Hesaplı kasko yaptırma yolları

Hesaplı kasko yaptırma yolları

Otomobil ve yedek parça fiyatlarındaki artış, kasko poliçelerini de etkiledi. İki yıl önce 800 TL’ye kasko yaptıran bir sürücünün bugün yapacağı ödeme, 3 binden TL’den 14 bin TL’ye kadar çıkıyor. Yüksek primler nedeniyle kaskodan kaçan bile var. Ancak uzmanlara göre; hangi durumlarda ‘Dar kasko’ ya da ‘Genişletilmiş kasko’ ürünlerinin tercih edileceğini bilmek şart. Kasko türlerinden uygun olanını seçmek ve ihtiyaca göre asistans hizmet satın almak da primleri düşürebiliyor.

Döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve astronomik fiyat artışları nedeniyle günümüzde sıfır araç almak artık o kadar da kolay değil. Üstelik pandemiyle başlayan ve halen etkisi azalsa da devam eden çip sıkıntısı nedeniyle göreceli olarak maddi durumu daha iyi olanların bile sıfır otomobil alması için aylarca sırada beklemesi gerekiyor. Bu da doğal olarak ikinci el araç piyasasını hareketlendirirken, aracı olanlar ise ‘mevcudu korumak’ için her türlü riske karşı önlemlerini alma gayretinde.

Aracını güvence altına almak isteyenler açısından ise kasko poliçesi büyük önem taşıyor ancak otomobil fiyatları ve parça maliyetlerindeki artışlar haliyle sigorta fiyatlarına da yansımış durumda. Bu yüzden bazı sürücüler kasko poliçesi yaptırmaktan kaçınırken, bazı sürücüler ise poliçe kapsamlarını daraltarak ödeyecekleri prim tutarını düşürmeye çalışıyor.

Peki, kasko fiyatını belirleyen temel unsurlar neler? Kasko poliçesi yaptırırken nelere dikkat etmek gerekiyor? Hesaplı kasko yaptırmanın yolları neler? İşte, bütün bu soruların yanıtlarını sizler için araştırdık.

KASKO DEĞERİ NASIL HESAPLANIYOR?

Bu konuda detaylı bir rapor hazırlayan Sigortam.net, kasko değerinin; aracın üretildiği yıl, markası, türü ve modeli gibi etkenler göz önünde bulundurularak hesaplandığına dikkat çekiyor. Sigorta şirketleri, bu kriterlere göre her yıl yayınlanan ortalama araç kasko değerleri listesi üzerinde değerlendirmeler yaparak poliçe fiyatlarını belirliyor.

İkinci el aracı olanlar ise parça erişiminin kolaylığı ve daha uygun tamir fiyatları nedeniyle sıfır araçlara göre daha uygun fiyattan kasko yaptırabiliyor. Diğer yandan 10-15 yaşın üzerindeki araçlarda ise kaza riski ve masraflarının yüksek olması nedeniyle poliçe tutarı yükseliyor.

GENÇLERİN PRİMİ DAHA YÜKSEK

Araç sahibinin yaşı, mesleği, ehliyet yılı ve şehir bilgileri de kasko değerini etkileyen diğer unsurlar arasında. Genç sürücülerin ödeyeceği prim ile daha orta yaş ve üzerindekilerin ödeyeceği prim aynı değil. Genç sürücüler daha yüksek prim öderken, daha büyük yaşta olanların primleri ise daha düşük oluyor. Tabii hasar/prim oranı yüksek olan yani çok sık kaza yapanların ödeyeceği prim de yaş faktöründen bağımsız daha yüksek çıkabiliyor. Ayrıca spor ve aile arabası arasında da kaza riskleri açısından prim fiyatı değişebiliyor.

Diğer yandan; sürücünün yaşadığı şehir de poliçe fiyatını doğrudan etkileyen önemli bir faktör. İstanbul gibi trafik, kaza ve suç oranı yüksek şehirlerde kasko fiyatları daha da yükseliyor.

ORTALAMA 9 BİN-14 BİN TL ARASINDA

Peki, kasko poliçesinde ortalama fiyat aralığı ne kadar? Tabii burada fiyatı belirleyen pek çok değişken olduğu için net bir rakam söylemek çok mümkün olmasa da Ana Sigorta Genel Müdürü Arda Tuncay’a göre, ortalama poliçe fiyatları 9 bin lira ile 14 bin lira arasında değişiyor. Yüksek hasarsızlık basamağında olan araçlarda ise bu fiyat daha da düşebiliyor. “Aracın yaşı ve piyasa bedelinin yanı sıra hasar frekansları da bizim için çok önemli” diyen Tuncay, şu bilgileri aktarıyor:

“Örneğin; sekiz-dokuz yıldır hiç hasar almamış bir aracı 3 bin 200 liraya kadar kasko yaptırmak mümkün. İki yıl önce ise bu rakamlar 800 lira civarındaydı. Beş yıl içerisinde sigortalının bir kere kaza yapmış, çok önemli değil ama her yıl küçük de olsa aracı bir hasar alıyorsa burada ‘kullanıcının bir dikkatsizliği’ var diyoruz. Haliyle ödeyeceği prim miktarı da ona göre değişiyor.”

Tabii aracın kasko fiyatını belirleyen bir başka önemli faktör ise segmenti. Çünkü 0 kilometre lüks segmentteki araçlarda kasko yaptırmanın bedeli 30 bin liradan başlayarak 100 bin liraya kadar çıkıyor.

BÜTÇE VE İHTİYACA UYGUN SEÇİM

İşte, kasko fiyatlarındaki tırmanış, haliyle tüketicileri de prim tutarı daha düşük hesaplı kasko arayışına yöneltiyor. Ancak ‘hesaplı, ucuz kasko yaptırayım’ derken herhangi bir kaza sonrası mağduriyet yaşamamak için bazı kriterleri de göz ardı etmemekte yarar var. Tuncay’a göre, kaskoda en kritik ve önemli konu; ihtiyaca ve bütçeye uygun bir seçim. Eğer aracınız eski ise veya yetkili servise götürmüyorsanız buna uygun bir ürün seçebilirsiniz. ‘Dar kasko’ olarak adlandırılan ürünün, sigorta şirketlerinin insanların bütçelerine göre ayarladığı, özel anlaşmalı servisleri kapsayan bir ürün olduğunu belirten Tuncay, sürekli yetkili servisi kullananların ise ‘Genişletilmiş kasko’ ürünlerini tercih etmelerini öneriyor.

Tuncay’a göre, bir diğer kritik konu ise asistans hizmetleri ve bu kapsamdaki mini onarım hizmetleri. Ana Sigorta olarak bin 500 liraya kadar olan tüm hasarları mini onarım kapsamına aldıklarını ve hasar kaydı olarak iletmedikleri için müşterilerinin hasarsızlık oranını etkilemediğini söyleyen Tuncay, ancak sektörde çok farklı uygulamaların da olduğuna dikkat çekiyor.

İHTİYARİ MALİ MESULİYETE DİKKAT!

Kaskoda bir diğer kritik konu ise teminat tutarı. Trive Sigorta ve Reasürans Brokerlığı A.Ş. Genel Müdürü Ertuğrul Bul, herhangi bir kaza halinde ekstra bir para ödenmemesi için teminat tutarına mutlaka bakılmasını öneriyor. “Kasko poliçeleri satın alırken mutlaka ve mutlaka ihtiyari mali mesuliyet teminatı alınsın” diyen Bul, şöyle devam ediyor:

“Bu teminat da bugün için 5 milyon liradan aşağı olmamalı. Aynı DASK ve konut sigortaları gibi çalışır. Deprem olduğunda önce DASK devreye girer, DASK teminatının bittiği yerde konut sigortalarının içerisindeki deprem teminatı çalışır. Olası bir kaza durumunda ise trafik sigortası karşı tarafa verdiğiniz zararları karşılar, ama teminatınız yetmezse kasko poliçeniz devreye girer. Çünkü bugün trafikte gezen araçların değerleri hasar sırasında trafik sigortasından tahsil edilecek rakamların 5-10 kat üstünde. Dolayısıyla kasko poliçesi alanlar, özellikle ihtiyari mali mesuliyet teminatını yüksek almaya gayret etsin. Yoksa karşı tarafa zarar verdiğinizde trafik sigortası belli bir kısmını ödeyecek, kalanını ise mevcut varlığınızla ödemek zorunda kalabilirsiniz.”

MUTLAKA DEPREM TEMİNATI ALIN

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Özgür Obalı da Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu belirterek çok önemli bir detaya dikkat çekiyor. Obalı, yeni poliçe yaptıranların veya mevcut poliçesinde deprem teminatı olmayanların ‘deprem’ teminatını mutlaka ve mutlaka alması gerektiğinin altını çizerek dar kasko alanların da bu riski göz ardı etmemesini istedi.

İkame araç ve gün sayısı da kasko poliçesi yaptırırken mutlaka dikkat edilmesi gereken bir konu. Herhangi bir kaza durumunda veya araç tamirdeyken sigorta şirketleri, sigortalının o süre içerisindeki ihtiyacını karşılamak amacıyla ikame araç veriyor. Sürenin uzunluğunun ve ikame aracın segmentinin mutlaka poliçede belirtilmesi gerektiğini söyleyen Ertuğrul Bul, “Sürücüler mümkün olduğu kadar uzun süreler almaya dikkat etsinler. Genelde bu süre ortalama 15 gün ama duruma göre bir ay veren de oluyor” diyor.

“Düşük fiyata aldanmayın”

Arda TUNCAY / Ana Sigorta Genel Müdürü

Piyasadaki araçların rayiç değerleri yükselmeye başladı. Dolayısıyla şirketler kasko fiyatlamalarını yaparken risk çarpanları aynı olsa bile özellikle ikinci el araç fiyatlarının, sıfır kilometre fiyatlarının çok üzerine çıkması nedeniyle paralel bir gelişme gösteriyor. Biz adetler üzerinden kendimize hedefler koyuyoruz ancak üretim adetleri aynı kalsa bile araç ve parça maliyetlerindeki artışlar, prim üretimini de artırıyor.

Kasko alanında şu anda yoğun bir rekabet yaşanıyor. Yeni oyuncuların da piyasaya girmesiyle birlikte özellikle trafik ruhsatına haiz olmayan yeni oyuncular, diğer firmalardan pay kapabilmek, nakit akışlarını yönetebilmek adına sigortalılara çok cömert tekliflerde bulunabiliyor.

Sigorta şirketinin kredibilitesi çok önemli. Çünkü bu kadar yoğun fiyat rekabetinin yaşandığı bir ortamda sürücülerin, acentelerine çok kulak vermeleri lazım. Kasko primi düşük olabilir, ama hizmet anlamında memnun kalmayabilirler. Trafik sigortasını gidin istediğiniz yerden alın, çünkü standart bir ürün. Ama kasko poliçenizi güvendiğiniz bir sigorta şirketinden ve acenteden almaya özen gösterin.

“Deprem teminatı olmazsa, olmaz!”

Özgür OBALI / Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri

Sigorta sektörü prim üretiminde yılın ilk üç ayında hemen hemen bütün branşlarda artış gözleniyor. Kahramanmaraş depremleri sonrası insanlarda risklere karşı farkındalık arttı. Sigortalılar, poliçelerindeki teminatları gözden geçirmeye başladı. Deprem teminatı yoksa poliçelerine ek yaparak yeniliyorlar. Çünkü ülkemiz bir deprem ülkesi. Bu gerçeğin farkında olarak gerekli tedbirleri şimdiden almak gerekiyor. Benim bütün sigortalılara tavsiyem; eğer mevcut kasko poliçelerinde deprem riski yok ise mutlaka bu teminatı da alsınlar. Deprem riskinin göreceli olarak daha az olduğu şehirlerde yaşayanlar belki bunu göz ardı edebilir ama kasko poliçelerinde deprem teminatının mutlaka olmasında yarar var. Arabası devamlı kapalı garajda olan birinin hırsızlık riski düşük belki çarpma-çarpışma ile yetinerek dar kasko poliçesi yaptırabilir, ancak bence sadece genişletilmiş ürünlerde değil dar kasko poliçelerinde de deprem teminatı mutlaka alınmalı.

“Az riskli olanlar kaskodan kaçınıyor”

Ertuğrul Bul / Trive Sigorta ve Reasürans Brokerlığı A.Ş.

Covid döneminde sektörde hasar/prim oranları oldukça düştü. Çünkü insanlar araçlarıyla trafiğe çıkmaz oldu. Ancak hemen ardından yüksek enflasyon nedeniyle yatırımcılar otomobil ve gayrimenkule yöneldi. Bu sefer de araç fiyatları ciddi oranlarda arttı. Araç değerlerinin artmasıyla birlikte parça değerleri ve hasarda karşılaşılan yük de artıyor. Parça değerlerinde yüzde 120-130’lara ulaşan oranlarda artışlar yaşandı. Bu nedenle özellikle 2022 yılının altıncı ayından itibaren kasko fiyatları yukarı doğru ciddi oranlarda yükselirken, daha sonra bu artış iyice ivmelendi.

Sigorta sektörünün kasko prim üretimi artmakla birlikte yüksek prim artışlarında biraz risk seleksiyonu olduğunu düşünüyorum. Yani geçmişte daha az hasar yapmış araç sahiplerinin kasko poliçesi almaktan imtina ettiklerini, kaza olasılığı yüksek müşterilerin kasko almaya devam ettiğini düşünüyorum. Çünkü bazı araç sahiplerinin ödeyemeyeceği oranlarda kasko fiyatlarında artışlar oldu. Diğer yandan şubat ayında yaşadığımız depremler nedeniyle risk algısı arttı. Gerek araçları gerekse konutları insanların en büyük servetleri oldu. Servetleri korumaya yönelik sigorta ihtiyaçları da haliyle artıyor. Sadece kaskoda değil DASK, konut ve yangın dahil olmak üzere bütün branşlarda artışlar gözleniyor.

“Kasko fiyatı hasar oranına göre değişiyor”

Bora ULUDÜZ / Sigortam.net CEO’su

Araç fiyatlarındaki artış kasko fiyatlarına da yansıyor ancak bu, aynı zamanda sigorta güvencesinde olmayan araç sahiplerinin aldığı riskin de artması anlamına geliyor. Araç fiyatlarındaki artış ve günümüzde giderek artan doğal afetler göz önüne alındığında, kazaların neden olduğu maddi kayıpların sürekli arttığı bir dönemde bulunuyoruz. Bunlar da kasko sigortasını temel ihtiyaçlardan biri haline getiriyor.

Kasko fiyatlarının son bir yıl içindeki seyrine baktığımızda bir araç için oluşturulan minimum poliçe teklifinin, araç kasko bedeline oranı Mart 2022’de yüzde 0,97 iken, Mart 2023’te yüzde 0,99 ile hemen hemen aynı seviyede kaldığını görüyoruz. Dolayısıyla örneğin 500 bin liralık bir araca sahip olan kişi, 4 bin 950 liraya kasko yaptırarak aracı için yıl boyu geçerli ciddi bir korumaya sahip oluyor.

Kasko fiyatlarını belirleyen pek çok kriter mevcut. Örneğin Mart 2023’te genel ortalamada araç minimum poliçe tutarının, araç bedeline oranı yüzde 0,99 iken yüzde 60 hasarsızlık oranına sahip bir araç için bu oran yüzde 0,90’a gerileyebiliyor. İstanbul gibi yoğun trafiğe sahip bir şehirde yüzde 1.01’e çıkan oran, Burdur gibi daha sakin bir şehirde yüzde 0,84’e gerileyebiliyor.

BUNLARA MUTLAKA DİKKAT EDİN!

  1. Bütçe ve ihtiyaca uygun ürün seçilmeli. Dar ve genişletilmiş kasko ürünleri var. Teminatları tek tek inceleyin gereksiz olanları eleyin. Örneğin; iyi bir sürücü iseniz çarpma, çarpışma teminatı almanız şart değil. Veya arabanız devamlı kapalı garajdaysa hırsızlık teminatı almayabilirsiniz.
  2. Aracın hasar görmesi durumunda hasarın belirli bir miktarının araç sahibi tarafından karşılanması anlamına gelen kasko muafiyetleri de daha düşük poliçe bedelleri oluşturuyor. Sigorta bedeli üzerinden seçilecek yüzde 1-2 oranındaki muafiyetli bir poliçe, toplam primde indirim sağlıyor.
  3. Sigorta süresince herhangi bir hasar yaşanmadığında, bir sonraki poliçede prim tutarı üzerinden bir miktar hasarsızlık indirimi uygulanıyor. İlk 12 aylık sigorta süresi sonunda yüzde 30 olan bu indirim oranı, dört yıllık bir hasarsızlık döneminin ardından yüzde 60’a kadar çıkıyor.
  4. Servis seçimi kasko fiyatını doğrudan etkiliyor. Aracınızın yaşı yüksek ise yetkili servisler yerine anlaşmalı servisleri tercih ederseniz poliçe fiyatı daha düşük olacaktır.
  5. Orijinal veya eşdeğer parça kullanımına göre kasko fiyatı değişiyor. Orijinal parça özellikle bazı araç parça fiyatları pahalı olduğu için kasko fiyatını yükseltiyor. Tercihinizi belirtin, eşdeğer parçayı tercih ederseniz poliçe fiyatı daha düşük olacaktır.
  6. Meslek koduna dikkat edin. Devlet memuru, eczacı, polis, asker, eczacı, polis ve öğretmenlere yüzde 20’lere varan indirimler uygulanıyor. Ayfer Arslan/Para Dergisi