Gelecek ekosistem bankacılığında

Gelecek ekosistem bankacılığında

PSM DERGİSİ

Bankaların güçlerini koruyup gelecekte de ayakta kalabilmeleri için bir ekosistem kurmaları ve “ekosistem bankacılığı” yapmalarını kaçınılmaz olarak görenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Peki bu ekosistem nasıl kurgulanıp nasıl oluşturulmalı? İçinde hangi ürün ve hizmetler yer almalı?

Artık FinTek’lerle rekabete girmenin anlamsız bir çaba olduğunu herkes kabul ediyor. Nitekim bazı bankalar FinTek’lerle iş birliği/iş ortaklığı modelini tercih ederken bazıları da kendi bünyelerinde FinTek şirketi kuruyor. Ekosistem bankacılığında FinTek’lere de kritik roller düşüyor.

Ekosistem bankacılığı konusunda uzman banka yöneticilerine, bu trendin çıkış noktalarını ve geleceğini sorduk…

Gökhan Ertürk

Fibabanka Ekosistem ve Platform Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı

“Yeni bir dünyanın kapısını açıyoruz”

Ekosistem bankacılığı konusunda nasıl bir strateji izliyorsunuz?

Ekosistem bankacılığı, tüketicilerin çok sayıda noktadan yaptıkları alışverişlerini ve finansal ihtiyaçlarını tek bir platformda buluşturmayı, farklı sektörlerde mağaza ve online platformlarla faaliyet gösteren iş ortaklıklarıyla da güçlü ve güvenilir bir tüketici finansmanı ağı oluşturmayı hedefliyor. Fibabanka, finansal ihtiyaçlara çözüm sunan bu organizasyonel yapısıyla da bir ilke imza attı.
Fibabanka olarak odağımıza aldığımız ve yeni nesil ödeme sistemlerini de kapsayan bu alandaki çalışmalarımızı, sektörde bir ilke imza atarak organizasyon şemamıza dahil ettiğimiz “Ekosistem ve Platform Bankacılığı Genel Müdür Yardımcılığı” altında yapıyoruz. Ekosistem ve platform bankacılığını da en iyi uygulayan banka olarak sektöre öncülük ediyoruz.

Ekosistem bankacılığı kapsamında sunduğumuz, farklı çalışma modelleri içeren alışveriş kredisi ürünümüzle hem müşterilerimizin hem de iş ortaklarımızın değişen finansal ihtiyaçlarına hızlı ve kolay cevap verebiliyoruz. Ayrıca, tüketicilerin yeni ihtiyaçlarını karşılayacak kurguları araştırarak IT altyapımızla planlı ve koordineli şekilde çalışıyoruz. Müşteriye sunulacak finansmanın her yerden kolay bir şekilde alınabilmesi, müşterimiz değilse görüntülü olarak uzaktan müşteri olunabilmesi gibi tüm finansal bileşenleri servis bankacılığıyla sunabiliyoruz. Hedefimiz, müşterilerimizin kullanıcı deneyimini maksimize edecek ürün ve servisleri hızla devreye almaya devam etmek.

Alışveriş kredisiyle fiziksel mağazalardan online platformlara kadar uzanan yelpazede, müşterinin bütün alışveriş yolculuğunda, finansmana ihtiyaç duyduğu andan itibaren yanındayız. Kredi kartı limitlerinin ve yasal düzenlemelerin tüketiciyi sınırlandırdığı bir sistemde alışveriş kredisi uygulamasını sektörde ilk uygulayanlardan olduk. Büyük perakende markalarına hem online hem de offline alışverişler için kredi kartı dışında bir seçenek olabileceğini gösterdik. Türkiye’nin önde gelen markaları şu an mağazalarından müşterilerine kolayca alışveriş kredisi kullandırtabiliyor.

Sunduğumuz yeni nesil finansal ödeme imkanlarıyla müşteri sayımızı ve memnuniyetimizi büyük bir ivmeyle artırdık. Alışveriş kredisi sunduğumuz sektörleri elektronik, perakende, giyim, dayanıklı tüketim ve e-ticaret siteleri başta olmak üzere 15 farklı sektörde 55 kurumsal markayla genişletmeye devam ettik.

Sizce önümüzdeki dönemde bankalar ile FinTek’ler arasındaki ilişki, rekabet nasıl şekillenecek?

Fibabanka olarak, ülkemiz ekosisteminde faaliyet gösteren elektronik para şirketleri, ödeme şirketleri gibi FinTek girişimlerine, pazaryeri olarak veya perakende ürün satışları yapan e-ticaret platformlarına ve kendi uygulamaları üzerinden müşterilerine finansal hizmet vermek isteyen kuruluşlara sağladığımız servis modeli bankacılığıyla yeni bir dünyanın kapısını açıyoruz. Dijital kanal kullanımına ağırlık veren bir bankayız ve bu tüm müşterilerimize çok avantajlı ürün ve hizmetler sunmamızı sağlıyor. Gerek girişimlerin gerek markaların inovasyona odaklanarak ihtiyaç duydukları finansal hizmetleri bizden alabilmeleri onlara da hem operasyon hem de maliyet anlamında büyük bir yarar sağlayacaktır.

Aynı zamanda yüzde 100 Fibabanka iştiraki ve Türkiye’nin FinTek odaklı ilk kurumsal girişim sermayesi olarak yola çıkan ve girişim sermayeleri yönetim şirketi haline gelen Finberg, bugüne kadar 42’si girişim ve 10’u fona olmak üzere toplam 63 milyon dolar değerinde yatırım yaptı. Finansal bakış açımız ve dijitalleşme stratejimiz çerçevesinde Fibabanka ve Finberg sinerjisi girişimciler için de önemli bir avantaj sağlıyor. Finberg ve Fiba Grubu şirketleriyle birlikte hem ekosistemi genişletmek hem de ülkedeki yatırımlara bilgi, tecrübe ve network aktarımı sağlayabilmek için desteğimizi sürdürüyoruz.

Önümüzdeki süreçte ise blokzinciri ağları üzerine inşa edilmiş finansal uygulamalar ekosisteminin, yani merkeziyetsiz finans çözüm teknolojilerinin bankacılık sektörünü ciddi anlamda değiştireceğini söyleyebiliriz. Böylece her kullanıcının erişebildiği açık bir finansal hizmetler dönemi başlayacak. Otomasyonun, finansal iş akışlarına dahil edilmesiyle risklerin önüne geçilebilecek ve insan hatası azaltılarak müşteriler için en uygun çözüme ulaşılacak. Yeni nesil bankacılıkla düşük başlangıç maliyetleri, kolay kullanım ve hızlı aksiyon alarak müşteri deneyimini zenginleştirme adımları önem kazanacak.
Müşteri ihtiyaçlarının eksiksiz anlaşılması ve en doğru ürünlerin sunulabilmesinin kritik önem taşıdığı bu yeni dönemde, yapay zekâ başta olmak üzere büyük veri analitiği ve Web3 teknolojilerinden de yararlanılarak geliştirilmiş, daha hızlı, daha güvenli ve her şeyden önemlisi “kişiye özel” ya da “firmaya özel” yani özelleştirilmiş finansal hizmetlerin sıkça karşımıza çıkacağını öngörüyoruz. Ayrıca, müşteri deneyimi süreçlerine mümkün olduğunca yapay zekâ modelleri entegre edilerek, verimliliğin üst seviyeye çıkarılması hedeflenecek. Artan veri kullanımıyla birlikle tüm sektörlerde olduğu gibi finansal hizmetlerde de siber güvenlik zafiyetlerini ortadan kaldırmak ve müşterilere daha güvenli bir hizmet vermek kurumların öncelikleri arasında olacak.

Öte yandan, yıl içinde çıkan bankacılık yönetmeliğiyle bankacılık hizmeti sunmak isteyecek işletmeler ve FinTek’ler, finansal kapsayıcılığı artırma hedefiyle banka müşterisi olmayan, bankalardan hizmet almayan bireysel müşterilerin ve KOBİ’lerin bankacılık ürün ve hizmetlerinden faydalanmalarını sağlayabilecek. Hedeflenen kitlelerin finansman, ödeme ve yatırım araçları gibi bankacılık ürünlerine kolay ve sorunsuz erişimi kolaylaşacak. Aynı zamanda yurt dışında örneği bulunan ve sadece dijital kanallar üzerinden hizmet verecek, fiziksel şubesi bulunmayacak bankaların da faaliyet esasları belirleniyor. Bununla birlikte hem mevcut hem yeni kurulacak dijital bankaların bankacılık hizmetlerini talep eden işletme ve yenilikçi girişimlere de bu hizmetlerin sunulma şartlarının belirlenmesi amaçlanıyor. Geçtiğimiz yıllarda açık bankacılığın yaygınlaştırılması yolunda atılan adımlardan sonra dijital bankacılık ve servis bankacılığına yönelik düzenlemeler, geleneksel bankacılığın dönüşümünü hızlandırırken, piyasaya daha fazla yeni ürün ve hizmet sunulmasının da önünü açacak.

Finansal teknolojiler, ödemeler, finansman, fiziki alışveriş ve e-ticaret, müşteri deneyimi gibi konularda nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz? Bankanız, grubunuz özelinde ne gibi aksiyonlar alıyorsunuz?

Teknolojinin hızla gelişmesiyle beraber birçok sektörde olduğu gibi bankacılık sektörünün de dijitalleşmesi yüksek bir ivme kazandı. İş modellerini hızla dijitale taşıyan ve müşterilerine “temassız” bir dünya sunan bankaların, yeni teknolojilerle müşterilerine yenilikçi hizmetler sunacağı bir dünyaya doğru gittiğimizi söyleyebiliriz. Fibabanka olarak biz de “Anlarız hızla, çözeriz hızla” yaklaşımımız ve “bankayı müşterilerin ayağına götürme” anlayışıyla hareket ederek, dijital teknolojileri çok yakından takip ediyor, müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu her an ve her yerde yanlarında olmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda iş ortaklarımızla, yeni online satış kanallarını müşterilerimize ulaşılabilir hale getiriyoruz. IT altyapımızda hayata geçirdiğimiz yatırımlarla müşterilerimizin hayatını kolaylaştıracak inovatif çözümler sunuyoruz.

Geliştiricilere hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde entegrasyonlarını tamamlayacak olanaklar sunuyoruz. API portal sitemizi ziyaret eden tüm geliştiriciler, API servislerine ait tüm dokümanlara kolayca erişebiliyor, örnek kodları test ortamında deneme imkânı bulabiliyor. Böylece son kullanıcıların hayatını kolaylaştıran özel uygulamalar da geliştirebiliyorlar. Bu alandaki hedefimiz, kullanıcı deneyimini maksimize edecek ürün ve servisleri hızla devreye almak. İş birliklerimiz çerçevesinde başlattığımız projelerle 2023 yılında 400 API’yi, finansal hizmet sunmak isteyen geliştiricilerin kullanımına açtık.
API Portal sayesinde girişimciler ve FinTek’lerin yenilikçi ürünler ve uygulamalar tasarlayabilmelerine olanak sağlıyoruz. Bu uygulamalar sayesinde de müşterilerimizin bankacılık işlemlerini kolaylıkla yapabileceği geliştirmeleri hayata geçiriyoruz.

Ekosistem ve platform bankacılığı stratejimiz kapsamında hayata geçirdiğimiz “Alışgidiş” ile de yüksek teknolojiye yatırım yapmaya devam eden bankamızın gücünü ve güvenini arkamıza alarak yola çıktık. Bugüne kadar Fibabanka’nın alışveriş kredileri için sunduğu hizmetleri, artık Alışgidiş çatısı altında buluşturarak ürün ve hizmet çeşitliğini artırıyoruz. Alışgidiş ile tüketicilere akıllı alışveriş dönemini başlatan yeni ve zengin bir çözüm sunuyor, iş ortaklarımıza yeni müşteri ve satış imkânları sağlamayı hedefliyoruz.

Bu yeni markamız, müşterilerimizi Türkiye’nin en büyük kredili satış ağıyla buluşturuyor. Herkese kredi kartsız, kart limitsiz, bankaya gitmeden kolay ve anında kredi imkânıyla peşin fiyatına 0 faizli ödeme alternatifleri ve 36 aya varan vade seçenekleriyle “şimdi al sonra öde” finansman modelini sunuyoruz. Bu modelin Türkiye’deki en önemli uygulayıcısı ve oyuncusu olarak ön plana çıkıyoruz.
Alışgidiş’in en büyük fark yaratan özelliği, her ay 500+ Alışgidiş Noktası ve 100 bin+ yeni müşteri kazanıyor olması.

Gürhan Çam

NEOHUB (DenizBank iştiraki) Genel Müdürü

“Rekabete değil rekaberliğe odaklanıyoruz”

Ekosistem bankacılığı konusunda nasıl bir strateji izliyorsunuz?

Gelecekte bankalar finansal ihtiyaçları karşılamaktan öte, tek tuşla müşteri hayatının her alanında var olmaya doğru evrilecek. Biz de NEOHUB’ı finans ve teknoloji uzmanlığını harmanlayan, bir girişimin çevik ruhuyla bankanın uzmanlığına aynı anda sahip bir şirket olarak kurduk. Oluşturduğumuz ekosistemle büyümeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda da rekabete değil rekaberliğe odaklanıyoruz. NOEHUB çatısı altında Deniz

Akvaryum İnovasyon ve Girişimcilik Merkezi’ni odak noktası haline getirip girişimlerle uçtan uca etkileşime geçmemiz ve iş birlikleri modelleyip hayata geçirmemiz bu yaklaşımımızın bir örneği.
API teknolojisi ve açık bankacılık özelinde çalışmalarımıza çok önce başladık. NEOHUB yazılım evimiz bu alanda ciddi bir teknoloji üretimi yapıyor. BKM Geçit altyapısının beraberinde getirdiği ihtiyaçlar sonucunda geliştirdiğimiz APIPLUS+ ürünümüzle diğer bankalara ve elektronik para ödeme kuruluşlarına altyapı ve sertifikasyon süreçlerinde hizmet veriyoruz.

Sizce önümüzdeki dönemde bankalar ile FinTek’ler arasındaki ilişki, rekabet nasıl şekillenecek?

Ekosistemdeki rekaberlik starejimizi FinTek’lerle de sürdürüyoruz. Pazarın ihtiyaçlarına göre birlikte şirket kurmaktan başlayıp, Deniz Ventures ile yatırıma kadar farklı yöntemler kullanıyoruz. Örneğin, finansal teknoloji odaklı yatırımlarımız Midas ve Ekon Teknoloji ile başlayan yolcuğumuzu, Deniz Akvaryum Hızlandırma Programı mezunu Fon Radar ile birlikte kurduğumuz NEO Elektronik A.Ş. çatısı altında piyasaya sürdüğümüz depar.io tedarikçi finansman sistemiyle taçlandırdık.

Diğer yandan, ENBD ile güçlü ilişkilerimiz sonucu, FinTek iş birlikleri, dijital varlıklar ve girişim yatırımları konusunda global ölçekte birlikte hareket ediyoruz. Bugün NEOHUB ekipleri 100 milyon dolar büyüklüğündeki ENBD İnovasyon Fonu için girişim tarama ve değerleme faaliyetlerinde bulunuyor. Yarattığımız bu somut değerin ilk çıktısı da iklim ve finans teknolojileri girişimi Erguvan’a yaptığımız yatırım oldu ve özellikle körfez ülkeleri arasında büyük yankı uyandırdı.

Finansal teknolojiler, ödemeler, finansman, fiziki alışveriş ve e-ticaret, müşteri deneyimi gibi konularda nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz? Bankanız, grubunuz özelinde ne gibi aksiyonlar alıyorsunuz?

Geleceğin temassız ve mobil odaklı ödeme yapılarına evrileceğini biliyor ve güvenli ödeme teknolojilerine yoğun olarak yatırım yapıyoruz. Gelişmiş kredi değerlendirme algoritmalarına ve yeşil finans girişimleri bir diğer odak noktamız. Fiziksel alışveriş ve e-ticarette, deneyim ve yapay zekâ destekli alışveriş imkanlarıyla entegre edilen ödeme ve finans çözümlerinin ön plana çıkacağından hareketle, müşteri tercihlerini daha iyi anlamak ve entegre alışveriş deneyimleri sunmak için e-ticaret platformlarıyla iş birlikleri üzerine çalışıyoruz. Müşteri deneyiminde ise yapay zekâ odaklı kişiselleştirmenin, sohbet robotlarının ve sanal asistanların önem kazanacağını öngörüyor; bu teknolojilerin nimetlerinden faydalanarak ve müşteri geri bildirimlerini sürekli toplayarak kusursuz deneyim sunmayı hedefliyoruz. Tüm bu stratejilerimizi, yeni ürünümüz Mercan’la tek noktada birleştirdik. Mercan SuperApp, tek noktadan tek şifreyle, içindeki tüm uygulamalara ulaşabileceğiniz, her ölçekten firma ve startup girişimini içinde barındıran yeni nesil bir “ekosistem şehir” uygulaması.

Diğer yandan, finansal teknolojilerin geleceğinin, FinTek’te kişiselleştirilmiş finansal hizmetler, yapay zekâ odaklı yatırım çözümleri ve blokzinciri altyapısından bağımsız değerlendirilemeyeceği kanaatindeyiz. Bu yüzden de FinTek girişimleriyle iş birliği kültürümüzü devam ettirerek müşterilerimize en ileri finansal çözümleri sunmayı hedefliyoruz.

Yakup Doğan

Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı

“Benim Dünyam ile hayatın her alanını kolaylaştırıyoruz”

Ekosistem bankacılığı konusunda nasıl bir strateji izliyorsunuz?

Ekosistem bankacılığı, finansın ötesinde birçok ürün ve hizmeti bir araya getirerek müşterilerin yaşamlarını kolaylaştırmayı hedefliyor. Bu hizmetler, müşterilerin hayat döngülerindeki ev, araç, tatil gibi kritik konularda hem finansal hem de finans dışı ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere odaklanıyor. Bu sayede bankalar, geleneksel finansal hizmetler sunmanın ötesine geçerek daha fazla değer yaratabiliyor. Bu şekilde müşteri ihtiyaçlarını daha kapsamlı bir şekilde karşılamak, farklı sektörlerle iş birlikleri yaparak yeni hizmetler sunmak ve müşterilerin hayatına daha fazla dokunmak mümkün oluyor. Böylece müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırabiliyor ve daha geniş bir müşteri tabanına ulaşabiliyoruz.

Uygulamamızdaki kapsamlı “Benim Dünyam” platformumuz sayesinde hayatı kolaylaştıran ve dijital bankacılığı çok farklı bir seviyeye getiren birçok yeniliği müşterilerimize sunduk. Ekosistem bankacılığı stratejimizin ilk adımı olarak, Aracım+ uygulamamızı hayata geçirmiştik. Türkiye’de ilk olan bu platformumuz kısa sürede 1.6 milyon kullanıcıya erişti. Kısa sürede bu kadar çok kullanıcıya ulaşabilmemizin temelinde kullanıcıların mobil uygulamalar arasında bilgi taşıma gereksinimini kaldırmamız, aracıyla ilgili ihtiyaçlara uçtan uca çözümler sunabilmemiz yatıyor. Sonrasında Evim+, Seyahatim+ uygulamalarımızı da devreye aldık. Dijital ödeme çözümlerimizi sunduğumuz World Pay ve sürdürülebilir tercih programımız Yapı Kredi Step ile çerçevesini daha da genişlettiğimiz “Benim Dünyam”ı hem finansal hem de finans dışı ihtiyaçları karşılayabilen çok kapsamlı bir platform olarak tasarladık.

Bu doğrultuda, ekosistem bankacılığının bankamızdaki yansıması olan Benim Dünyam platformumuzu açık bankacılıkla birleştirerek bankacılık sektörünün ilk süper app’i olduk. Bankam+ uygulamamızla müşterilerimizin farklı bankalardaki/kurumlardaki hesaplarını Yapı Kredi Mobil’de görüntülemelerine ve para transferi yapabilmelerine imkân sağlıyoruz. Bu hizmetlerle beraber birden çok banka kullanan müşteriler için uygulamalar arasında gezinmeden dilediği bankadan hesaplarını kontrol etmeye olanak sağlıyoruz. Bununla birlikte, açık bankacılığın sağladığı imkânları müşterilerimizin hayatını daha da kolaylaştıracak inovatif çözümlerle uygulamamızda konumlandırıyoruz.

Tüm bu hizmetlerimizi, birer fonksiyon olarak konumlandırmak yerine “Hayatınızın Uygulaması” Yapı Kredi Mobil’in müşteri deneyimini odağa alan yaklaşımıyla kullanıcılarına fayda sağlayacak ve hayatlarını kolaylaştıracak bir şekilde sunuyoruz. Ana amacımız müşteri ihtiyacını adreslemek olduğu için, bu amaç doğrultusunda stratejimizle uyuşan büyük firmalar da startup’lar da platformumuza entegre olabiliyor. FinTek’lerle iş birliklerimiz birçok farklı gelişim alanında bu doğrultuda da devam edecek.

Sizce önümüzdeki dönemde bankalar ile FinTek’ler arasındaki ilişki, rekabet nasıl şekillenecek?

Yapı Kredi olarak üçüncü partilerle iş birlikleri ve ortaklıklar yapabilmek, teknoloji ve inovasyon ekosistemindeki fırsatları hem bankamıza hem de müşterilerimize maksimum fayda sağlayacak şekilde, doğru zamanda sunabilmek ve dijital kanallar üzerinden oluşturacağımız yeni iş alanlarını yürütmek için Yapı Kredi Finansal Teknolojiler’i kurduk.

İnovasyon süreçlerimizi sadece Yapı Kredi çatısı altında değil, müşterilerimize fayda sağlayabilecek her yerde devam ettiriyoruz. Bu doğrultuda, üçüncü partilerle iş birlikleri ve ortaklıklar yapıyor, teknoloji ve inovasyon ekosistemindeki fırsatları hem bankamıza hem de müşterilerimize maksimum fayda sağlayacak şekilde sunuyoruz.

Dünya genelinde gelişen teknoloji, değişen müşteri davranışları ve yeni regülasyonlarla ortaya çıkan finansal teknoloji şirketleri hızla yaygınlaşıyor. Ülkemizde de finansal istikrarın, güvenliğin ve gelişimin sürdürebilmesi için daha geniş kitlelere ulaşarak daha önce finans sistemine dâhil olmamış ya da bu sistemin dışında kalmış olan kişilerin finansal ekosistemin içerisine girmelerinin sağlanması, gelecekte finans ekosistemini etkileyecek temel unsurların başında geliyor.

Öte yandan FinTek’ler, değişen müşteri beklentilerini karşılayacak ürün ve hizmetlerin ortaya çıkmasına katkı sağlayarak finans sektörüne dinamizm ve artı değer katıyor. Ödeme sistemlerinden yatırım danışmanlığına, bütçe planlamadan biyometrik veriye ve güvenliğe kadar birçok farklı alandaki girişimler, finans sektörünü daha da ileri taşıyor. Yapı Kredi olarak biz de FinTek’leri önemli iş ortaklarımız arasında görüyoruz.

Servis modeli bankacılığı kapsamında bankaların arayüz sağlayıcılara verecekleri servislerle yeni platformlar üzerinden müşterilere hizmet sunabilmelerinin önü açıldı. Biz de hizmetlerimizi sorunsuz bir şekilde üçüncü taraf uygulamalarına entegre etmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üçüncü parti firmalarla geliştirdiğimiz stratejik iş birliğiyle hem müşteri tabanımızı genişletme imkanı buluyor hem de her geçen gün değişen dijital ekosistemde inovatif bir finansal paydaş olarak sektörde sürdürülebilir büyümeye destek oluyoruz.

Yapı Kredi FRWRD çatısı altında toplandığımız inovasyon süreçlerimizin dışında müşterilerimize fayda sağlayabilecek her alanda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bu doğrultuda, üçüncü partilerle iş birlikleri ve ortaklıklar yapıyor, teknoloji ve inovasyon ekosistemindeki fırsatları hem bankamıza hem de müşterilerimize maksimum fayda sağlayacak şekilde sunuyoruz. Yine bu bağlamda bu yıl resmi olarak hayata geçirdiğimiz Yapı Kredi FRWRD Ventures ile ekosisteme katkılarımızı yatırım açısından da artırarak, yenilikçi konseptlerin, yenilikçi ürün ve hizmetlerin gelişmesini, çeşitlenmesini sağlıyoruz.

Finansal teknolojiler, ödemeler, finansman, fiziki alışveriş ve e-ticaret, müşteri deneyimi gibi konularda nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz? Bankanız, grubunuz özelinde ne gibi aksiyonlar alıyorsunuz?
Dijital dünyadaki olanaklar her geçen gün daha fazla gelişiyor. Şubelerle başlayan bankacılık anlayışı, hayatımıza giren ATM’ler, müşteri iletişim merkezleri ve mobil bankacılık ile bambaşka bir yere evrilmeye devam ediyor. Hatta finans sektöründe şirketlerin farklılaştığı en önemli noktalardan birinin, sunulan müşteri deneyimi olduğunu görüyoruz. Bu açıdan inovasyon, müşterilerin gereksinimleriyle örtüştüğü noktada çok önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Yapay zekâ, blokzinciri, nesnelerin interneti gibi yeni teknolojilerle bizi ve gelecek nesilleri bambaşka bir gelecek bekliyor.
Biz de Yapı Kredi olarak mobil başta olmak üzere dijital kanallarımıza her yıl daha fazla yatırım yapıyoruz. Bankacılığın geleceğini inşa edecek uygulamaları hayata geçirerek, sektörü devrim niteliğindeki çalışmalarla tanıştırıyoruz. Müşterilerimize sınırsız bir bankacılık deneyimi sunabilmek adına yapay zekâ, büyük veri, biyometri gibi yeni teknolojiler üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve bu teknolojileri süreçlerimize entegre ediyoruz.

Bankacılık ekosisteminde yaşanan dijitalleşmeyle beraber kartlı ödeme sistemleri de bir dönüşüm geçirdi. Biz de bu doğrultuda, temassız ödemelerin ve e-ticaretin yaygınlaştığı bu dönemde, müşterilerimize sunduğumuz kampanyaları, değişen farklı ihtiyaçlara göre hem fiziksel hem de e-ticarette geçerli olacak şekilde güncelledik. Fiziksel ve dijital dünya arasındaki sınırların kalktığı tüm bu uygulamalarımız sayesinde Yapı Kredi kartlarıyla yapılan her 3 işlemden 2’sinde temassız ödeme teknolojisi kullanılıyor.
Ayrıca alışveriş öncesi ve sonrası deneyimin yaşadığı dönüşüm ve dijitalleşmeye baktığımızda, kredi kartlarının tamamlayıcısı olarak mobil uygulamaların ön planda olduğunu görüyoruz. Yapı Kredi olarak sunduğumuz World Pay dijital ödeme platformumuzla müşterilerimizin fiziksel kart olmadan, ödemelerini cep telefonlarıyla hızlı ve güvenli şekilde gerçekleştirmesini sağlıyoruz. Yapı Kredi Mobil ve World Mobil uygulamalarımızda yer alan World Pay çatısı altında POS’ta ve internet sitelerinde QR kod ile ödeme, araçta ödeme, Android cihazlara özel NFC mobil ödeme ve World Pay e-ticaret ödeme çözümleri yer alıyor. Özellikle mobil ödeme yöntemlerinin benimsenme hızının oldukça arttığını söyleyebiliriz. Bu teknolojilerin zaman içerisinde kullanıcılar tarafından daha da benimsenerek kalıcı akışkanlık haline geldiğini gözlemliyoruz.

Yapı Kredi olarak teknolojiyi müşterilerimizin bankacılık hizmetlerine erişimlerini ve hayatlarını kolaylaştıracak şekilde uygulamak her zaman en büyük önceliğimiz. Dijital yatırımlarımızın ve ürettiğimiz yenilikçi fikirlerin ötesinde, tıpkı bir teknoloji şirketi gibi bu fikirleri inovasyona dönüştürüyoruz.

Pınar Yılmaz

Aktif Bank Perakende Bankacılık ve Dijital Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı

“Önceliğimiz finansal kapsayıcılığı artırmak”

-Bankaların güçlerini koruyup gelecekte de ayakta kalabilmesi adına ekosistem kurmaları, “ekosistem bankacılığı” yapmaları gerektiği fikrine katılıyor musunuz? Katılıyorsanız, bu ekosistemde hangi unsurların, sektörler ve alanların yer alması gerektiğini düşünüyorsunuz? Nasıl bir sistem kurgulanması gerekiyor? Grubunuz bu konuda hangi stratejiyi izliyor?

Ülkemizde bankacılık sektörü her zaman teknolojiye en hızlı uyumlanan, teknolojinin getirdiği kolaylıkları müşterileri için en çabuk devreye alan sektörlerin başında geliyor. Bankalar sadece şube kanalının olduğu 80’li yıllardan bugüne, teknolojinin hızla gelişimi, dijitalleşmenin artan ivmesi ve fintech’lerin ortaya çıkışı ile halihazırda birden çok dönüşüm aşamasından geçti. 2021 yılına geldiğimizde ise dijital bankaların faaliyet esasları ile servis modeli bankacılığı hakkında yönetmelik yayınlanarak dijital bankacılığın önü tamamen açıldı. Bu yeni dönemde yeteneklerini ortaya koyabilen dijital bankalar, artık büyük bir avantaja sahip. Müşteri odaklı yaklaşıma önem veren, müşterilerin ihtiyaçlarına uygun hizmetler geliştiren dijital bankalar rekabette ön plana çıkıyor.

Bankaların gelecekte rekabetçi olabilmesi ve ayakta kalabilmesi için, inovatif yaklaşım sergileyerek teknolojik gelişmelere hiç hız kesmeden adapte olmaya devam etmeleri gerekiyor. Bu nedenle, “ekosistem bankacılığı” fikri, bankaların sadece finansal hizmetler sağlamasını değil, bunun yanında müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak çeşitli ürün ve hizmetler sunan bir ekosistemde yer almasını da kapsıyor. Bu yaklaşım, bankaların müşteri ilişkilerini derinleştirmelerine ve yeni gelir akışları yaratmasına da yardımcı oluyor.

Bu gelişmeler ışığında, geleneksel bankacılığı odağına almış pek çok banka, müşteri portföyünü geliştirmek ve diğer sektörlerle daha geçişken iş modellerini hayata geçirmek amacıyla ekosistem bankacılığını stratejilerine dahil etmiş durumdalar.

Ekosistemde fintech çözümlerine, özellikle ödeme sistemleri, dijital cüzdanlar, kripto paralar ve robo-danışmanlık gibi alanlara yer verilmesi gerekiyor. Aynı zamanda bankacılık uygulamaları üzerinden alışveriş yapılabilmesini sağlayan, entegre e-ticaret platformlarına da ihtiyaç var. Bankaların sunduğu uygulamalar aracılığıyla müşterilerin gelir, gider ve yatırımlarını kolayca takip edebilmesi için kişisel finans yönetimi araçları sunulmalı. Ek olarak, bankaların emlak, seyahat, enerji ve telekomünikasyon gibi farklı sektörlerle ortaklıklar kurarak müşterilere özel teklifler ve indirimler sunması da ekosisteme değer katacaktır. Eğitim ve danışmanlık hizmetleri, özellikle finansal okuryazarlık ve yatırım danışmanlığı gibi konularda, bankaların müşteri ilişkilerini daha da güçlendirmelerine yardımcı olacaktır.

Aslında Aktif Bank olarak ekosistem bankacılığı kavramını ilk sahiplenen kurum olduğumuzu ve uzun yıllardır rakiplerimizden ayrışarak ekosistem bankacılığı etrafında örülü sıra dışı bir iş modeli ile çalıştığımızı söyleyebilirim. Her biri alanında lider iştiraklerimiz ve iş ortaklarımızla ülkemizin en kapsamlı finansal teknolojiler ekosistemini oluşturuyoruz. Bir superapp olma yolunda adım adım ilerleyen Passo, dijital bankamız N Kolay, global para transferi iştirakimiz UPT, biletleme platformumuz E-Kent, insurtech markamız Sigortayeri, lider ödeme kuruluşumuz N Kolay Ödeme’nin yanı sıra PAVO, Aktif Portföy, Echopos, Aktif Ventures gibi ekosistemimizi oluşturan önemli markalarımızla büyük bir sinerji yaratarak müşterilerimize sesleniyoruz. Hantal yapıdan uzak bir anlayışla hizmet veren iştiraklerimizden aldığımız enerjiyi, kurumumuzun gücüyle birleştirip ekosistemimizi genişletmeye ve zenginleştirmeye devam ediyoruz. Bu geniş ekosistem yelpazemiz bize rekabet avantajı sağlamakla birlikte iş modellerimizi yenilikçi bir bakış açısıyla sürdürmemiz için fırsat yaratıyor.

– Bazı bankalar FinTek’lerle iş birliği/iş ortaklığı modelini tercih ederken bazıları da kendi bünyelerinde FinTek kurmaya başladı. Bankanız bu doğrultuda hangi seçeneği tercih ediyor? Sizce önümüzdeki dönemde bankalar ile FinTek’ler arasındaki ilişki, rekabet nasıl şekillenecek?

Birbiri ardına gelen yeni regülasyonlar ve API kullanımı finans sektöründe bir dönüşümü de beraberinde getiriyor. Regülasyonlar ile yeni tanımlanan yapılar sadece banka fintech iş birliklerini değil; finansal kuruluşlar ile perakende, e-ticaret ve telekom gibi birçok sektör arasındaki bağı güçlendirerek, bankaların birer platform haline gelmesine ve yeni iş birliği stratejileri gelişimlerine olanak sağlayacak. Önümüzdeki dönemde bankalar ile fintech’ler arasındaki ilişki hem iş birliği hem de rekabet ekseninde şekillenecek gibi görünüyor. Her iki tarafın da sürekli olarak adaptasyon ve inovasyon yapması, sektörün dinamik ve canlı kalmasını sağlayacaktır. Biz bunun sonucu olarak yeni iş modeli kurgularının oluşmasını ve verinin demokratikleşmesiyle finansal kapsayıcılığın artmasını mecburiyet olarak değil, yepyeni fırsatlar olarak görüyoruz.

Aktif Bank olarak Türkiye’nin en büyük finansal teknolojiler ekosistemi olarak faaliyet gösteriyoruz ve ekosistemimizde varolan 10’dan fazla fintech iştirakimizle birlikte hem diğer fintechlere hem de tüm finans sektörüne açık ve işbirlikçi bir stratejiyle yaklaşıyoruz. Ülkemizin ilk ödeme kuruluşu lisansı da dahil olmak üzere ödeme sistemleri ve finansal teknolojiler alanında birçok önemli adımı öncü biçimde sahiplenen bir ekosistem yelpazemiz mevcut. Hala da hem iş birliklerine hem de yeni dikeylerde öncü adımlar atacak farklı fintech iştirakleri kurma konusunda iştahımız devam ediyor. Kapsayıcı bir yaklaşım ile hem sektörü beslemek hem de birlikte geliştirmek yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bu kapsamda, API bankacılığı ülkemizde yeni bir yapı olmasına rağmen Türkiye’nin ilk API bankacılığı platformu özelliğine sahip ‘Apilion’’u kurduk. Apilion platformumuz şimdiden birçok entegrasyonu yürütüyor ve ilklere imza atıyor.

API portalımız Apilion, açık kaynak olarak konumlanmış durumda. Apilion’u fintech’lerin ihtiyaç duyduğu temel bankacılık, yatırım, ödemeler, sigorta ve lisanslama altyapısını tek bir platformda buluşturan, büyüme ve inşa hizmetleri sunan bir girişim olarak da tanımlayabiliriz. Sektördeki firmaların, finansal hizmetleri ürünlerine yerleştirerek yeni ve heyecan verici müşteri deneyimler yaratmasına imkân sağlayacak bu platform sayesinde; ekosistem daha da genişleyecektir.

Basit ve etkili sandbox ortamı sayesinde geliştiriciler, test ortamında diledikleri API’leri kullanarak kendi uygulamalarını çok hızlı bir şekilde geliştirebiliyor durumundalar. Anında ve ücretsiz üyelik sistemi, dokümantasyonlara ve örnek kod yapısına erişim sayesinde, sektörde benzerlerinden ayrışan bir iş modelimiz var. Önümüzdeki dönemde de müşteri ihtiyaçlarına göre API çeşitliliğini artırarak ‘Apilion’ platformunun fonksiyonlarını çoğaltmak temel hedeflerimizden biri olacak.

Bunun yanı sıra Aktif Ventures çatısı altında oluşturduğumuz Mindvest girişim sermayesi fonu ile fintech girişimlerine yatırım yapıyoruz. Mindvest ile yenilikçi, sürdürülebilir, yaratıcı, finansal teknoloji fikirlerini destekleyerek, hayatı kolaylaştıran çözümler üreten fintech girişimlerine yatırım fonu sağlıyoruz. Bu fon ile hem Türkiye’de hem de Avrupa’da finansal teknolojiler özelinde yenilikçi kart ve banka hesabı yönetimi hizmetleri, dijital kredi çözümleri, bireysel ve ticari hesap entegratörü, yeni nesil sigorta çözümleri, robo yatırım teknolojileri, dijital ve fiziksel ödemeler, finansal pazarlama teknolojileri ve kripto alanında hizmet sunan yenilikçi şirketleri destekliyoruz. Mindvest’in, Aktif Bank’ın fintech ekosistemini güçlendirme yolunda önemli bir adım olduğuna inanıyoruz.

– Finansal teknolojiler, ödemeler, finansman, fiziki alışveriş ve e-ticaret, müşteri deneyimi gibi konularda nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz? Bankanız, grubunuz özelinde bu doğrultuda ne gibi aksiyonlar alıyorsunuz?

Finansal teknolojilerin sürekli gelişimi, ödemelerden alışverişe kadar birçok alanda önemli dönüşümleri de beraberinde getiriyor. Özellikle ödeme alışkanlıklarında dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte kripto paralar ve merkez bankası dijital para birimleri gibi yenilikçi yöntemlerin benimsenmesi bekleniyor. Finansman sektöründe de geleneksel bankacılığın yanı sıra alternatif yöntemlerin popülerleştiğini gözlemliyoruz. Yapay zekâ ve makine öğrenimi sayesinde kredi değerlendirmeleri daha kişiselleştirilmiş ve optimize edilmiş bir hale geliyor.

Alışverişin kendisi de büyük bir dönüşüm içerisinde. Fiziki mağazalar, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi teknolojiler; müşteri deneyimini zenginleştiriyor. E-ticaretin popülerliği artarken, yeni teslimat yöntemleri ve özellikle mobil alışverişte daha akıcı ödeme süreçleri ön plana çıkıyor. Müşteri deneyimi üzerinde de yapay zekâ destekli chatbotlar ve sesli asistanlar sayesinde daha bireysel ve özelleştirilmiş hizmetler sunuluyor.

Müşterilerimize dokunan iş ortaklarımızın dilinden anlayan, onların yanında olan kurum anlayışıyla; paydaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak için pek çok süreç ve ürün geliştirme çalışmaları yaptık, bunları projelendirdik. Kredi karar süreçlerindeki müşteri kredibilitesi, ürün eğilimleri ve müşteri deneyimlerinin analitik çalışmalar ile en doğru şekilde tahminlenmesi için yatırımlar yaptık.

Dataya dayalı analizlerde yeni nesil makine öğrenme algoritmalarının kullanımı, doğru müşteri için doğru aksiyonların alınması konusunda önemli rol oynadı. Otomatik kredi değerlendirme oranının yüzde 100’e yakın olduğu, verimli kredi süreçleri ile oluşan portföyün performansı ise oldukça sağlıklı durumda. Kredi portföyümüzün ve kredi kullandırım sonrası oluşan portföyün de sağlıklı büyüdüğünü görüyoruz. Ayrıca bankacılık sistemi dışında kalan kitlenin, finansmana erişimi ile ilgili alternatif skorlama yöntemlerini hayata geçirerek finansal kapsayıcılığı artırmış durumdayız.

Marka amacı edindiğimiz finansal kapsayıcılığı artırma hedefimize uygun biçimde, sinerjik bakış açımızı ve ürünlere erişimi sadece kendi ekosistemimizle değil tüm finansal teknolojiler ekosistemiyle paylaşmaya uygun stratejiler de geliştirdik. API bankacılığı modeli sayesinde iştirakimiz Aktif Ventures ile birlikte fintech girişimlerinin ihtiyaç duydukları “gömülü finans” iş modelini destekleyen teknoloji, altyapı ve lisans altyapılarını tek bir platformda sunuyoruz. Böylece farklı lisans ve API’lerle kendi ekosistemlerini kurmalarına imkân sağlayacağımız çalışmalara başladık. Aktif Bank API Portalı bugün 571 API ile tüm sektörde 1. sıraya geldi.

Finans sektöründe şeffaflık ve rekabetin artırılması, datanın demokratikleştirilmesi ve finansal kapsayıcılığın artırılması yönünde etkin faydaları olacak olan Açık Bankacılık kavramını, yeni finansal ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi adına bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Hesap bakiye ve hareket izlemenin ötesinde; tahsilat aksiyonlarının planlanması, müşterinin gelir tahmini ve varlık izlemeleri sayesinde kredi/bono gibi ürünlerin sunulması gibi pek çok ürünün olduğu bu projenin çıktılarını önümüzdeki dönemde somut bir şekilde görebileceğiz.

Yapay zekanın verileri toplayarak hızlı bir şekilde işleyip sonuç üretmesi ile sağlıktan eğitime, finanstan savunma sanayine birçok sektörde kullanım alanı giderek yaygınlaşıyor. Biz de Data Analitik ekibimiz tarafından geliştirilen robotik süreçlerle makine öğrenmesini beraber kullanarak tekrarlı operasyonel işlerin yüzde 60’ını otomatize ettik. Önceden yirmi kişinin yaptığı iki yüzden fazla süreci sekiz robot ile otomatize ederek süreçlerimizdeki verimi artırdık. Bu süreçler sonunda toplamda yüzde 200’ün üzerinde fayda maliyet kazancı sağladık.

Müşteri deneyimi tarafında ise her kanalda pürüzsüz ve kesintisiz bir deneyim tasarımını hedefliyoruz. Bu anlamda temas noktalarımızı da artırmaya yönelik çalışmalarımız ürüyor. Hızlı servis sunmaya yönelik, servis süresini kısaltan yapay zekâ destekli chatbot uygulamamızı yakın zamanda N Kolay mobil bankacılık uygulamamız ve nkolay.com web sitemizde müşterilerimizin kullanımına sunacağız. Önümüzdeki dönemde ise yatırım ürünlerinde müşterinin risk profiline göre öneriler sunan robo-danışmanı, mobil uygulamamıza entegre etmek üzere çalışmalara başladık. Bu alandaki gelişmeleri yakından takip ediyor ve yapay zekâ alanında teknoloji yatırımı yapmaya devam ediyoruz.