“Kasko sahipliğini artırmak sigorta şirketlerinin elinde!”

“Kasko sahipliğini artırmak sigorta şirketlerinin elinde!”

Kasko, bir aracın kazaya karışması, yanması veya çalınması gibi durumlarda oluşacak hasarı güvence altına alan oldukça kapsamlı bir sigorta. Buna rağmen Türkiye’deki kasko sigortalılık oranı yüzde 30’un bile altında. Ray Sigorta’nın kasko yaptırmayan araç sahipleri arasında yaptırdığı araştırma, kasko penetrasyonunun ekonomik ve müşteri ihtiyaçlarıyla uyuşan ürünlerle artırılabileceğini ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanların yüzde 53’ü, araç sahibi olduğu dönem içinde bir noktada kasko yaptırmayı düşündüğünü ancak ihtiyaçları ve bütçesine uygun ürün bulamadığını belirtiyor. Ray Sigorta Genel Müdürü Erdoğan, araştırma sonuçlarını şöyle değerlendiriyor:

“Araştırmamızın ortaya çıkardığı en önemli noktalardan biri, kasko ve trafik sigortaları arasındaki farkın müşterilere net ve açık bir şekilde aktarılamaması. Katılımcıların yüzde 36’sı kasko ve trafik sigortası arasındaki farkı bilmediklerini ifade ediyor. Bu da sektörümüzün müşteriye dokunmak ve sigorta bilincini geliştirmek konusunda daha fazla mesafe kat etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bilindiği gibi anında yol yardımı, çekici temini, ikame araç, mini onarım gibi ek asistans hizmetleri kaskosu olan sigortalılar tarafından yoğun talep görüyor. Ancak anketimize katılanların yüzde 45’i, bu hizmetlerin kaskoya dâhil olduğundan haberdar değil. Bu tarz ek faydaların müşterilere anlatılarak kasko sigortasında farkındalık yaratılmasının önemi bir kez daha vurgulanmış oldu.”

EKONOMİK ÜRÜNLER “ANAHTAR” ROLE SAHİP

Ray Sigorta anketine verilen yanıtlara göre vatandaşların kasko yaptırmamasının başlıca iki sebebi var: “Primler yüksek” (yüzde 38) ve “Aracımı fazla kullanmıyorum” (yüzde 45)… Kaskoyu faydalı bulmadığı için tercih etmeyenlerin oranı yüzde 5’te kalırken, aracını iyi sürdüğü için kaskoya ihtiyacı olmadığını düşünenlerin oranı yüzde 2’yi geçmiyor. Erdoğan, bu sonuçtan hareketle araç sahiplerinin kaskoyu tercih etmesi için anahtarın “ekonomik” ürünler olduğunu vurguluyor:

“Dolu, deprem, sel, aracın çalınması, yanması gibi öngörülemeyen büyük risklere karşı aracınızı koruyan ve ekonomik bütçeli bir kasko olursa ürünü almayı düşünür müsünüz’ sorusunu yönelttiğimiz katılımcıların yüzde 70’e yakını ‘Evet’ dedi. Bu noktada yapılması gereken çok açık. Kaskoda vatandaşın cebine uygun, ihtiyaçlarını karşılayan nokta atışı ürünlerle çözüm üretmeliyiz. Araştırmadan çıkan bir diğer önemli sonuç da kasko koruması altında olmayan araç sahiplerinin yüzde 25’inin huzursuzluk hissetmesi. Sigorta hizmeti veren şirketler olarak bu huzursuzluğu ortadan kaldıracak, vatandaşın sigorta ihtiyaçlarını karşılayacak ve güven duygusunu destekleyecek çözümler bulmakla yükümlüyüz. Nitekim Ray Sigorta olarak yakın zamanda devreye aldığımız ve finansal anlamda çok sayıda avantaja sahip Başlangıç Kasko, Ekonomik Kasko, Baby on Board (BoB) Kasko gibi ihtiyaca özel ürünlerin sigortalılık oranını artırdığını gözlemliyoruz.”