Sağlığa ‘fiyat garantisi’ geldi

Sağlığa ‘fiyat garantisi’ geldi

Özel sağlık sigortası sisteminde sessiz sedasız yeni bir dönem başladı. Yıllardır şikayet konusu olan bazı başlıklar tüketici lehine değiştirildi. Devrim niteliğindeki bu düzenleme ile artık ömür boyu fiyat garantisi (ÖBFG) sağlandı. Esin Çetirnel’in Para Dergisi’ndeki haberine göre bu imkanlardan 23 Nisan tarihinden sonra ÖBYG hakkı elde edenler yararlanabilecek. Eski sigortalılar ise o dönemde imzaladıkları sözleşmelere tabi olacaklar… Sağlık sigortası yaptıranlar şirketle imzalanan sözleşmeye göre üç veya dört yıl içinde ömür boyu yenileme garantisi hakkı elde ediyordu. Tıpkı bugün olduğu gibi… Ama eski poliçelerde ömür boyu yenileme garantisi alanlar aynı zamanda fiyat garantisi alamıyordu.

Bu yüzden eski düzenlemeye göre, sigorta şirketinizden ömür boyu yenileme garantisi alsanız bile ağır bir hastalık geçirmeniz halinde bir sonraki sene sigorta priminiz yükselebiliyordu. Mevcut düzenlemeler buna çok müsaitti. Ya da diyelim ki, o yıl sağlık sigortanızı çok yoğun şekilde kullandınız; bu durumda da sigorta şirketiniz aşırı kullanım nedeniyle ek prim uygulayabiliyordu. İşte Nisan ayında hayata geçen yeni düzenleme ile bütün bu uygulamalarının önüne geçildi. Artık sağlık sigortası yaptırıp üç dört yıl sistemde kalıp, ömür boyu yenileme garantisi alanlara sigorta şirketleri fiyat garantisi vermek zorunda. Ancak şunu belirtmekte fayda var, kişi ÖBYG almadığı dönemde hastalanırsa veya sigortasını çok kullanırsa prim artışından yine etkileniyor. Hatta birçok sigorta şirketi kalıcı hastalık halinde bu hastalıkları muaf tutuyor. 

MUAFİYET GETİRİLEMİYOR

Yeni düzenleme sayesinde sigortalı olduktan sonra geçecek üç, dört yılı sağlıklı geçirenler hayatlarının sonuna kadar fiyat garantisi alarak sağlık sigortası yaptırabiliyor. ÖBYG alan kişi hastalandığı için veya poliçesini aşırı kullandığında prim artışı yaşamıyor veya söz konusu hastalıklarına muafiyet uygulanamıyor. Tabii burada vurgulamakta fayda var fiyat ömür boyu sabit kalmıyor. Sigorta şirketleri her yıl poliçenizi yenilerken iki kriteri göz önüne alarak fiyat artışına gidiyor. Birincisi yaş, ikincisi ise Türk Tabipler Birliği’nin açıkladığı medikal enflasyon rakamı. Bu iki değişkene göre her yıl tüm özel sağlık sigortası yaptıranların poliçe fiyatları artıyor.

İLERİ YAŞ SİGORTALILIĞI ARTIRACAK

Bugüne kadarki uygulamalarda genellikle belli bir yaşın üstündeki sigortalıların hastalıkları arttıkça primleri artıyor bu yüzden prim ödemede güçlükler görülüyordu. Hatta çoğu kişi yaşlılık dönemlerinde yüksek primler yüzünden ÖBYG almasına rağmen sistemden çıkmak zorunda kalıyordu. Hastalıkların ardından sigorta poliçelerinin fiyatlarındaki fahiş artışlar yüzünden çok sayıda şikayet geliyor, hatta bu konuda davalar açılıyordu.

SİGORTA PRİMLERİ YÜKSELECEK

İşte bu şikayetler yüzünden harekete geçen Hazine Müsteşarlığı 23 Nisan’dan itibaren ÖBYG alan poliçe sahipleri için devrim niteliğinde bu düzenlemeyi hayata geçirdi. Sigorta sektörü temsilcilikleri mevcut düzenlemeyi ‘sektörü büyütecek’ diye olumlu bulurken, ayrıca ileri yaş sigortalılığının da artabileceğini söylüyorlar. Ancak mevcut düzenlemenin bir de olumsuz tarafı var. Çünkü bu yeni düzenleme ile sigorta şirketlerinin riski artacak. Özelikle bunun sağlıklı kişiler için de bir dezavantaj olacağını vurgulayan yetkililer, buna karşın büyük hastalıklar geçirecek olan sigortalılar içinse büyük avantaj sağlayacağına dikkat çekiyor. 

“KANSERLİYİ DE SİGORTALIYORUZ”

Allianz Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Ersin Pak

Allianz Sigorta olarak Yapı Kredi Sigorta’yı satın aldığımız için 1 Nisan itibariyle iki farklı uygulamayı eş ve yeknesak hale getirdik. Bu sayede hem yeni yönetmeliğe uyum sağladık hem de iki şirketin ÖBYG uygulamalarını eş hale getirmiş olduk. Şirket olarak ÖBYG’nin önemli ve gerekli olduğunu düşünüyoruz. Evet, yeni uygulama sigorta şirketlerine bir miktar yük getiriyor. Ama sisteme olan güveni artırmak ve özel sağlık sigortalı sayısını artırmak için bunun gerekli olduğunu düşünüyoruz. Biz bugüne kadar Allianz olarak ÖBYG’yi dört yılın sonunda veriyorduk şimdi bu süreyi üç yıla çektik. Bundan sonra müşterilerimiz üçüncü yılın sonunda ÖBYG hakkını elde etmiş olacak. Bizim sektörden farklı bir uygulamamız ise muafiyet konusunda. Örneğin, kişi üçüncü yıl sonunda kanse oldu. Onu yarı yolda bırakmıyoruz. Sigortalamaya devam ediyoruz. Yani ÖBYG’sine kanser konusunda muafiyet koymuyoruz. Bu sayede ortaya çıkan riskleri her ne şart altında olursa olsun teminat kapsamında devam ettiriyor olacağız. Yani kişinin o riskini de karşılıyoruz. Bunun yerine ek prim talep ediyoruz. Muafiyeti ise kişinin ilk sigorta yaptırdığı dönemde uyguluyoruz. Bu yeni ÖBYG yönetmeliğinin öngördüğü şeyin çok ötesinde bir durum ve birçok sigorta şirketi tarafından uygulanmayan bir yöntem. 

“FİYATLARDA ARTIŞ OLABİLİR”

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen

23 Nisan’da yürürlüğe giren Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği, destekleyici ve tamamlayıcı sağlık sigortası ürünleri için de resmi olarak yolu açtı. Yönetmeliğin getirdiği en somut değişiklik, ÖBYG için ortak ve tek bir tanımlama yapılmış olması. Sözleşme serbestisi gereği bu taahhüdün verilmesi zorunlu tutulmamış ve farklı adlara farklı taahhütlerin tanımlanması serbest bırakılmış bulunuyor.

Ancak bu düzenleme nedeniyle kısa vadede talebin artacağını düşünmüyoruz. Buna karşın bu tür düzenlemeler, sektöre duyulan güvenin artması ile orta ve uzun vadede branşın gelişimine katkı sağlar. Ayrıca yenileme güvencesi şirketler için de önemli bir rekabet konusu olacaktır. Bu da prim ve ürünlerde farklılaşmalara, yeni avantajlara dönüşerek sigortalılara olumlu yansıyacaktır. ÖBYG tanımına uygun güvence verilen ürünlerde, hasarlılık sürprimi ve hastalık sürprimi uygulanamaması gibi sebeplerle primlerin genel seviyesinde artış olması öngörülüyor. Sigorta şirketlerinin maliyetlerindeki artışlar nedeniyle sigorta şirketleri bunu genel tarifelerine yansıtacaklarından, normalin üzerinde artışlar söz konusu olabilir.

10 SORUDA ÖMÜR BOYU YENİLEME GARANTİSİ

*23 Nisan’da hayata geçen yeni Ömür Boyu Yenileme Garantisi(ÖBYG) ile eski uygulama arasında ne fark var?

ÖBYG bu mevzuattan önce de vardı. Ancak bu yeni yönetmelik ÖBYG’nin tanımını netleştiriyor. Çünkü geçmişte her şirket farklı uygulamalar yapıyordu. Şimdi Hazine bu yönetmelik ile asgari şartların ne olacağının sınırını çizmiş oldu. Tabi şirketler müşterilerine bu asgari sınırın ötesinde hak verebilirler. Yeni yönetmelik sayesinde ÖBYG hakkı alanlar bu hakkı elde ettikten sonra hastalanırsa sigorta şirketi poliçelerini teminatlarını daraltıp, teminat limitlerini düşüremeyecek. Ayrıca ek prim alamazlar. Yani sigortalı aleyhine negatif bir karar alamayacak.

*Eski düzenlemede ÖBYG almış kişi örneğin kalp krizi geçirdiğinde bu prime yansıyor muydu?

O zaman mevzuat düzenlemesi olmadığı için şirketten şirkete farklar oluyordu. Ek prim uygulayan da vardı uygulamayan da. Sigorta sektörü müşterilerine iki risk primi uyguluyor. Biri hastalık risk primi; Örneğin kişi kansere yakalandı bunun için ek prim ödüyordu. Bir de poliçesini çok yoğun kullananlara ek prim uygulanıyordu. Yeni düzenleme ile ÖBYG hakkı elde edenlerden ikisi de talep edilemeyecek.

*Bu durum sigorta primlerini artıracak mı?

-Sektör yetkililerine göre sağlık sigortasında genel fiyatlar biraz yükselecek. Özellikle riskiz kişiler için fiyatlar artacak. Ama riskli kişiler için eskisine göre daha düşük maliyetli poliçe alma imkanı doğacak.

*Peki, sigortalı örneğin ayakta hakkından vazgeçip sadece yatarak tedaviye geçmek isterse?

-Aşağıya iniş yani teminat daraltmada herhangi bir sorun yok. Sigortalı kendi isteği ile-örneğin maddi durumu elvermiyor olabilir-ayakta tedavi planından yatarak planına geçmek isterse ÖBYG hakkını kaybetmeden devam edebiliyor. Ama kişi şayet teminatlarını yükseltmek isterse o durumda sigorta şirketinin yeniden risk değerlendirmesi yapma hakkı bulunuyor. Yapıp yapmaması şirketin kendi inisiyatifinde. Şayet yaparsa sigortalının talebini pozitif karşılayabilir, ek primle almayı kabul edebilir veya negatif karşılık verebilir.

*Sağlık sigortası yaptıranlar ÖBYG’ siz bir plan isteyebiliyor mu?

-Hayır isteyemiyor. Çünkü daha riskli olan kişiler ÖBYG’li plan isterken risksiz olanlar daha ucuz olan edecektir. Bunun sonucunda riskli kişiler için çok büyük faturalar çıkacaktır. Yani burada müşteri ”ben istemiyorum” diye bir talepte bulunamıyor. Ama bir de bankaların sattığı kapsamı çok sınırlı sağlık poliçeleri var ki onlarda ÖBYG yok. Yani kişi ÖBYG’siz bir ürün almak istiyorsa raftaki basit ÖBYG’siz bir ürünü satın alabilir.

*Peki, ÖBYG hakkını satın alan kişinin bundan sonra yıllık poliçe primleri nasıl artacak?

ÖBYG alanların yıllık poliçe fiyatı her yıl Türk Tabipler Birliği tarafından açıklanan enflasyon verisine göre artıyor. Bu veri genelde normal enflasyon verisinin 2-3 puan üzerinde gerçekleşiyor. Kurumlar bu verinin üzerine bir de yaş artış oranını ekliyor.

*Kişiler sigorta şirketini değiştirebilecek mi?

-Bu gitmek istediğiniz sigorta şirketinin değerlendirmesi ve kabulüne bağlı. Yani BES’te olduğu gibi mutlak bir şart değil. Ancak diğer sigorta şirketi kabul ederse eski şartlarla başka bir şirkete geçebilirsiniz.

*Yasadan önce ÖBYG alanların durumu ne olacak?

-Yasadan önce ÖBYG alanlar buna dahil değil. Onlar mevcut poliçesinin şartlarıyla devam edecekler. Ancak illa eski poliçeler negatif diye de bakmamak lazım. Eski düzenlemelerin artısı da olabilir.

*İşveren katkılı sigortalarda durum nasıl olacak? Örneğin işyerinden ayrılma durumunda sigortalının durumu ne olacak?

-Burada tamamen işveren ile sigorta şirketi arasında yapılan anlaşmaya gör bu durum değişiyor. Fakat pratikteki uygulamaya baktığımızda Türkiye pazarında genelde işverenler çalışanlarına ÖBYG hakkı verilmesini talep ediyorlar. Bu yüzden kişi emekli olduğunda veya o işyerinden ayrılıp başka işyerine geçtiğinde veya işveren sigorta yaptırmaktan vazgeçtiğinde de hakları korunuyor. Bu takdirde ilgili sigorta şirketi o müşteriye muadil bir bireysel ürün sunmak zorunda.

*ÖBYG aldığımız poliçeyi ileri yaşlarda ödemeyip sonlandırmak mümkün mü? Karşılıklı bağlayıcılık var mı?

-Aslında bağlayıcılık sigorta şirketi tarafında. Dolayısıyla sigortalı için bir hak ama bir yükümlülük getirmiyor. Sigortalı bunu devam ettirmek zorunda değil. Dilediği aç çıkabilir. Ama unutmamalı ki çıktığı durumda kazanılmış tüm haklarını kaybediyor. Şirketten şirkete değişmesine rağmen genelde kişi hakkını kaybetmeden en fazla bir ay sigortaya ara verebiliyor. Bunun ötesinde verilen aralarda kazanılmış tüm haklarını kaybediyor.