Türkiye’yi Agri-FinTek kavramıyla tanıştıran girişim: TARFİN

Türkiye’yi Agri-FinTek kavramıyla tanıştıran girişim: TARFİN

PSM DERGİSİ/E. ESİN GEDİK

Uzun yıllar yurt dışında gübre satış ve tedariği alanında çalışan Mehmet Memecan tarafından kurulan Tarfin, bir yandan çiftçilere önemli girdileri uygun finansal koşullarla sağlarken bir yandan da çeşitli enstrümanlarla yatırımcısına kazandırıyor. Tarfin CFO’su Kerimcan Aycibin, şu anda tarım tedarik zincirinde üç farklı ürünle çiftçilere ve tarım bayilerine hizmet verdiklerini anlatıyor. Aycibin ile Tarfin’in faaliyetlerini ve gelecek planlarını konuştuk…

Öncelikle sizi ve şirketinizi yakından tanımak isteriz, kendinizden söz edebilir misiniz?

Amerika’da Bucknell Üniversitesi’nde ekonomi, matematik ve felsefe alanında eğitim aldım. Yüksek lisans eğitimimi ise Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü’nde tamamladım. Profesyonel iş hayatıma HSBC’de kurumsal bankacılık analisti olarak başladım. Ardından İngiltere merkezli EBRD’de tarım bankacılığı alanında görev aldım. 2018 yılında da Tarfin ailesine katıldım ve halen burada CFO olarak görev yapıyorum.

Tarfin’i ise “Türkiye’nin dijital tarım platformu” olarak tanımlayabiliriz. Tarımın sürdürülebilirliği için tedarik zincirine katkı sağlıyoruz. Teknolojinin gücünü de kullanarak hem çiftçimize hem de tarım bayilerine uygun alışveriş imkânı sunuyoruz. Çiftçinin gübre, mazot, yem, tohum gibi tarım için ihtiyaç duyduğu tüm girdilere yönelik çözüm sağlıyoruz. Çiftçiler tüm sezonsal girdi ihtiyaçlarını Tarfin satış noktaları ve mobil uygulaması üzerinden peşin veya hasat vadeli ödeme imkânlarıyla giderebiliyor.

Tarfin’in kuruluş hikâyesini anlatabilir misiniz? Fikir nasıl ortaya çıktı ve şirketleşme sürecinde neler yaşadınız?

Tarfin’in yolculuğu kurucumuz Mehmet Memecan’ın Amerika ve İsviçre’de uzun yıllar gübre satışı ve tedariği alanlarında çalışarak edindiği tecrübeler sonrası başlıyor. Memecan, Türkiye’de çiftçi ve tarım bayilerinin yaşadığı sorunları birebir gözlemledikten sonra çözüm arayışlarına giriyor. Çiftçiler için en büyük sorunun uygun koşullarda tarım girdisi ihtiyacı, bayiler içinse vadeli satışların getirdiği yük olduğunu fark eden Memecan, Şubat 2017’de Tarfin’i kuruyor. Bu tarımsal dijital platform üzerinden çiftçinin kaliteli girdilere uygun şartlarla erişebilmesi amaçlanıyor. Gübre, tohum, yem gibi girdi alışverişlerinde çiftçinin talep ettiği ödeme koşullarına ulaşabilmesi sağlanıyor.

EKİBİMİZ 100 KİŞİYE ULAŞTI

Kuruluşundan bu yana şirketiniz nasıl bir performans sergiledi?

Teknoloji sayesinde tarımda değer üretmek ve tarımın sürdürülebilirliğine destek olmak çok kıymetli bir iş. Agri-FinTek alanındaki öncü dijital ürünlerimizle tarım sektörünün lider dijital tarım platformuyuz.

Sağladığımız hizmet sektördeki önemli bir açığı kapıyor ve hızlı karşılık buldu. 2017 yılında 2.5 milyon TL’lik girdi satışıyla başladığımız iş, 2022 yılında 1.4 milyar TL hacme ulaştı. Bugüne kadar 55 binin üzerinde çiftçiye satış yapıldı. Şu anda 100 kişinin üzerinde bir ekibimiz var. 2022 yılında operasyonumuzu Romanya’ya da taşıdık. Bükreş ofisinde de bir ekibimiz. Türkiye’de ise İstanbul’daki merkez ofisimiz, Ankara ODTÜ Teknokent’te bulunan Ar-Ge ofisimiz ve sahada bölge müdürlerimizle faaliyet gösteriyoruz.

Çiftçilere hangi avantajları sunuyorsunuz?

Şu anda tarım tedarik zincirinde üç farklı ürünle çiftçilere ve tarım bayilerine hizmet veriyoruz. Tarfin Vadeli ürünümüz, çiftçilerin anlaşmalı satış noktalarından taksitli alışveriş yapabilmesini sağlıyor. Bu ürünümüzle çiftçiler, seçtikleri satış noktamızdan gübre, yem gibi tarımsal girdi ihtiyaçlarını alıp seçtikleri vade tarihine kadar sabit vade farkıyla ödeme yapabiliyor.

Dilerlerse aynı alışverişi geçen yıl hayata geçirdiğimiz Gelir Korumalı Paket ile de yapabiliyorlar. Bu paketle çiftçi, girdi alışverişinin fiyatını yapacağı tarımsal üretimin sonucu olan mahsul fiyatlarına endeksli yapabiliyor. Şu anda bu paketi buğday ve arpa için sunuyoruz. Yani çiftçi hasatta girdi alışverişinin geri ödemesini ürettiği buğday ve arpa fiyatına göre yapabiliyor. Böylece kâr marjını sezon başından sabitleyip kendini koruyabiliyor. Yakın zamanda mısır için de bu alternatifi sunacağız.

Tarfin Pro ise anlaşmalı satış noktalarına stok tedariği çözümü olarak sunduğumuz ürünümüz. Tarfin Pro avantajlı tedarik modeliyle satış noktaları, sermayelerini harcamadan yeni ürünlere uygun fiyatlarla ulaşıyor, yatırımlarını ve işlerini büyütmek için kullanıyor. Satış noktaları kolayca ve anında sipariş verme, ürün çeşitliliğini artırarak daha fazla çiftçiye ulaşma imkânlarına sahip oluyor. Satış noktaları, Tarfin’den aldıkları ürünleri yine Tarfin platformunu kullanarak peşin, vadeli ya da kredi kartlarıyla satabiliyor. Böylece tüm çiftçilere ihtiyaçlarına özel ödeme yöntemi sunarak, rakiplerine karşı avantaj sağlıyorlar.

Son olarak Tarfin Emanet ürünümüz de çiftçinin en büyük problemlerinden birini, hasat zamanı borçlarını ödemek için mahsulünü satma baskısını rahatlamaya yönelik bir çözüm sunuyor. Bu hizmette çiftçi, Tarfin Emanet’i tercih ettiğinde mahsulünün değerinin yüzde 75’ini o günün piyasa koşullarıyla avans olarak alabiliyor. Maksimum 6 aya kadar depoluyor ve 6 ay içinde mahsul değeri istediği seviyede olduğunda satıyor. Tarfin’e mahsulün emanette kaldığı süre için hizmet bedelini ödüyor ve üzerine sağladığı kazancı da cebinde kalıyor.

Çiftçiler ve tarım bayileri; Tarfin Vadeli, Gelir Korumalı Paket, Tarfin Pro ve Tarfin Emanet ürünleriyle tarım tedarik zincirinde önemli avantajlara sahip oluyor.

50 BİNİ AŞKIN KİŞİYİ UYGUN FİNANSMANLA BULUŞTURDUK

Orta ve uzun vadede hangi seviyelere ulaşmayı planlıyorsunuz?

Tarfin’in hayata geçirdiği sistem Türkiye’de bir ilki temsil ediyor ve dünyada da örnek olmayı sürdürüyor. 2017 yılından bu yana yatırımcıların dikkatini çekmeyi başaran bir şirket olarak, yeni tarım sezonunda veri bilimine, mobil teknolojilerine ve ekibimize yaptığımız yatırımları katlayarak Türkiye ve Doğu Avrupa’da daha fazla çiftçiye ulaşmayı hedefliyoruz.

2021 yılının en çok yatırım alan girişimleri arasında yer alan Tarfin, bunun yanı sıra VDMK (varlığa dayalı menkul kıymet) ve sukuk (kira sertifikası) ihraçlarıyla Türkiye tarımı için yatırımcılar ve çiftçiler arasında katma değeri yüksek bir hizmete aracılık ediyor. Çiftçinin girdi ihtiyacını kurumsal yatırımcılarla buluşturarak Türkiye tarımının sürdürülebilirliği için önemli adımlar atarken, aynı anda yatırımcılara cazip getirili bir alternatif sunuyor. Tarfin, bugüne kadar 80 milyon dolar değerinde VDMK ve sukuk ihracına imza attı, 50 binden fazla kullanıcısını talep ettiği ürünlere yönelik uygun finansmanla buluşturdu. 

Tarfin, sermaye yatırımıyla teknoloji geliştiriyor, ekibi büyütüyor ve tarım tedarik zincirini daha da iyileştirmek için yeni iş modelleri oluşturuyor. Özellikle Romanya’dan başlayan yurt dışı açılımımızla hem Türkiye hem de FinTek sektörü açısından önemli bir itici güç olmayı hedefliyoruz. Uluslararası finansman kaynaklarıyla yapılan anlaşmalarla da üreticiden tüketiciye giden yolda katma değer oluşturmaya devam etmeyi amaçlıyoruz.

“Tarfin, bugüne kadar 80 milyon dolar değerinde VDMK ve sukuk ihracına imza attı, 50 binden fazla kullanıcısını talep ettiği ürünlere yönelik uygun finansmanla buluşturdu.”

ARPA VE MISIRDA DA VDMK İHRACI YAPACAĞIZ

İlk sermayenizi nasıl temin ettiniz, yıllar içinde ne kadar yatırım aldınız?

Türkiye tarım sektöründeki potansiyelin ortaya konulması ve sürdürülebilir üretimin sağlanması için öncelikle çiftçinin yüksek kalite tarım girdilerine uygun fiyat imkânıyla erişiminin kolaylaştırılması ve rekabet gücünün artırılması gerekiyor. Bu noktada Türkiye tarımını desteklemek üzere yola çıkan Tarfin, yatırımcı ve çiftçi arasında katma değeri yüksek hizmetlere de aracılık ediyor. Sunduğumuz hizmetlerle çiftçiye tarım girdisi tedarik ederken üretime de desteğimizi sürdürüyoruz. Yatırım modellerini çeşitlendirmek amacıyla başlattığımız çalışmalar kapsamında 2017 yılından bu yana yatırımcıların dikkatini çekmeyi başarmış bir şirketiz. Bugüne kadar 20’nin üzerinde VDMK ihracıyla tarım alacaklarını yatırım aracına dönüştürdük.

Bu yıl mayıs ayında fonlama tarafında da çok gurur duyduğumuz bir yeniliğe imza attık ve Gelir Korumalı Paket ile oluşan çiftçi alacaklarımıza dayalı bir VDMK ihracı gerçekleştirdik. Bu ihraca konu olan varlıklar, buğday fiyatına endeksli alacaklar olduğu için yatırımcıya da bu fiyatlara endeksli bir getiri sunabildik. Pasha Yatırım Bankası ve OMG Capital iş birliğiyle yaptığımız bu ihraçla buğdayı kullanan un, yem, makarna, bisküvi gibi yiyecek üreticileri maliyetlerini fiyat değişikliklerine karşı koruyabiliyor. Böylece tüm üreticilere yönelik üretim öngörülebilirliği sağlanıyor. Ek olarak bu ürün sadece üreticilere değil portföyünde tarımsal emtia eklemek isteyen finansal yatırımcılara buğday fiyatına dayalı pozisyon alma imkânı sağlıyor. Bu ihracımızın iki itfası ağustos ve eylül aylarında gerçekleşti ve yatırımcılarına yıllık bileşik oranla yüzde 73 getiri sağladı. Önümüzdeki dönemde buğdaya ek olarak arpa ve mısır fiyatlarına dayalı VDMK ihraçlarıyla sermaye piyasalarına değer karmaya devam edeceğiz.

Faaliyet gösterdiğiniz alanda dünyada ya da Türkiye’de böyle örnekler var mı?

Tarım sektöründe hasat vadeli alışveriş, uzun zamandır tarım bayilerinin sınırlı işletme sermayeleriyle yönettiği bir işkolu olarak devam ediyor. Buna ilave olarak bankaların da bu alanda faaliyetleri söz konusu. Ancak biz Tarfin olarak hem tarımsal risk skorlama algoritmamız hem de bayi ve çiftçilerle buluşturduğumuz bayi paneli, çiftçi mobil uygulaması gibi teknolojik arayüzlerimiz, başarılı operasyon ve satış süreçlerimizle sektör için bir değiştirici gücüz.

2022 yılı satışlarına göre Tarfin Pro kullanımında en yüksek hacme ulaşan Altınkaynak Gübre’nin sahibi Hüseyin Altınkaynak’a plaket verildi…