Binalar yıkık, kalpler kırık!

EDİTÖRDEN…
BARIŞ BEKAR

2023’ün şubatı yüzyılın en uzun ayı oldu. 6 Şubat’ta meydana gelen deprem kelimenin tam anlamıyla felaketi yaşattı. Binalar yıkıldı, tıpkı fay hatları gibi kalplerimiz de kırıldı.

Türkiye, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremle sarsıldı. Bitmedi, 20 Şubat akşamı Hatay’a bağlı Defne ilçesinde 6.4, Samandağ’da ise 5.8 büyüklüğünde iki büyük sarsıntı daha oluştu. 11 ilde yaşayan 13 milyon kişi depremlerden etkilendi. 26 Şubat itibarıyla 50 bine yakın insan enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi. On binlerce kişi evsiz kaldı. Bu illerde yaşayan 3 milyonu aşkın kişi başka şehirlere taşındı. Taşınma imkanı olmayanlarsa kış günlerinde çadırlarda yaşamaya başladı.

Kısacası şubat ayı uzadıkça uzadı. Sokaklar aydınlatılamadı, su verilemedi. Kızılay parayla çadır sattı, yaptıklarıyla tarihe geçmeyi başardı! Yaraları sarmak için daha ziyade bireyler çabaladı. Türkiye tek yürek oldu. Yardım kampanyalarının ardı arkası kesilmedi. Yeterli oldu mu? Tabii ki hayır…

İnsan olan yemeden içmeden kesildi, yaşadığı için utanır oldu. Bizimkiler “Kızılay depremzedelere yemek veriyor” diye övünürken pek çok ülkeden çok önemli destekler geldi. İnsan olmak için dilin ve dinin öneminin olmadığını bir kez daha yaşayarak gördük.

Deprem binaları yıktı, yaşananlar kalbimizi kırdı. Şimdi yaraları sarma, yaraya merhem olma zamanı. Özellikle sigorta sektörüne çok önemli görevler düşüyor. Bölgede sigortalanma oranı düşük olsa da yıkılan binaları DASK, araçları kasko, eşyaları konut ve eşya sigortası karşılayacak.

İlk açıklamalara bakılırsa DASK haricinde sigorta şirketlerinin 2.5 milyar dolar ödeme yapacağı tahmin ediliyor. Sigorta yaptıranlar yaralarını saramasa da ekonomik kayıplarını bir nebze olsun giderebilecek. Sigortanın önemi bir kez daha anlaşılacak.

Siz siz olun daha az prim ödemek için 100 metrekarelik evinizi 40 metrekare göstermeyin, ucuz kasko için teminat eksiltmeyin. DASK’ınızı tam, kaskonuzu ful yaptırın.

Evet, sigorta şirketleri nakdi ve gayri nakdi yardımlarıyla elinden geleni yapacağını gösterdi, sınavı geçti. Peki biz insanlık sınavını geçebilecek miyiz? Bence hepimizin düşünüp cevap araması gereken soru bu…