Zorunlu trafikle sigortalı istediği avukatı seçecek

Zorunlu trafikle sigortalı istediği avukatı seçecek
Ankara Barosu Başkanlığı, Resmi Gazete’de 14 Mayıs 2015’te yayınlanarak yürürlüğe giren tebliğin bazı maddelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açmış, 15. Daire’nin verdiği kararlara taraflar itiraz etmişti. Buna göre tebliğin, “Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı maddesindeki, “Sigortalı, sigortacının göstereceği avukata gereken vekaletnameyi vermek zorundadır” ibaresini hukuka aykırı bulan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, kararında savunma hakkının olmazsa olmazının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesinde de belirtildiği üzere bireyin avukatını serbestçe belirleme hakkı olduğuna vurgu yapıldı. Kurul kararında “Tebliğ düzenlemesi ile sözleşme özgürlüğüne sınırlama getirilmesinin anayasada güvence altına alınan sözleşme hürriyetine aykırı olduğu gibi, yasadan kaynaklı bir hak olan bireyin avukatını serbestçe belirlemesi hakkının Tebliğ ile ortadan kaldırılması sonucunu doğuran düzenlemede hukuka uygunluk bulunmamaktadır” ifadesine yer verildi.

Değer kaybı için önemli karar

Değer kaybı dönemi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, tebliğin, “Değer Kaybı Hesaplaması” başlıklı bölümündeki, “kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında araç üzerinde mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili taleplerin değer kaybı teminatı kapsamı dışında olduğu” şeklindeki düzenlemeyi hukuka aykırı buldu. Kararda şöyle denildi: “Sigortalı tarafından işletilen aracın başka bir araca zarar vermesi halinde, zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı, Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümleri çerçevesinde zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yıl içinde talep edebilecektir. Bu durumda, sigortalının iradesine bağlı olmaksızın hasar gören aracın mülkiyetinin değişmesi durumunda, değer kaybının haksız fiile ilişkin hükümler çerçevesinde sigortalıdan istenmesi olanaklı olduğundan, dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”