kaliteli sağlık hizmetine ulaşımı kolaylıkla erişilebilir hale getiriyoruz. Sektör genelinde de benzer şekilde teminat alternatiflerinin sunularak ürünlerin daha modüler hale gelmesi ve uzaktan sağlık hizmetlerini de içeren asistans hizmetlerinin sunulmasıyla birlikte TSS’nin kapsamı daha zengin bir hale gelecektir” dedi.

SOMPO SİGORTA SAĞLIK SİGORTALARI BAŞKANI VE İCRA KURULU ÜYESİ ÇAĞATAY ÇINAR:

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın gelişiminde ciddi bir rekabet ortamı var
“TSS’nin gelişiminde ciddi bir rekabet ortamı olduğu gerçeğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Gerek prim seviyeleri gerekse ürün teminat ve içerikleri serbest rekabet dinamikleri içinde hızla gelişiyor.”

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na gösterilen ilgi hakkında konuşan Sompo Sigorta Sağlık Sigortaları Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Çağatay Çınar, “Sağlık branşında büyümenin devam ettiğini ve yıllar boyu %12 ile %14 arasında seyreden hayat dışı prim üretimindeki sağlık payının 2023 yılında %16,5 olarak gerçekleştiğini memnuniyetle gördük. Bu büyümenin ana kaynağı yine Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) ürünü oldu. TSS ürününde sigortalı adedindeki artış devam ederek 4,1 milyon olarak gerçekleşti. Bu büyümenin önümüzdeki dönemde de belirli bir hızla devam edeceğini öngörüyoruz” ifadelerine yer verdi.

‘TSS’DE BÜYÜME DEVAM EDECEK’

Çınar, sözlerine şu şekilde devam etti: “Sompo Sigorta olarak 2023 yılında attığımız adımlarla sağlık alanında da fark yaratmaya devam ettik. Enflasyonun etkisiyle yaşanan fiyat artışına karşın, müşterilerimiz ve acentelerimizden gelen talepleri de göz önüne alarak Haziran 2023’te “Tam Senlik TSS” adıyla yeni ürün gamımızı lanse ettik. “Tam Senlik TSS” ile acentelerimiz; sigortalılarımıza ihtiyaç ve bütçelerine göre seçebilecekleri 3-5-7-10 ve 12 adet limitli planlarımızı sunmaya başladılar. Gerek acentelerimizin gerekse sigortalılarımızın bu farklı limitli plan seçeneklerine büyük bir ilgi gösterdiğini memnuniyetle görüyoruz. Bu süreçte sağlığın tabana yayılmasında acentelerimiz çok önemli bir rol üstlenerek bu büyümenin lokomotifi oldular. TSS’de büyümenin devam edeceğine dair öngörümüzün temelini diğer dinamiklerin yanı sıra acentelerimizin bu konudaki yetkinlikleri de oluşturuyor. Bunu desteklemek adına biz Sompo Sigorta olarak acentelerimize, müşterilerine sunmak üzere çok alternatifli ve diledikleri gibi özelleştirebilecekleri plan seçenekleri sağlıyoruz. Ayrıca bugüne kadar sağlıkta acentesine en çok kazandıran şirketlerin başında geldik, bundan sonra da acentelerimize gerek baz komisyonlar gerekse kampanya modellerimizle çok kazandırmaya devam edeceğiz.”

‘TSS’DE İÇERİKLER HIZLA GELİŞİYOR’

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın gelişiminde ciddi bir rekabet ortamı olduğu gerçeğini göz önünde bulundurmak gerektiğini söyleyen Çınar, “Gerek prim seviyeleri gerekse ürün teminat ve içerikleri serbest rekabet dinamikleri içinde hızla gelişiyor. Sompo Sigorta olarak, 2024 yılında da farklı ürün, plan ve uygulama esasları ile acentelerimiz ve sigortalılarımıza değer yaratmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda yılın ilk adımı olarak, anlaşmasız kurumlarda SGK kullanımı şartıyla, yatarak ve ayakta tedavide SUTx3’e kadar sigortalı geri ödeme sürecini başlattık. Gündelik yatış tazminatımızdan tıbbi malzemeye kadar tüm özellikli teminatlarımızın limitlerini arttırdık. Sigortaya giriş yaşını 67’ye yükselttik. 2024 yılı boyunca fark yaratacak ürün, plan ve uygulama esaslarımızı geliştirmeye, acentelerimizin sahadaki rekabet gücünü arttıracak uygulamalarımızı sürdürmeye kararlıyız” açıklamalarında bulundu.

QUICK SİGORTA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ELVAN ATALAY:

Sigorta bilincinin artmasıyla Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’ndaki büyüme daha iştahlı olacak
“Önümüzdeki süreçte sigorta bilincinin artmasıyla özellikle Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’nda büyümenin daha iştahlı olacağını düşünüyoruz.”

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası prim üretiminde bir önceki yıla göre %163,8 büyüme yaşanırken, sigortalı sayısı %39 artış göstererek 2,5 milyondan 3,6 milyon kişiye yükseldiğini kaydeden Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Elvan Atalay, “Bu yıl da kârlı ürünlerle büyümenin devamı planlanıyor. Sağlık tarafındaki klasik ürünler dışında ürünleri farklılaştırmaya, hastalık sigortacılığından sağlığını koruma sigortacılığına doğru yönlenmek için ürün yapılarında ve özelliklerinde değişiklikler düşünülüyor. Bu rakamların içerisinde seyahat sigortaları da bulunuyor. Pandemi sonrası yurtdışına çıkışlar ve yabancıların ülkeye girişleri hareketlendiği için, seyahat sigortalarında da büyüme görülüyor. Kapsamı geniş bir sağlık sigortası yerine sağlık hizmetine duyduğu ihtiyaca, sağlık koşullarına ve hastane seçimine göre bir paket seçmek satın almaya da teşvik edici oluyor. Gerek tıp teknolojisindeki gelişmelerin sağlık giderlerine yansıması gerekse TL/döviz paritesi başta olmak üzere birçok faktör, sigorta primlerinde artışa neden oluyor. Bilinçli tüketici bu primin karşılığında alacağı teminatlar ile riskleri iyi analiz edebildiği için, ihtiyacı ölçütünde bir ürünü almaya yöneliyor. Önümüzdeki süreçte de sigorta bilincinin artmasıyla özellikle Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’nda büyümenin daha iştahlı olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

‘TSS POLİÇE SAYISINDA ARTIŞ YAŞANACAK’

Her ne kadar 2024 için %150 gibi bir poliçe prim artışı öngörülse de uzun yıllardır sağlık sigortası yaptıran sigortalı portföyünde azalma olmayacağını düşündüğünü belirten Atalay, “Enflasyondan arındırılmış prim hesabı yapmak ya da direkt sigortalı sayısı artışını takip etmek gerekiyor. ÖSS poliçelerinde ciddi bir artış olmayacağını, kendi içerisinde plan değişikliklerine gidilebileceğini öngörüyoruz. TSS poliçe sayısında artış bekliyoruz. İnsanlar sağlık konusunda bilinçleniyor, gelişen tıbbi teknolojiler nedeniyle yaşam süresi artıyor. Yaşlandıkça sağlık sorunları artıyor ve yüksek maliyetler hakkında herkesin bir tecrübesi de bulunuyor. Ürün gamımız içerisinde Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın farklı çeşitleri bulunuyor. Amacımız her bütçeye ve talebe uygun ürünlerle var olmak. Grup Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’nda poliçe sayılarında artış devam edebilir. Bireysel poliçelerde özellikle ÖSS poliçelerinde ciddi bir artış olmayacaktır. ÖSS’nin toplam sağlık portföyündeki payı azalmaya devam etse de bunu bir azalma değil, TSS’ye yönelen müşteri sayısının artışı olarak değerlendirmek gerekir. Biz Quick Sigorta olarak sigorta bilincinin yaygınlaşması için gerek yayıncılık gerek etkinliklerle büyük çaba harcıyoruz. Bunun da ötesinde tüketicinin ihtiyacına uygun doğru ürünler geliştirmeye çalışıyoruz. Quick Sigorta Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na ek olarak önce Trafik Kazası Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, ardından da Oksijen Plus Sağlık Sigortası ile sektörde ilklere imza attık. Mevcut ürünlerin iyileştirilmesinin yanı sıra yenilerinin çalışmaları da sürecek” ifadelerini kullandı.

Quick Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın, muadillerinden farklı bir ömür boyu yenileme garantisi verdiğini açıklayan Atalay, “Öyle ki 45 yaş öncesi sigortalılar, isterlerse ek primle birinci yılın sonunda ömür boyu yenileme garantisi için değerlendirme hakkı elde ediyor. Ayrıca bu ürün geniş network ağına da sahip. Anlaşmalı sağlık kurumlarından oluşan üç ayrı ağ ve iki ayrı plan ile sigortalılar kendi bütçelerine en uygun Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürününü satın alabiliyor. Geniş kapsamlı asistans ve ek sağlık hizmetleri de ücretsiz olarak kullanıma sunuluyor. Teminatlarda alternatif tıptan mental sağlığa, fizyoterapi hizmetlerinden yurt dışı sağlık hizmetlerine kadar genişlemeler mümkün ancak konuya risk mühendisliği açısından da bakmak önemli. Riski minimize edecek ek hizmetler ürünleri çok daha cazip hale getirip potansiyel tüketicinin de sigortayla ilişkisini geliştirebilir” açıklamalarında bulundu.

AVEON GLOBAL SİGORTA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI NİLGÜN KANDEMİR:

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın gelişimi hakkında görüşlerini paylaşan Aveon Global Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Nilgün Kandemir, “Birçok ülkede uygulanan kamu sağlık sigortalarının kapsamında olmayan veya kamu tarafından kısmen karşılanan giderler için, kamu-özel sektör paylaşımlı denebilecek ikincil bir sigorta olarak ortaya çıkan, ülkemizde SGK maliyetlerini azaltmak amacı ile özel sektörün dahil olduğu TSS ile sigorta sektörü bireylere özel sağlık kurumlarından daha ekonomik sağlık güvencesi sunmaya başladı. SGK’nın anlaşma yaptığı özel sağlık kurumlarından hizmet alımı sağlayan, ayakta tedavilerde tek adet doktor hakkından limitsiz plan alternatiflerinin yanında, ürüne ek sunulan asistans hizmet paketleri gibi artılarıyla büyüyen ve Özel Sağlık Sigortası’na göre ekonomik primleriyle sektörün tercih edilen bir ürünü oldu. Özellikle pandemi ve devamındaki süreçte yaşanan hızlı dijital gelişim süreci, tüm ezberlerin bozulduğu, birçok sektörde oyunun kurallarının yeniden yazıldığı, pandemi dolayısıyla birçok sektörün kapanmalarla kötü etkilendiği, bazı sektörlerin yükseldiği bir süreç oldu. Bu dönemde sağlık en öncelikli konu haline geldi ve yıldızı parlayan TSS’ye olan talep arttı, sektördeki sağlık sigortaları payı büyüdü. Önceki yıllara göre, içinde bulunduğumuz ekonomik/ enflasyonist şartlar, her alanda olduğu gibi sağlık harcama maliyetlerinin artmasında ve tek neden olmasa da TSS poliçe fiyatlarının artmasındaki en önemli faktörlerden biri oldu. Sigorta şirketlerinin prim artışları, özel sağlık kurum/ kuruluşlarına ödediği tazminat giderlerinin artması Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’ndaki bu büyümeyi etkilemiş görünse de bu büyümenin süreceğini, sektörün vazgeçilmez ürünü olmaya devam edeceğini düşünüyorum” dedi.

‘MEDİKAL ENFLASYON PRİMLERE YANSIDI’

Kandemir, sözlerine şu şekilde devam etti: “Pandemiyle birlikte yıldızı parlayan TSS’nin devlet destekli bir sigorta olsa da pandemi ve sonrasında gelişen ülkemiz şartları içinde pek çok girdisi dövize bağlı olan sağlık hizmet sağlayıcılarının karşı karşıya kaldığı medikal enflasyonun kurum fiyatlarına yansıması, sigortalılarımızın aldığı tüm hizmet kalemlerindeki tazminat maliyetlerimizin artmasına neden oldu. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda artan talep karşısında; sağlık hizmet sağlayıcılarındaki girdi maliyetlerindeki hızlı artış oranları ve sigortalı sayısına paralel artan şirket tazminat giderlerinin bir sonucu olarak bu oranlar sektörün Tamamlayıcı Sağlık Sigortası primlerine de yansıdı. Aveon Global olarak sağlık sigortacılığının geleceği ve sigortalı sayısını tabana yaymak için, sigorta bilinci olan kesimin dışında, ekonomik şartlarını zorlayarak ilk defa sağlık poliçesi alacak yeni müşteriler için farklı ürün paketleri, uygun fiyatlı mini hizmet seçenekleri sunuyoruz. Bu durum sektörde kamu kurumlarında eksik kadrolar nedeniyle yaşanan yoğunluklar, uzayan tanı tedavi süreçleri yerine sağlık sigorta ürünlerinin güvencesi altında yaşamanın kolaylığını göstermesi, farkındalığı artırması açısından da sigortacılığın geleceğine bir katma değer yaratacaktır. Sağlık sigorta alışkanlığı olsun olmasın, sağlık kurumlarından hizmet almak isteyen herkes, sağlık maliyetlerindeki artış oranlarının dışında, hizmete ulaşılabilirlik konusunda yaşadığı sıkıntılarla her gün karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle TSS’ye olan taleplerinin tek başına sadece prim artışları nedeniyle azalacağını düşünmemekle birlikte; TSS’nin sürekliliği için kamu tarafından da alınması gereken önlemler olduğu görüşündeyim.”

KOLAN HASTANELER GRUBU ANLAŞMALI KURUMLAR DİREKTÖRÜ EMEL TATARHAN:

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda şirketler arası geçiş hakkı sağlanmalı

“Bireysel emeklilik planlarında olduğu gibi Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda da şirketler arası geçiş hakkı sağlanmalı. Sigortalının aynı faydalar ve koşullar ile başka bir şirkete geçiş imkânı olmalı.”

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası anlaşmalarıyla ilgili konuşan Kolan Hastaneler Grubu Anlaşmalı Kurumlar Direktörü Emel Tatarhan, “Kıbrıs ve İstanbul’da bulunan Kolan Hastaneler Grubu’nun 6 hastane 1 Tıp Merkezi’nde SGK anlaşmamız bulunmaktadır. Kıbrıs hariç Türkiye’de bulunan 5 hastane şubemizde tüm sigorta şirketlerinin Tamamlayıcı Sağlık Sigortası anlaşmaları geçerli olup tüm branşlarda hizmet verilmektedir” dedi. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na entegre edilebilecek hizmetler hakkında görüşlerini paylaşan Tatarhan, “Salgın, bulaşıcı hastalıkların, kronik hastalıkların, diş, gözlük cam çerçevesi, genişletilmiş ilaç teminatları, uyku apnesi, horlama ile ilgili giderler, SGK’nın kurallarına ve kriterlerine uygun hastaların mide baypas ameliyatları ,yurtdışı teminatının sağlanması (Türkiye devletinin sağlık anlaşmalı olduğu devletler), yatarak tedavilerde bekleme süresi olan ameliyatlara teminat verilmesi, sonuçta SGK tamamlayıcısı olduğundan SGK’da da bekleme süresi olmadığından bu sürenin kaldırılmasıdır. Diğer bir öneri ise bireysel emeklilik planlarında olduğu gibi Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda da şirketler arası geçiş hakkının sağlanmasıdır. Sigortalının aynı faydalar ve koşullar ile başka bir şirkete geçiş imkânı sağlanmalıdır. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası hastalarımızdan da en çok aldığımız soru; ‘hangi sigorta şirketinden poliçemizi yenileyelim’ sorusudur. Bunun da nedeni sigortaların işleyişinde sistemsel sorunlar yüzünden hastaların provizyon aşamasında onay alınırken bekleme durumları ve her sigorta şirketinde farklı teminatların ve farklı iltimasların verilmesidir. Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları’nda tüm şirketlerde aynı teminat ve aynı iltimaslar verilmelidir, serbest piyasa olmamalıdır ve sistemsel olarak kendilerini geliştirmelilerdir. Tamamlayıcı sağlık anlaşmalarında sigorta şirketlerinin hastaneler ile düşük maliyetlerde anlaşmalar yapmasının sürdürülebilir olmadığı görülmektedir. İki tarafında birbirinin mali çıkarlarını koruması gerektiğini düşünmekteyim” dedi.

‘TSS’NİN GELİŞİMİ HIZ KAZANDI’

Son yıllarda sağlık sigortasına verilen önemin arttığını ve bununla birlikte Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın gelişiminin hızlandığını belirten Tatarhan, “Bunun en önemli nedeni kişilerin yaşlanma ile birlikte yeni kuşak küresel salgın hastalıkların gerçekleşme riskinin toplumda her geçen gün artış göstermesi olarak gösterilebilir. Özellikle COVID – 19 salgınının sebep olduğu yaşamı tehdit eden durumlar sağlığa gösterilen özeni artırmıştır. Salgın sonrasında toplam sağlık harcamalarındaki artış da bu durumu destekleyen bir göstergedir. Kişilerin sağlık hizmetine duydukları ihtiyaç artmakta ve üstelik bu alandaki inovasyonlar nedeni ile alınan hizmet de gün geçtikçe pahalılaşmaktadır. Son yıllarda hastalıkların getirdiği ek maliyetler de dikkate alındığında sağlık harcamalarının aile bütçesinden tazmini gün geçtikçe zorlaşmaktadır. TSS SGK’nın karşıladığı sağlık hizmetlerini tamamlaması nedeni ile ÖSS’ye göre daha düşük maliyetlidir. Özel Sağlık poliçelerinde %80 sigorta şirketi %20 hasta katılım payı bulunmaktadır. Tamamlayıcı Sağlık Poliçeli Sigortalılar SGK anlaşması olan kurum ve hastanelerde sadece SGK’nın katılım payı olan 15 TL ödemektedir. Tamamlayıcı Sağlık Poliçeli hastalar fark ücreti ödenmediğinden bireysel ve kurumsal şirket yöneticilerinin de çalışanlara yönelik sağlık sigorta tercihi Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları yönüne doğru olmuştur. Her geçen yıl Tamamlayıcı Sağlık Sigorta poliçeli sayısı artmaktadır ve artmaya devam edecektir” ifadelerine yer verdi.