“Tarım sigortalarını yaygınlaştırmak en büyük hedefimiz”

“Tarım sigortalarını yaygınlaştırmak en büyük hedefimiz”

İlerleyen dönemlerde en önemli hedeflerinin, tarım sigortalarını yaygınlaştırıp, sigortaya katılımı arttırmak olduğunu belirten Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Bekir ENGÜRÜLÜ, deprem bölgesindeki sigortalı üreticilere yapılan hasar ödemelerinden, şiddeti ve frekansı giderek artan risklerin tarıma olumsuz etkilerine ve Konya genelinde uygulamada olan Gelir Koruma Sigortası’nı geliştirmeye yönelik hedeflerine kadar pek çok konu hakkında bilgilendirmelerde bulundu. 

Genel Müdür Bekir ENGÜRÜLÜ’nün açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde: 

“Tarım yapıyorsanız, risklerden etkilenmeye gayet açıksınız demektir

Tarım yapıyorsanız, risklerden etkilenmeye gayet açıksınız demektir. Bu açığı gidermek için elinizde çok fazla enstrüman da yok. Çok şükür ki, elimizde TARSİM gibi bir enstrüman var. Bunu finansal açıdan önemsememiz gerektiğini düşünüyorum. Yüzyılın felaketi olarak nitelendirdiğimiz Kahramanmaraş depremi hepimizi derinden etkiledi. Buradan hareketle biz TARSİM olarak çok hızlı bir şekilde aksiyon aldık. Deprem sebebiyle özellikle Hayvan Hayat Sigortaları branşında zararlarımız çok oldu. Bitkisel üretimde fazla kayıp yaşamadık. Bu dönemde iş süreçlerimizi mümkün olabildiğince hızlandırmaya gayret ettik. Normal şartlarda bir hasar durumunda, öncelikle eksperin gelip tespitlerini yapmasının ardından hasar dosya işlemlerinin tamamlanmasını takiben üreticilerimize tazminat ödemelerini gerçekleştiriyoruz. Biz bu dönemde doğrudan çiftçinin beyanı, hasara ilişkin fotoğraflar, İl-İlçe Hasar Tespit Komisyonu’nun hazırladığı raporlar gibi, somut olarak bize ne sunulabilecekse kabul ettik. Bu doğrultuda üreticilerimize yaklaşık 30 Milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirdik. İnşallah önümüzdeki dönemlerde bu gibi afetlerle tekrar karşılaşmayız. Ama tarım risklere çok açık bir alan. Bu nedenle tarım sigortası şart. 

Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı alan üzerinden bakıldığında, tarımda sigortalılık oranı %22 bandında bulunuyor. İlerleyen dönemlerde en önemli hedefimiz, penetrasyonu arttırıp, tarım sigortalarını yaygınlaştırmak olacak. Primleri düşürerek, üreticimizin sigortayı daha ucuza satın almasını sağlayıp, sigortaya katılımı arttırmak istiyoruz. Son dönemlerde, uzun yıllar istatistiklerinin zaman zaman saptığına şahit oluyoruz. Hiç dolu yağmayan bir bölgede dolu yağabiliyor ya da dolunun şiddeti artabiliyor. Çiftçimiz her türlü riskini teminat altına alarak, endişelerinden kurtulabilir. Sonuçta siz ne kadar iyi bir poliçe hazırlarsanız hazırlayın, karşınızdaki hedef kitlenin bunu satın alabilir durumda olması lazım. Çiftçimize bu anlamda dokunmamız gerekiyor. Ben yeni dönemde bunun için çaba sarf edeceğim. 

Üreticimizin ürünleri, uzun yıllar zarar görmüyorsa, bir sonraki dönemde poliçede bunun için indirimlerimiz söz konusu oluyor. Süt verimine göre hayvanın bedeli değişiyor. Bedeli daha yüksek hayvan daha yüksek tutara  sigortalanıyor. Verimi daha düşük hayvan ise daha düşük prim tutarına sigortalanıyor. Katılımı arttırıp, Havuzu ne kadar büyütürsek, primler de düşer. Bu da memnuniyete olumlu yönde etki eder. 

Bir hasar olduğunda, hasarın başında bekleyip, takipçisi olacağız

Sözleşmeli tarım ürünlerine ve üretim varlıklarına tarım sigortası zorunlu hale geldi. Ülkemizdeki üretimin sürdürülebilirliği açısından son derece önemli bir uygulama. Tarım sigortası da bu süreçte üründe bir kayıp olması halinde devreye girecek ve üreticimizin zararını karşılayacak. Bu model tarım sigortasına olan katılımı daha da arttıracak. Biz genel olarak, tarım sigortasına katılımı arttıracak olan hususlara yoğunlaşacağız. Üreticimizi tarım sigortası ile ilgili daha fazla bilgilendireceğiz, tarım sigortasının tabana yayılması için çalışacağız.  Bir hasar olduğunda, hasarın başında bekleyeceğiz ve takip edeceğiz. Eksperlerin çalışmalarını kontrol edeceğiz. Üreticimizin, vatandaşımızın taleplerini, beklentilerini düzenli olarak takip ederek, karşılayacağız. 

Geçtiğimiz yıl sigortalı üreticilerimize 3.5 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştirdik

Ülkemizde en sık olarak dolu riski ile karşı karşıya kalıyoruz. 2 yıl önce 25 Mayıs’ta don hadisesi meydana gelmişti. Bu durum özellikle sebzelerde zarara yol açtı. Hortumla da sıklıkla karşılaşıyoruz. Bu risk özellikle seralarda zarara yol açıyor. Sel, eskiden tarımı etkileyen bir unsur değildi. Şimdilerde tarımda etkili ve ürünlere zarar verebiliyor. Çok şükür, bu yıl yağışlardan ötürü tarımsal kuraklıkla ilgili bir şey konuşmuyoruz. Ancak kuraklık da tarımda en korkulan risklerden birisi. Geçen yıl, Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi’nde 9 milyar TL’lik prim üretimimiz oldu. Zarar gören sigortalı üreticilerimize 3.5 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştirdik. Çorum, Mecitözü ve Amasya kuşağı var. Bu kuşakta dolu yağmayan yıl yok. Tarımda işi hiçbir zaman şansa bırakmamak ve riski üzerinize almamak gerekiyor. Üreticimizin tarım sigortası gibi bir imkanı var. Bu imkanı mutlaka değerlendirmesi gerekiyor. Manisa’da üzüm ürünü don nedeniyle geçtiğimiz ay zarar gördü. Özellikle Saruhanlı ve Salihli ilçelerimiz başta olmak üzere, başka ilçelerde de zararlar meydana geldi. Geniş alanda etkilenme oldu. Ön ekspertizleri tamamladık. Kesin ekspertizleri hasattan önce tamamlayacağız. Muallak hasar boyutunda 800 milyon TL gibi bir hasar ödememiz olacağını öngörüyoruz. Giresun’da da don nedenli çok yoğun hasar ihbarı aldık. Ancak çok şükür, hasarlar çok büyük boyutlarda olmadı. Geçen hafta ben de bölgedeydim. Ekspertizler tamamlandı. Burada da 180 milyon TL civarında hasar ödeyeceğiz. Malatya’da kayısının riski çok yüksek. Burada da don sebebiyle meydana gelen hasarlardan ötürü ekspertizler gerçekleştirdik ve ön çalışmaları bitirdik. Kesin ekspertizleri hasada yakın bir dönemde gerçekleştireceğiz. Yaklaşık 380 milyon TL civarında hasar oluşacağını görüyoruz. 

Gelir Koruma Sigortasını Geliştirmek Üzere Tüm Enerjimizle Çalışacağız

Gelir Koruma Sigortası’nı Konya ili genelinde buğday ürününde uygulamaya aldık. İlerleyen dönemlerde, buğdayın yanı sıra, hububata eksenli olarak başka ürünlerle de çeşitlendireceğiz. Bu sigorta ürününü çok önemsiyoruz. Üreticimizin üretim ve fiyata bağlı risklere karşı zararını karşılayan Gelir Koruma Sigortası’nı geliştirmek ve ülkemizde bu modeli oturtmak için tüm enerjimizi vermek suretiyle çalışacağız.”